Kıvırcık saçlı kızın katili artık özgür!

HABER ÖTESİ - HACER ÖNOĞLU ÜLGER

1975 doğumlu Fadime Şahindal, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde dünyaya gelmişti.
6 kardeşin 5 kızından biriydi.
Kahramanmaraş'taki hayatları, babalarının 1981 yılında İsveç'e sığınmasıyla değişti.
Yıl 1983'ü gösterdiğinde baba Rahmi Şahindal, karısını ve çocuklarını da İsveç'e davet etmiş, Uppsala kentinde birlikte yaşamaya başlamışlardı.
Fadime henüz 7 yaşındaydı.
Şahindal ailesi için yepyeni bir hayat başlamıştı.
BASKICI BİR BABA
5 kız babası olan Rahmi Şahindal, kızlarını sürekli baskı altında tutuyordu.
Yabancı bir ülkede ona göre yanlış yollara sapmasını istemediği kızlarına kurallar koyuyor, kurallara uymayanları ise cezalandırıyordu.
Çocuklarının meslek öğrenmesini isteyen baba, Fadime'yi 21 yaşına geldiğinde bilgisayar kursuna gönderdi.
Fadime'nin bu kursta tanıştığı İsveçli Patrik Lindesjo ile arkadaşlığı kısa sürede aşka dönüştü.
Sonuçta 21 yaşında genç bir kızdı. Tabii bu gerçeği ailesinden saklamak zorundaydı. Uzun süre kimseye bu ilişkisinden bahsetmedi. Çünkü Fadime'nin babası, tek erkek kardeşi olan Mesut, amcası ve dayısı, genç kızı kuzeni ile evlendirmek istiyordu.
EVLİLİK PLANLARI
Fadime bu evliliği istemiyordu.
O kendi seçtiği erkekle istediği hayatı yaşayacaktı.
Birbirlerini çok seven bu iki genç, geleceğe dair planlar yapıyor, evlilik hayalleri kuruyordu. Ancak baba Rahmi Şahindal, bu ilişkiden haberdar olmuştu. 1997 yılında baba, kızını Patrik'le el ele görmüştü. Kızını kenara çeken baba, bu ilişkiye son vermesini istedi ancak Fadime buna şiddetle karşı çıktı. Fadime için acı dolu günler başlamıştı. Patrik'le görüşmesi, dışarı çıkması yasaklanmıştı.
Ne zaman bu konu açılsa ve aşkını savunsa erkek kardeşi tarafından şiddet görüyordu. Üstelik babası ve erkek kardeşi onu sürekli öldürmekle tehdit ediyordu.
POLİSE ŞİKAYET ETTİ
Yaşadıklarına daha fazla dayanamayan Fadime, babasını ve kardeşini İsveç polisine şikayet etti. Daha sonra da evden ayrıldı.
1998 yılında tehdit suçuyla baba para cezasına, kardeşi ise denetimli göz hapsi cezasına çarptırıldı.
Baba Rahmi Şahindal, en sonunda çareyi kızını evlatlıktan reddetmekte buldu.
Fadime artık onun kızı değildi. Aileden hiç kimse onunla görüşmeyecekti, o da kimsenin yüzünü göremeyecekti artık. Kurallar kesindi.
KIZI VERMEDİLER
Fadime aşkı için ailesinden kopmayı onları uzun süre görmemeyi bile göze almıştı. Yine de Fadime gizlice de olsa annesi ve kız kardeşleriyle görüşebiliyordu. Buna da razıydı.
Kız arkadaşının ailesiyle arasının düzelmesini isteyen Patrik, ailesini kız istemeye göndermiş ama aldığı ret cevabıyla kararını vermişti.
Bir ev tutacak ve Fadime ile birlikte yaşayacaklardı. Ama 1998 yılında kiraladıkları eve hiç taşınamadılar.
25 yaşındaki Patrik, taşınacakları gün yani 3 Haziran'da bir iş gittiği Stockholm'e varamadan trafik kazasında yaşamını yitirdi. Fadime artık ne yapacağını bilmiyordu, yapayalnız kalmıştı. Patrik'in ölümünden bir hafta sonra dışarı çıktığında, erkek kardeşiyle karşılaştığı Uppsala Meydanı'nda ölümüne dayak yedi.
