Meyan kökü özellikle kökleri için meşhurdur. Çin tıbbında uzun ömürlü bir iksir olarak kabul edilen tadı hem tatlı hem de acıdır. Meyan kökü gelişmek için zengin ve nemli bir toprağa ve sıcak bir iklime ihtiyaç duyar, bu yüzden özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde, Orta Doğu'da Akdeniz'i sever, Kuzey Afrika ve Mauritius'ta. Boyları 1 ile 1,50 metre arasında değişen bu otsu bitki, Antik Çağ'dan beri hasat edilmektedir.
Meyan kökü, onu oluşturan etken maddelerden dolayı faydaları ile ünlüdür.
Özellikle boğaz ağrılarını ve öksürükleri yatıştırmaya yardımcı olabilir.
Ayrıca sindirim bozukluklarını ve eklem ağrısını azaltmaya yardımcı olur.
Doyurucu bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir ve aynı zamanda çok ferahlatıcı bir içecektir.
7-15 cm uzunluğunda iri yapraklara sahiptir, çiçekleri küçük ve mordur. Meyvesi, içinde birçok tohum bulunan yaklaşık 3 santimetre uzunluğunda yassı bir kabuktur. Şekerleme şeklinde kullanılan meyan kökü yemek pişirmede de oldukça popülerdir.
Meyan kökünün zararları nelerdir?
Meyan kökü , esas olarak köklerde konsantre olmak üzere birçok aktif bileşen içeren bir bitkidir.
Bunlar arasında en ünlüleri şunlardır:
Kalsiyum tuzları
Potasyum
Glisirizik asit
Flavonoidler
Aromatik organik doğal bir madde olan kumarin
Bazı şekerler
Fitosterinler
Steroid hormonlar, atropin.
Toplamda meyan kökü, dört yüzden fazla kimyasal bileşene sahiptir. Meyan kökü diğer bitkiler gibi belli bir düzeyde tüketilmelidir. aksi halde çeşitli sıkıntılara sebep olabilir. Meyan kökünden elde edilen glisirizin, sürekli olarak fazla tüketildiğinde (6 haftadan fazla), mineralokortikoid zehirlenmesi semptomlarına neden olabilir; baş ağrısı, letarji, hipertansiyon, su ve sodyum tutulumu, potasyum ve hatta bazen kalp durması bunlardandır.
MEYAN KÖKÜ NEYE YARAR?
Meyan kökü ekstraktlarının, çoğunlukla ağızda oluşan küçük, ağrılı ancak zararsız ülserlerin tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Klinik bir araştırmanın sonuçları,% 2 glisirizinik asit (meyan kökü özü) içeren bir jelin uygulanmasının, ödem ve kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.
Meyan kökünün karaciğer üzerinde koruyucu etkileri olduğu bilinmektedir. Hepatit A ve C'den sorumlu virüslerin çoğalmasını önleyen glisirizin ve türevi glisirizik asit olmak üzere 2 antiviral madde içerir.
Meyan kökü, anti-enflamatuar etkisine ek olarak bağışıklık fonksiyonlarına da etki eder. Böylece, soğuk algınlığı gibi solunum yollarının iltihaplanmasından sorumlu enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olabilir.
MEYAN KÖKÜ NASIL TÜKETİLMELİ?
Meyan kökü insanların ihtiyacına göre farklı şekillerde tüketilebilir. Öncelikle 150 ml kaynar suda 2-4 gr kurutulmuş köklerle hazırlanan, günde 3 defa bitki çayları şeklinde hazırlanabilir. Günde 12 gr'ı geçmemesi tavsiye edilir. Günde 2-3 defa bir bardak su ile seyreltilmiş yaklaşık on beş damla ana tentür olarak da tüketilebilir. Ayrıca gargara ve gargaralar şeklinde veya kompreslerle kaynatma olarak da kullanılabilir. Meyan kökü bazlı bir bitkisel tedavi dört ila altı haftayı geçemez. Ayrıca meyan kökü de sakız şeklinde, günde 5-6, hatta gerekirse daha fazla tüketilebilir.
Geleneksel olarak meyan kökü, adet döngüsü ile ilişkili çeşitli bozuklukları tedavi etmek için kullanılmıştır. Glisirizin östrojen seviyelerini düşürürken progesteron seviyelerini artırdığı söyleniyor.
Hamilelik sırasında çok fazla glisirizin erken doğuma neden olabilir. Yüksek dozda deglisirizine edilmemiş meyan kökü 6 haftadan uzun süre tüketmek, mineralokortikoid intoksikasyon sendromuna yol açabilir.
