TT Yayıncılık'ın sahibi Araştırmacı,Yazar Turgay Yağan, bugüne kadar Almanya hakkında birçok kişinin bilmediği ve duymadığı konuları belgeleri ile kaleme aldı. Almanya'da bulunduğu sırada ülkenin inişli çıkışlı yıllarını irdeleyen Yağan, "Tencere Dibin Kara" isimli kitabı hakkında Yeni Asır/a çarpıcı açıklamalar yaptı. Yağan, "İnsanlar Almanya'yı öve öve bitiremiyor. Ben yıllarca Almanya'da yaşayan biri olarak bunun öyle olmadığını düşünüyorum. Şimdi Almanya ile ilgili bildiğiniz her şeyi unutun. Çünkü bu kitabımda Almanya'nın karanlık yönlerini ve dışardan göründüğünden çok farklı bir yüzünü ortaya çıkardım" dedi. İstanbul Alman Lisesi'ni bitirdikten sonra gençlik yıllarında merak etmeye başladığı Almanya'ya giden Turgay Yağan, Tübingen Üniversitesi'nden mezun oldu. Türkiye'ye geri dönmeden orada kalmaya devam eden Yağan, Almanya'da 14 yıl yaşadı. Bu arada yayıncılık hayatına da devam eden araştırmacı yazar Turgay Yağan, ülkenin ilk ve tek çocuk gazetesini Almanca olarak yayınladı, roman ve araştırmalar olarak kitaplar yazdı.
HERŞEYİ BELGELEDİ
Yakın zaman önce Türkiye'ye dönen İstanbul doğumlu Turgay Yağan, yayınevini de İzmir'e taşıyıp burada yaşamaya karar verdi. İnsanların öve öve bitiremediği ve her sohbette "Ben Almanya'dayken" veya "Ama Almanya'da" diye başlayan sözlerinden rahatsızlık duyan Turgay Yağan, ülkenin geçmişini ve gelişen olaylarını, inişli çıkışlı yıllarını mercek altına aldı. Uzun yıllar süren araştırmalarının ardından Almanya'nın karanlık yönlerini anlatan bir kitap yayınladı. Almanya'nın dışarıdan göründüğünün çok farklı bir yüzü olduğunu tamamı kanıtlara ve gerçeklere dayanan olaylarla ortaya dökerken tereddüt ettiği konuları şekilde yayınlamadığını ifade etti.
25 BİN KİŞİ ÖLMÜŞ
Almanya hakkındaki "Tencere dibin kara" adlı 144 sayfalık büyük boy kitabında yazdığı ve 400 fotoğraf ve belgelerle desteklenen konuları anlatan Yağan, "Almanya, 2. Dünya Savaşı sonrası hasbelkader zengin oldu. Sadece manipülasyonlarla ortalık günlük güneşlik gibiymiş kendini gösteriyor. Mesela 2017 / 2018 kışındaki grip salgınında ülkede 25 bin kişinin öldüğü unutturuldu. Bu sayı pandemi sonucunda ölenlere eşit. Fakat hiç kimsenin bundan haberi olmadı. Hadi o aşıldı, peki her sene 25 bin kişinin hastane mikrobundan ölmesi durumuna niye başa çıkamıyorlar? Almanya, pandemi krizini de başarılı bir şekilde aşamadı" dedi.

GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL
Almanya'nın anlatıldığı gibi olmadığını gördüğünü söyleyen Yağan, "Bir merakla bilgilerimin doğru olup olmadığını araştırmaya başladım. Hatta bazen araştırmama da gerek kalmıyordu direkt önüme geliyordu. Alman hükümetinin pek çok konuda halka yanlış bilgi verdiği gördüm. Mesela işsizlik sayısı hakkında, övündükleri hukuk ve adalet gibi olaylar konusunda... Anlatılanların propaganda olduğunu gördüm. Kitabımda, Almanya'nın çok hızlı dönen ekonomisiyle ayakta kaldığını, pandemi nedeniyle işlerin durmasıyla ülkenin tıkandığını, bu yüzden geleceğinin parlak olmadığını anlattım" dedi.
SERİ KATİL
KİTAPTA birçok ilginç bilgi yer aldığını vurgulayan Yağan, "Dünyanın en büyük seri katili Almanya'da. Bir hastabakıcı 200'ün üzerinde insanı tek tek mezara göndermiş. Kiliselerde pedofili vakalarının çok yüksek olduğu, evsizlerin sayısının çok yüksek olduğunu, gerçek işsiz sayısı gibi birçok bilgiler yer alıyor. Bunlara rağmen Almanya, bir kibir ve pişkinlik içinde her şeyi örtmeye çalışıyor. Ama gerçekler çok farklı. Kitabım çıktıktan sonra Hollanda, İtalya, İngiltere ve Rusya'daki yayınevleri kitabı yayınlamak istiyor. Bunların çalışmasını yapacağız" diye konuştu.
FUTBOL SKANDALI
FUTBOLDA iddialı olan Alman Milli Takımı'nın maçları he zaman kazanarak tur atlamadığını ve ayıplı davranışlar yaptığını anlatan Turgay Yağan, "Bir süredir turnuvalarda, son maçlar aynı saatte yapılıyor. Bunun nedeni de 'Gijon'nun Ayıbı' olarak hatırlanan Alman ve Avusturya Milli Takımlarının hazırladığı bir skandal. Ancak Almanya 1-0 yenerse her iki takım da turu atlatarak, Cezayirlileri turnuva dışı atacaklardı. Ve bunu yaptılar. Maçın sonrarına doğru bir sakata gelmesinler diye 20 oyuncu orta sahada durup tüm seyircilerin önünde birbirlerine topları iteklediler. Kalelere tek şut gelmiyor ve al gülüm ver gülüm orta sahayı geçmiyorlardı" ifadelerine yer verdi.

