15 Temmuz 2016 gecesi Türk milletinin hafızasına kazınan kahramanlık öykülerinden biri, belki de en unutulmazı Astsubay Ömer Halisdemir'e aittir. FETÖ'cü darbe girişiminin seyrini değiştiren bu cesur asker, aldığı emir uğruna gözünü kırpmadan canını feda ederek tarihe geçti.
AMBULANSA İZİN VERİLMEDİ
O gece Türkiye genelinde başlatılan darbe kalkışması sürerken, Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığı da FETÖ'cü askerlerin hedefindeydi. Darbeci Tuğgeneral Semih Terzi, Silopi'den kalkan helikopterle komutanlığı ele geçirmek üzere yola çıktı. Ancak planlarının önünde, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın verdiği kritik emir vardı: "Onu karargâha girmeden öldür!" Bu tarihi emri yerine getirme görevi, Aksakallı'nın en güvendiği isimlerden biri olan Astsubay Ömer Halisdemir'e verildi.

Halisdemir, sonunun şehadet olduğunu bile bile görevi kabul etti ve "Hakkım helal olsun, siz de helal edin komutanım" diyerek görevini yerine getirmek üzere harekete geçti. Semih Terzi, 02.16 sularında karargâha ulaştı. Karargâhın girişindeki ağaçlık alanda pusuda bekleyen Halisdemir, Terzi'yi görünce silahını çekti ve üç kurşunla darbeci generali etkisiz hale getirdi.

Karargahın girişindeki ağaçlık alanda pusuda bekleyen Ömer Halisdemir, Semih Terzi'yi görünce silahını çekti ve üç kurşunla darbeci generali etkisiz hale getirdi. Bu cesur eylem, darbeci planın belini kıran hamle oldu.
Bu cesur eylem, darbeci planın belini kıran hamle oldu. Ancak kahraman astsubay, hemen ardından orada bulunan diğer cuntacı askerler tarafından hedef alındı. En az 15 kurşunla ağır yaralanan Halisdemir, yerde yaralı halde yatarken dahi darbecilerin insafına bırakılmadı. Nabzı attığı fark edilince, bu kez Üsteğmen Mihrali Atmaca tarafından başından vurularak infaz edildi. Cuntacılar, ağır yaralanan Semih Terzi'yi helikopterle GATA'ya götürdü, ancak Terzi yolda hayatını kaybetti. Ömer Halisdemir'in naaşı ise karargâh önünde bırakıldı. Ambulans çağrılmasına rağmen müdahale edilmesine izin verilmedi.
'ONU VATANA YETİŞTİRDİM'
42 yaşındaki Ömer Halisdemir, Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu beldesindendi. Yedi çocuklu bir ailenin evladı olarak büyüdü. Çocukluğu çobanlıkla geçti, yıllar içinde kendini Türk Silahlı Kuvvetleri'ne adadı. Hatice Halisdemir ile evliydi ve Elifnur ile Doğan Ertuğrul adında iki evladı vardı. 1999 yılında Piyade Astsubay olarak göreve başlayan Halisdemir, hem yurt içi hem de yurt dışında birçok kritik görev üstlendi. Ancak en büyük görevi, 15 Temmuz gecesi onu ölümsüzleştiren andı. Şehadet haberi tüm Türkiye'yi derinden etkilerken, babası Hasan Hüseyin Halisdemir'in şu sözleri hafızalara kazındı: "Ben onu vatana yetiştirdim, vatan istedi; vatana verdim." Kahraman şehidin adı, Türkiye'nin dört bir yanında yaşatılıyor. Niğde Üniversitesi'ne, çeşitli liselere, ortaokullara ve eğitim kurumlarına ismi verildi. Mezarı, her yıl on binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Halisdemir'in gösterdiği direniş, sadece bir komutanın emrine itaat değil; milletin iradesine, demokrasiye ve özgürlüğe sahip çıkma destanı olarak tarihe geçti.

