Bir kızını 1999'daki Gölcük depreminde, bir oğlunu da trafik kazasında kaybeden Ünal Gül'ün hayatta kalan kızı Duygu Gül, beynindeki tümörle mücadele ediyor. Ayağında platin bulunan ve geçimini dağlarda sahlep toplayarak sağlayan Ünal Gül, kızının tedavisi için ayda iki kez yapılması gereken ve tanesi bin lira olan iğneler için hayırseverlerden yardım beklediğini söyledi.
Bu iğnelerin yapılması lazım
Art arda yaşadıkları acılar nedeniyle eşinin de kansere yakalandığını belirten Ünal Gül, "Kızım gözümün önünde adeta eriyor. Yakalandığı beyin tümörü hastalığı için önce beyin makinesine ihtiyaç vardı. Ancak kızım tedaviye olumlu cevap verdi. Şimdi bu hastalığı ayda iki kez kullanacağı iğnelerle atlatacak. Ancak maddi zorluklardan ve işsizliğim nedeniyle tedavinin maliyetini karşılayamıyorum. Sendostatin isimli iğne kızımı sağlığına kavuşturacak. Ancak tanesi bin lira. Benim bu iğneden ayda iki adet almaya maddi gücüm yok. Tek istediğim bir hayırseverin çıkıp Allah rızası için kızıma ayda iki kez bu iğneleri temin etmesi. Ben para pul istemiyorum. Kızıma bu iğneler alınsa ve tedavisi yapılsa, bir babaya dünyalar bağışlanacak. Ben yine dağda sahlep toplayarak aileme bakarım. Yeter ki kızım iyileşsin" diye konuştu.
Doktorları umut verdi
Depremde sol bacağından yaralandığını ve platin takıldığını kaydeden Ünal, bu nedenle çalışamadığını kaydetti. Dağda sahlep toplayarak ailesine bakmaya çalıştığını anlatan Ünal Gül şunları söyledi: "Sosyal güvencem yok. Şu ana kadar Yeşil Kart sayesinde kızım Duygu'nun tedavisini yaptırdım. Birkaç devlet kuruluşundan tedavi için yardım aldık. Bunlardan biri de Antalya Valiliği Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakfı. Ancak artık Yeşil Kart'la karşılanamayacak ücretler karşımıza çıktı. İlaçlar yurtdışından geldiği için devlet tarafından karşılanmıyor. İğnelerle tedavide olumlu yanıtlar alındığını, kızımın doktorları söyledi. Bu iğneler kızıma yapılması halinde kızımın hayatı kurtulacak. Manisa ve Türkiye'deki tüm hayırseverlere sesleniyorum. Çocuğumun yaşayabilmesi için bize yardım elinizi uzatın."
ALİ FİLİZKAN
