Yüzde 20 çalışan kalbi, krize dayanamadı

KALBİNİ ÇANTADA TAŞIYANLAR - TANSU EDİP GÖKBUDAK

Yıllarca İzmir'in Bozyaka semtinde kasaplık yapan ve kalp yetmezliği teşhisi sonrasında hayatı tamamen değişen Erbil Yıldız (57), 2011'den beri organ nakil olmayı bekliyor. İlk olarak Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan testlerde kalbinde bir sorun olduğunun farkedildiğini söyleyen Yıldız, "Bir gün işten çıkıp evime gittiğimde fenalaştım. Kalp krizi geçirdiğimi çok sonra anladım. Hastaneye gittiğimde yüksek tansiyon olduğu söylenip, ilaç verilerek evime gönderildim. Ancak ilacın bittiği gün yeniden kriz geçirdim. Doktorlar bana 'Seni yatıralım' dediler. Ama o dönem çalışıyordum. 'Emekli olunca yatarım' dedim. Fakat o arada içimdeki sorunlar yavaş yavaş başlamış" şeklinde konuştu.
PİL, ÇÖZÜM OLMADI...
Ancak kalbindeki sorunun artması sonrasında özel bir hastaneye giden Yıldız, buradan da kalp nakillerinde Türkiye'nin en önemli hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesi'ne yönlendirildi. Burada yapılan tetkiklerde Yıldız kendini yıkan haberi aldı.
Kalbi sadece yüzde 20 çalışıyordu.
'ORGANLAR BAĞIŞLANMALI'
O süre içerisinde 20 gün hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığını kaydeden Yıldız, "O arada bana pil takıldı. Ancak pile rağmen kalbim yüzde 20 çalışmaya devam ediyordu. Ardından benim için önemli bir durum olan yapay kalp takılması gündeme geldi. Önce içimde bir korku vardı. Ama yaşadığım zorlukları düşününce yapay kalbi kabul ettim" diye konuştu. Yapay kalp takıldıktan sonra kalbini çantada taşımanın ilk başlarda zor geldiğini söyleyen Yıldız, "Artık bir iş yapamıyorum. Günümün çoğu oturmakla geçiyor. Fakat artık uyuyabiliyorum.
Nefes alabiliyorum. Çanta takılmadan önce bütün vücudum ödem olmuştu. Nefes alamaz, uyuyamaz hale gelmiştim. Şimdi kısıtlı da olsa kendi ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum" dedi.
İki yıldır kalp nakli beklediğini hatırlatan Yıldız, Türkiye'de organ nakli istenilen seviyeye gelmemesine rağmen iyimser konuştu. Yıldız, "Benim acelem yok" derken kendisinden önce çok sayıda gencin ve çocuğun kalp nakli beklediğini, önce onların sağlığına kavuşması gerektiğini söylerken, "Az da olsa belli yemekleri yiyebiliyorum. Ben halimden şu an memnunum. Benim acelem yok. İlla bana önce çıksın diye telaşım yok. Allah ne zaman hayırlısını verirse o zaman denk gelsin bana. İnsanlar organ bağışında bulunmalı. Ama korkuyorlar. Öbür dünyaya yarım gideceklerini düşünüyorlar. Beden toprak olup çürüyor. Toprak olacağına bize hayat olsun" diye konuştu.
'DOKTORLAR BİZE RANDEVU VERMİYOR'
Erbil Yıldız'ın bütün bu süreçlerde yanında olan eşi Selime Yıldız (42) sitem ediyor. Eşine engelli aylığı bağlatabilmek için 2 yıl mücadele verdiklerini söyleyen Yıldız, "Engelli maaşımız yeni bağlandı. Eşimin bir de emekli maaşı var. Fakat iki çocuğumuzla nasıl geçineceğiz? Pansuman masrafları ayda 250 lirayı buluyor" dedi. Yıldız tüm bunların dışında doktorların ilgisizliğinden de yakındı. Yapay kalp takıldıktan sonra doktorlarından randevu alamadıklarını söyleyen Yıldız, "Hastaneye gittiğimizde de bize 'Neden sık sık geliyorsunuz?' diye sorular soruyorlar. Biz hasta insanlarız.
Tek isteğimiz biraz ilgi" diye konuştu.
YARIN: MALATYA'DAN İZMİR'E KALP YOLU