Korona virüs kalbi de tehdit ediyor

Prof. Dr. Özalp Karabay, kalp ve damar sistemi hastalıklarının, tüm dünyadaki en önemli ölüm nedeni olduğunu belirterek, "Türkiye'de de ölüm nedenlerine bakıldığında kalp damar hastalıklarının yüzde 47.7 oranı ile açık ara başı çektiği görülüyor" dedi. Alman bilim insanlarının yaptığı iki ayrı çalışmada korona virüsün kalpte, kalp krizine benzer hasar bıraktığının tespit edildiğini kaydeden Prof. Dr. Karabay, şu bilgileri paylaştı: Solunum yolunu etkileyen korona virüsün böbrekler ve beyin gibi pek çok organı etkilemesinin yanı sıra, kardiyovasküler sistemde de kalıcı hasara neden olduğu araştırmalarla gözler önüne serildi.
YÜZDE 80'İ ANİ ÖLÜMDÜR
Bu çalışmalarda Kovid 19 nedeniyle hayatını kaybeden hastaların yarısının kalbinde yüksek oranda virüse rastlandı. Frankfurt Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen çalışmada; korona virüse yakalanıp iyileşen hastaların yüzde 78'inin kalbinde yapısal değişikliklere rastlandı. İlginç olan bir diğer bilgi de katılımcıların yüzde 50'sinin virüs öncesi herhangi bir sağlık problemi olmamasıdır. Kalp ve damar hastalarının yarısında ölümün ani ölüm şeklinde gerçekleştiğini kaydeden Prof. Dr. Karabay, "Yapılan çalışmalarda ani kalp ölümünün yüzde 80 oranında kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanmalar nedeniyle oluştuğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra kalp hastalıklarının görülme sıklığının hareketsizlik, sigara, kötü ve dengesiz beslenme gibi olumsuz yaşam tarzıyla da yıllar içinde arttığı da bir gerçektir" dedi.
GÖĞÜS AĞRISINA DİKKAT
Kalbi besleyen koroner damarların daralması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan hastalığın koroner kalp hastalığı olarak adlandırıldığını kaydeden Prof. Dr. Karabay, "Koroner kalp hastalığının başlıca belirtisi göğüste hissedilen ağrıdır. Göğüs ağrısı çoğu kez efor durumunda ortaya çıkar. Bazen fazla yemeği takiben veya soğuk havalarda da göğüs ağrısı olabilir. Damar daralması veya tıkanmasının uzun sürdüğü durumlarda göğüs ağrısının şiddeti ve süresi fazla olur ve bu durumlarda hayati tehlike söz konusudur" dedi.
FAZLA KİLO VÜCUDU YORAR
Prof. Dr. Özalp Karabay şişmanlığın, kalp damar hastalıkları için önemli risk faktörü olup aynı zamanda kalp hastalığına da zemin hazırlayan diyabet ve hipertansiyon için de önemli risk sayıldığını belirterek, "Bilimsel araştırmalarda yüzde 5 kilo vermeyle bile yaşam kalitesinin arttığı, diyabet riskinin azaldığı, kan yağlarının profilinin olumlu etkilendiğini ortaya koymaktadır" diye konuştu. Vücudumuzdaki fazla kilonun; kalbin dolaştırdığı kan miktarının artırarak kalbi yorduğunu belirten Prof. Dr. Karabay, "Vücudumuzun buna cevabı da damarların kalınlaşması, tansiyon yükselmesi ve çarpıntıdır" dedi. Karabay, "Kilomuzu koruyan sağlıklı beslenme, düzenli yapılan bilinçli spor ve meditasyon kalp atım sayısını azaltmakta ve bu aktiviteler kalbin atımını düzene sokarak kalp sağlığımızı korumaktadır" diye konuştu.
SİGARA RİSKİ 5'E KATLIYOR
"Yüksek tansiyon, sigara içilmesi veya kolesterol yüksekliği faktörlerinden herhangi birisinin varlığında hastalık riskinin 2 kat artıyorsa, tansiyonu yüksek olan bir kişinin sigara içmesi durumunda risk artışı 4 kattan daha yüksek olmaktadır" diyen Prof. Dr. Karabay, günde 25 ve daha çok sayıda sigara içenlerin kalp damar hastalığına maruz kalma riskinin sigara içmeyen bireylere göre 5 kat arttığını söyledi.

SPORUN GÜCÜ
Kalp damar hastalıklarından korunmanın en önemli yollarından birinin düzenli egzersiz olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karabay, "Düzenli egzersiz ve spor yapılması, koroner kalp hastalığında değiştirilebilir risk faktörlerinden birinin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Kilo kaybının sağlaması, kan basıncı kontrolünü kolaylaştırması, diyabette kan şekeri kontrolünü iyileştirmesi, kan lipitlerini olumlu olarak etkilemesi kalp-damar sağlığı açısından yararlı etkilerdir" dedi.

ÖSTROJEN KALKANI
Kardiyovasküler hastalıkların koroner arter hastalığı, hipertansiyon, inme, kalp yetersizliğini kapsadığını belirten Prof. Dr. Karabay, "Bu hastalıklar kadınlarda 55 yaş üzerinde artmaya başlar. Obezite kadınlarda 45- 65 yaş arasında yüksek seviyeye çıkmaktadır. Obezite ile hipertansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıkları riski de artar" dedi. Kadınlardaki östrojen hormonunun damarlar üzerinde olumlu etkilsi bulunduğunu belirten Prof. Dr. Özalp Karabay, "Bu nedenle kadınlarda doğurganlık dönemlerinde kalp krizine ender rastlanır" diye konuştu.

KALP KRİZİNDE GENÇLER DAHA ŞANSSIZ
PROF. Dr. Özalp Karabay, yaşlandıkça damarlar arasında 'köprü damarları' oluştuğunu belirterek Bu durumda kalbin, herhangi bir damar tıkanmasında diğer damardan kan alarak beslenmeye devam ettiğini söyledi. Karabay, "Gençlerde böyle bir yapı oluşmadığı için, krize hazırlıksız olan kalp aniden durup, ölüme sebep verebiliyor" diye konuştu.

GRİP VE ZATÜRRE AŞISI İHMAL EDİLMEMELİ
Prof. Dr. Karabay, "Zatürre ve grip aşısı yeni tip korona virüse karşı koruma sağlamaz. Virüs çok yeni ve farklı olduğu için, kendi aşısının üretilmesi gerekir. Ancak bu iki aşı, kalp hastalarını solunumsal hastalıklara karşı korumak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından şiddetle tavsiye edilmektedir" dedi.