Onun davası kanserle

Seda Gülmez Kurt, 32 yaşında lösemiye yakalanan bir avukat. Hastalığı nedeniyle hastaneye yattığı günün ertesinde beyin kanaması da geçiren Kurt, ölümden bir kez döndü. Genç avukat lösemiyi de yenip ölüme ikinci çalımı atmaya kararlı

İzmir'de yaşayan avukat Seda Gülmez Kurt'un hayatı, bir Ağustos akşamı burnundan kan gelmesiyle değişti, bu ikinci kez oluyordu. Son zamanlarda kendisini fazla yorgun hisseden ve baş ağrısı şikayetleri de artmaya başlayan Seda, fazla önemsemese de kendisinde bir gariplik olduğunu fark etmişti. Bir akşam bayılınca hastanenin acil servise kaldırıldı. Burada kan örneği bile alınmayan genç kadın eve gönderildi. Ardından kanamaları başladı. Bu yüzden tekrar gittiği hastanede kan değerlerinin çok düşük olduğu ortaya çıktı. Hematoloji bölümüne gönderilen Seda, kendisinde bir kan hastalığı olduğunu zannederken Ege Üniversitesi Hastanesi'nde lösemi olduğunu öğrendi. Doktorunun, "Lösemisin. Bu ne ilk ne de son. Başarı oranımız yüzde 40 ile 60 arasında. Yol senin" cümlelerini hiç unutmayan Seda, niye bu hastalığın kendisini bulduğunu bile sorgulamadan savaşmaya karar verdi.
'HAZIRLIKLI OLUN'
Hematoloji servisine yatmasının ertesi günü bir de beyin kanaması geçiren Seda, yoğun bakıma alındı. Doktorlar ailesine, "Her şeye hazırlıklı olun. Kaybetme ihtimalimiz çok yüksek" diyordu. Ancak Seda ilk savaşından galip çıktı. Ameliyat bile olmadan yoğun bakımdan çıkmayı başardı. Doktoru ona "Biz senin dönmeni beklemiyorduk ama döndün" demişti.
ONUN ADI 'MUCİZE HASTA'
Hafıza kaybı, gözlerde görme kaybı ve parmaklarda sinir sıkışması, beyin kanamasının onda bıraktığı hasarlar olsa da hastanede görevli personel ve diğer hastalar ona 'mucize hasta' gözüyle bakıyordu. Çünkü bir insanın beyin kanamasını bu kadar ucuz atlatması kolay değildi, üstelik bu kadar kan kaybediyorken, üstelik lösemiye yakalanmışken... Ama Seda bunu nasıl atlattıysa kanseri de öyle yenecekti, kararlıydı. Löseminin kanamalı bir türüne yakalanmıştı ve vücudunda kan kalmamıştı. Bu yüzden yoğun bakımdayken kanser tedavisine başlanmıştı. İlk kemoterapisi 10 gün sürdü. Trombositleri biraz yükselmeye başlayınca doktorundan aldığı izinle saçlarını da kendi kazıttı. Kendisine moral olacak ne varsa yapmaya kararlıydı. Bu hastalığı yenecekti. Seda için 25 Eylül milat oldu. Çünkü doktoru ona kemik iliğinin cevap verdiğini müjdeledi. Kısacası kemoterapi işe yarıyordu.
MORAL ÇOK ÖNEMLİ
Kendisi gibi hastalara tavsiyeleri de var Seda'nın. Bu hastalığa yakalanan bir kişinin 'neden beni buldu' diye sorgulamasının zaman kaybı olduğunu söyleyen Seda, "Hastalığı kabullenip onu yeneceğine karar vermek ilk şart. Ben en başarısız türlerde bile iyileşen lösemi hastaları gördüm" diyor. Hastalık sürecinde en büyük destekçisinin ailesi olduğunu ve moralin çok önemli olduğunu söyleyen Seda, "Hastanın moralinin yanında ailenin moralinin de yüksek olması gerekiyor ki faydalı olabilsin" diye ekliyor.
ENFEKSİYON EN BÜYÜK TEHLİKE
Seda ve onun gibi lösemi hastalarının en çok korktuğu şey enfeksiyon. Lösemi hastalarının enfeksiyondan korunmaları için yaşamlarına çok dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü lösemi hastalarının bir çoğu kanser nedeniyle değil, enfeksiyon nedeniyle hayatlarını kaybediyor.
'İYİLEŞİNCE İLK ÖNCE DENİZE GİRECEĞİM'
Babasını erken yaşta kaybeden ve hayatta hiçbir şeyi ertelememek gerektiğini öğrendiğini söyleyen Seda, "5 ay öncesine kadar dilediğim gibi geziyor, eğleniyordum. Bu 5 aylık süreç bana çok şey öğretti. Hastalığımı atlattıktan sonra kendime yapılacaklar listesi düzenledim. Bu hastalıktan kurtulunca ilk yapacağım şey Akyaka'da denize girmek olacak. Gözlerim iyileşince de kitap yazacağım" diyor.

HACER ÖNOĞLU ÜLGER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.