RÖPORTAJLAR VERDİ
Aldığı tehditlerden iyice korkan ve artık bu işkencenin son bulmasını isteyen Fadime, gazete ve televizyonlara çıkıp röportajlar vermeye başlamıştı.
Ailesinden gördüğü şiddeti televizyonlarda anlatıyor, bunun kendisi için bir kurtuluş yolu açmasını umuyordu.
Ancak işler tam tersine dönmüştü. Bu röportajlar üzerine babası ve erkek kardeşi daha da çılgına dönmüştü. Bu yolda onlar için artık af yoktu.
YEPYENİ BİR HAYAT
Fadime geri dönemeyeceğinin farkındaydı.
Madem artık bir ailesi yoktu, o da yeni bir hayata başlamaya karar verdi.
Sosyonom eğitimi almak için Östersund'a taşındı ve okuluna başladı.
Eğitimine devam ederken boş durmayan Fadime, kadın cinayetleri ve töre üzerine düzenlenen hemen hemen tüm söyleşilere katılıyor, yaşadıklarını ve fikirlerini insanlarla paylaşıyordu.
Hatta 2001 yılında İsveç Meclisi'nde bir seminere katılmış, orada yaşadıklarına dair anlattıkları herkesi derinden etkilemişti. Fadime orada şöyle demişti:
"Ailem beni sürekli tehdit ediyor. Erkek akrabalarım beni arayarak, "Elimizden kurtulamazsın, töremize göre erkek kardeşini seni öldürmekle görevlendirdik diyorlar."
PUSUDAKİ BABA
Başarılı bir öğrenci olan Fadime, pratik için 6 aylığına Kenya'ya eğitime gidecekti. 26 yaşındaki Fadime, 21 Ocak 2002'de Östersund'dan yola çıkmıştı. 6 ay uzun bir süreydi. Son kez kız kardeşlerini ve annesini görmek istedi. Yol üzerindeki Uppsala'ya uğramaya karar verdi. Ablasının evine geldiğinde gözyaşları sel olmuştu.
Birbirlerine uzun uzun sarıldılar.
Sonra birden kapı üst üste çalmaya başladı. Ablası kimseyi beklemiyordu.
Bu gelen babaları olmalıydı.
Kapıyı açmadılar. Sessizce beklediler gitmesini. Bir müddet sonra babasının gitmiş olacağını düşünen Fadime, ablası ve annesiyle vedalaşıp çıktı kapıdan. Kapıdan çıkar çıkmaz karşısında gördüğü şey ise kendisine doğrultulmuş bir silahtı. Evet o babasıydı.
İlk kurşun alnına denk geldi Fadime'nin, ikinci kurşun ise çenesini parçaladı.
Tek istediği kendi seçtiği hayatı yaşamak olan genç bir kız, öz babasının silahından çıkan kurşunlarla o çok istediği hayata kavuşamadan sokak ortasında ölmüştü.
TABUTUNU KADINLAR OMUZLADI
İsveç basının uzun yıllar ilgilendiği Fadime'nin ölümü, İsveç'te büyük üzüntü yaratmıştı. Öyle ki binlerce İsveçlinin katıldığı cenazesine İsveç Veliaht Prensesi Victoria, Parlemento Başkanı Birgitta Dahl gibi İsveç'in önde gelen isimleri de gelmişti. Fadime'nin beyaz karanfillerle süslenmiş tabutunu ailenin erkekleri değil, kadınlar omuzlamıştı. Cenaze töreni, İsveç televizyonundan canlı yayınlandı.

İSVEÇ'İN İLK NAMUS DAVASI
​
Dava, İsveç'in ilk namus cinayeti davası olarak tarihe geçti. Tutuklanan baba Rahmi Şahindal, mahkemeye öldürme sebebinin, kızının İsveçli birisiyle birlikte olması ve ailesi hakkında basına açıklamalarda bulunması olduğunu söylemişti.
Ömür boyu hapis cezası alan babanın bu cezası, 2015 yılında 24 yıla indirilmişti.
Ve o baba, cezasının 3'te 2'sini çektiği için 28 Ağustos'ta serbest bırakıldı.