Tedbiri elden bırakmayalım

Pandemi bitti diyerek tedbirleri elden bırakmamak gerekiyor. Biz millet olarak rahatlığımıza biraz fazla düşkünüz galiba. Son günlerde pandemi bitti düşüncesiyle tüm tedbirleri elden bir anda bıraktık gibi. Toplu taşıma araçları başta olmak üzere alışveriş merkezleri ve toplu alanlarda hiçbir önlem kalmadı. Bu rahatlık ve tedbirsizlik bize geri dönebilir. Pandemi bitmedi. Alınan sıkı önlemler, tedbirler sayesinde ve aşıların etkisi nedeni ile koronadan kurtulur gibi olduk.

VİRÜS SERSERİ MAYIN GİBİ
Günümüzde halen koronadan yatan hastalarımız var. Hatta geçtiğimiz günlerde bazı doktorlarımızın bile koronaya yakalandığı bilgisi geldi. Sözün kısası bir takım tedbirleri elden bırakmamak gerekiyor. Pandemide yaşadığımız kapalı ve yasaklı günlerin bir daha yaşanmaması için özellikle toplu ve kapalı alanlarda dikkatli olmamızın yararı var. Bu tür virüsler serseri mayın gibidir. Nerede ne zaman patlayacağı belli olmaz. Bazı Avrupa ülkelerinde son günlerde koronaya yakalanan sayı bir hayli fazla.

ARTIK TEK SORUN BİZİZ
Ülkemizde de son sayılar 10 binleri geçti. Bu da hiç hoş olmayan gidişat. Okulların kapanması ile koronayı taşıyıcı olarak gördüğümüz öğrenciler artık evlerinde, tek sorun bizlerde. Bazı basit önlemlerle bu illetten kurtulmak kolay olabilir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Atilla Ayral son dönemlerde tedavi yöntemlerinde aranan iyileştirme ve özellikle de uzun süren kronik yorgunluk, kalitesiz uyku düzeni ve düşük bağışıklık sistemine karşı uygun kişilerde uygulanan ozonterapinin hem bağışıklık sistemini güçlendirdiğini hem de vücudun eski enerjisine kavuşmasına katkı sağladığını anlattı.

OZONTERAPİ NEDİR?
Atilla Hoca, ozonterapi yönteminin, özellikle 2 yıldır içinde bulunduğumuz pandemi döneminde bağışıklık sisteminin güçlü olmasının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ve bu dönemde ozon uygulanan hastalarda çok iyi sonuçlar aldıklarını söyledi. Ozonterapi, saf ozon ve saf oksijenden oluşan medikal ozon gazı kullanılarak yapılan iyileştirici tedavi yöntemidir. İnsan vücudundaki iyileştirici, immün sistemi harekete geçirici ve metabolik aktiviteyi düzenleyici etkisinden dolayı son yılların popüler tedavi yöntemlerinden birisi haline gelmiştir. Dünyanın pek çok ülkesinde güvenle tamamlayıcı tıp yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ozonterapi, konusunda eğitimli bir doktor tarafından hastanın durumu ve hastalığına göre uygulanmalıdır.

BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
Yıllardır dünyanın birçok ülkesinde kullanılan ozon tedavisi, bağışıklık sisteminin güçlenmesini, kan ve dokuların daha çok oksijenlenmesini sağlayarak hastaya kendisini zinde hissettirmektedir. Ozon tedavisi, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra kronik yorgunluk sendromu, romatizmal hastalık ve fibromiyalji, dolaşım bozukluğunun giderilmesi, bakteriyel, virüs, mantar enfeksiyonları tedavisi, bel ve boyun fıtıklarında ağrının azaltılması, astım ve alerjiler, zayıflama ve haşimato, diyabet ve insülin direncinin azaltılması, depresyon, kas hastalıkları ve eklem ağrıları gibi hastalıkların da tedavisinde kullanılıyor.

OZON TEDAVİSİNİN ETKİLERİ
■ Vücudun ve organların kanlanmasını, bununla birlikte kanın oksijeni taşıma kapasitesini artırır. ■ Dolaşımın bozulduğu arteroskleroz, diyabet, akciğer hastalıkları gibi hastalıkların olumsuz etkilerini azaltır. ■ Derideki kan dolaşımını artırarak cildin yenilenmesini, sıkı ve pürüzsüz olmasını yani gençleşmesini sağlar. ■ Yoğun ve stresli günlük yaşantımızda dokularımızda biriken toksinlerin vücuttan atılmasını sağlayarak yorgunluk ve kas ağrılarını azaltır. ■ Artan dolaşımla birlikte beyin fonksiyonları artar, hafıza güçlenir. ■ Vücut savunmasında görevli beyaz kan hücrelerinin sayı ve fonksiyonlarını artırır. ■ Enfeksiyonlara karşı direnci artırarak kişinin hızla iyileşmesini sağlar ve tekrar hasta olmasını engeller. ■ Hızla büyüyebilen kanser hücrelerinin çoğalmasını ve vücutta yayılmasını engeller. ■ İnsan vücudundaki doğal ağrı kesicilerin ortaya çıkmasını sağlar. ■ Yoğun çalışan günümüz insanında ortaya çıkan kas ve eklem ağrılarını azaltır. ■ Romatizmal hastalıklarda düşen vücut direncini artırır ve doğal savunma mekanizmasını harekete geçirerek hastalığın olumsuz etkilerini azaltır. ■ Önemli bir görev de küçük çocukların bir takım kimyasal maddelere karşı alerjisinin olup olmadığının mutlaka hekime danışılmasıdır.