• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ABDURRAHİM ŞENOCAK

Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye övgü

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.03.2015, 00:00
Paralel yapı başta olmak üzere bazı güç odakları, Türkiye'nin ekonomik bir kriz içinde olduğunu ileri sürüyorlar. Bu iddialarını da faiz lobisinin döviz kurları üzerinde yaptığı manipülasyonlar ve paralel medyanın kriz yaygaralarıyla delillendirmeye çalışıyorlar. Oysa Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye'nin ekonomik alanda hızlı bir dönüşüm yaşadığını, son 10 yılda yoksul nüfusunu hızla azalttığını ve orta gelir grubunu büyüttüğünü rakamlarla ortaya koyuyor.
Gaziantep Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda, Dünya Bankası'nın Türkiye'nin gerçekleştirdiği ekonomik-sosyal dönüşümü incelediği "Türkiye'nin Deneyimleri" raporu tanıtıldı. Türkiye üzerinde operasyon amaçlayan üst akılların iddialarının aksine Raiser, dünyada pek çok ülkenin Türkiye'nin yaşadığı ekonomik dönüşümü yakından izlediğini ve bunu nasıl gerçekleştirdiğini de mercek altına aldığını söyledi. Dünya Bankası Türkiye Direktörünün açıklamalarından anlıyoruz ki, bu çalışmanın yapılmasındaki diğer bir motivasyon da Türkiye'nin 2023 vizyonunda son derece iddialı ekonomik hedefler koymuş olmasıdır.

Son 10 yılda orta sınıf büyüdü

Pek çok ekonomist, Türkiye'nin son 10 yılda yoksullukla mücadelede son derece başarılı olduğunu ve orta sınıfı büyüttüğünü ifade ediyor. Dünya Bankası verilerine göre 10 yıl önce nüfusumuzun %16'sı yoksulluk sınırının altında iken, bugün bu rakam %5'in bile altına gerilemiştir. Yine son yıllarda günlük geliri 10 dolar olanların oranı %19 iken, şimdi bu oran % 41'e ulaşmıştır. Bu da Türkiye'de orta gelir grubunun arttığının ve büyüdüğünün en açık kanıtıdır. Bu rakamlar bize, Türkiye'deki ekonomik dönüşümün toplumun bütün kesimlerini kapsadığını ve büyümenin istikrarlı bir şekilde devam edeceğini göstermektedir.

AK Parti CHP'yi Kapatacakmış!

CHP, iyiden iyiye paralel yapının güdümüne girdi. Paralel yapının en gözde twitter kahramanlarından birinin hesabından yapılan asparagas paylaşımlar, bir anda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun dilinden gerçek bir bilgi gibi sunuluyor: "CHP'yi kapatacaklar." Neymiş, yeni atanacak bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, kapatma davası açacakmış. Ancak henüz Başsavcılık için ne bir seçim ne de bu makama seçilecek kişi belli değilken. Bu twitter kahramanına çok güvenen Genel Başkan, aynı hesaptan kendi yardımcısıyla yapıldığı iddia edilen yazışmaları görmezden gelmeyi tercih ediyor. Kendisine hakaret edilen yazışmaları yok sayıp, sadece partisinin kapatılacağı iddialarını gündem yapan Genel Başkanın tavrı size tuhaf gelmiyor mu?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bazı yurtseverlerden "duyum" olarak aktardığı bu manipülatif bilgi, aslında paralel medyanın silahşörlerinden "fuatavni" adlı twitter hesabından yapılan bir paylaşımdan ibaret.
Bu durum, her ne kadar Genel Başkan inkar etse de, CHP ile paralel yapının birlikte hareket edip birlikte politika ürettiğini ortaya koyuyor. CHP'nin İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler tam da bu yüzden istifa etmemiş miydi?
Oysa parti kapatma olaylarından en fazla mağdur olan AK Partidir. Hem Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak görev yaptığı 2005'de açılan kapatma davası, hem de AK Parti kadrolarının yetiştiği gelenek itibariyle.

CHP referanduma destek verseydi parti kapatma tarih olacaktı


Nitekim 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği çalışmalarında, parti kapatmaları zorlaştıran bir madde de vardı. Tüm muhalefet cephesinin birlikte hareket etmesiyle, o madde anayasa değişikliği metninden çıkarıldı. Eğer CHP o gün destek verseydi, bugün "parti kapatma" kavramı siyasal hayatımızdan bütünüyle çıkmış olacaktı.
AK Parti'nin 12 yıldır üst üste kazandığı seçim başarılarını mağduriyet söylemine dayandıran muhalefet, paralel yapının kurgulayıp servis ettiği bir mağduriyet hikayesiyle toplum karşına çıkmak istedi. Ancak AK Parti, anayasanın ilgili maddesini "hemen değiştirelim" diyerek CHP'nin beklemediği bir hamleyle oyunu bozdu. Bununla da yetinmedi ve siyasi partilerin "temelli kapatılması" hükmünü kaldıran Anayasa değişikliği teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. AK Parti'nin böyle bir hamle yapacağını düşünemeyen CHP ve paralel yapı, bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA