1977 yılında, o kanlı, o alçak saldırının yapıldığı gün, 7 yaşında bir çocuk olarak TİP kortejinde bir dayımın, bir babamın omuzundaydım.
Bir Hasan Hüseyin'in, bir Sivas'ta yakılan Asım Bezirci'nin elini tutarak yürüdüğüm günlerdi. Şimdi izninizle, 'Sendikaların namus kurtarma günü' hakkında bir iki söz söylemek istiyorum.
Türkiye'de 1 Mayıs, çok uzun zamandır, 'Sendikaların namus kurtarma günü' olmuştur. Çünkü, 1 Mayıs meydanı dışında o sendikaların adını sanını duymazsınız. İşçi hakları için bir mücadele verdiklerini kulağınız işitmiş değildir. Ama 1 Mayıs günü aslan kesilir, sanki sendikacılık Taksim Meydanı'nda boy göstermekten ibaretmiş gibi efelenirler.
Bu üçkağıdı yiyen yesin...
1980 öncesindeki politik iklimi ve sol siyasetin kodlarını bilen, bugün benim yaşımdaki hiç kimseye yediremezsiniz. 1 Mayıs ve Taksim ısrarında aslan kesildiğiniz zaman, biz 'Hamamın namusunu kurtarma günü' fıkrasını hatırlarız. Baba dostum, rahmetli Aytunç Altındal'ın sık sık anlattığı o fıkrayı da, bilen bilir...
* * *
Şimdi siz işçileri 1 Mayıs'ta kargaşaya zorluyorsunuz ya...
Şimdi siz, gencecik çocukları yüzlerine maske takıp, polisle çatışmaya göndermeye hazırlanıyorsunuz ya...
Şimdi siz, asla iktidar olamayacağınızı biliyorsunuz, ama bu bölük bölük işçileri, gencecik fidanları; AK Parti iktidarı gitsin, yerine batıya göbekten bağlı sözümona bir Şeriat Devleti gelsin diye kullanmaya çalışıyorsunuz ya...
Biz bu numaraları çocukluktan biliyoruz.
O gencecik çocuk cesetlerinin üzerinde bir 12 Eylül inşa ettiniz...
O tertemiz işçi terlerinin üzerinden bir 12 Eylül faşist rejimi tesis ettiniz...
O çocuklar öldü, o işçiler işkencehanelerden geçti...
Siz hiç de beklendiği gibi Sovyet Rusya'ya, Bulgaristan'a, Yugoslavya'ya falan kaçmadınız...
Hatırlayınız...
Siz Almanya'ya, İsviçre'ye, Fransa'ya, İngiltere'ye kaçtınız...
Orada büyük servetleri yöneten 'Komünist Baronlar' oldunuz.
* * *
Şimdi sizin geleneksel 'Hamamın namusunu kurtarma günü' provokasyonunuzu ve bunun üzerine inşa etmeye çalıştığınız 'Tayyip Erdoğan gitsin, yerine batıya göbekten bağlı bir dindar gelsin' siyasetinizi kimse yemez.
Üç beş romantik, heyecanlı, temiz genci ve işçiyi kandırabilirsiniz ama...
O kadar kirli bir siciliniz var ki...
Üç satır yakın siyasi tarih okumuş kimse, dönüp sizin yüzünüze bakmaz.
* * *
Ben, 77 yılında henüz 7 yaşımdayken 1 Mayıs meydanında bulunmuş bir 'sosyalist çocuk' olarak bugün o meydana çıkmak isteyen gençlere şunu söyleyebilirim: Sizin sırtınızdan, sizin kanınınızdan, sizin canınızdan bir yeni iktidar inşa etme projesi vardır.
Hedef, sizi 1 Mayıs'ta çatıştırmak, bir kaçınızı öldürmek; bu cinayetler üzerine de hükümeti sarsıp, yeni bir siyasi alan açma çalışması vardır.
Bu yeni siyasi alan, sizin rüyalarınızda gördüğünüz gibi bir sol veya sosyalist Türkiye değildir.
Bu yeni alan, üzerine Batı'ya göbekten bağlı, Suud benzeri bir Şeriat Devleti kurma projesidir.
Çünkü burası Türkiye'dir, söz konusu olan Türk milletidir ve dindar milli bir hükümet gittiği zaman, yerine getirebilecekleri, halkı bir illüzyon ile kandırabilecekleri ancak 'dindar ama batıya göbekten bağlı' bir iktidardır.
Şimdi...
12 Eylül'den önce provoke ettikleri sol eylemler ne işe yaradı bir bakın...
Saf ve temiz sosyalistlerin 12 Eylül faşizminin kurulabilmesi için nasıl kullanıldıklarını bir anlamaya çalışın...
Sonra kararı siz verin... Ama 'Dolmuşa binmeden' verin...
Avrupa'da bazı merkezlerde oturan "Komünist Baronlar"ın kirli ve "Gizli emperyalist" siyaseti başarılı olsun diye o meydanda ısrar etmeyin...
* * *
Komünist olmak, sosyalist olmak, işçi dostu olmak, hatta anarşist olmak elbette bu ülkede cesaret gerektirir. Yiğitlik gerektirir.
Ama biraz da akıl gerektirir.
* * *
Bugün Tayyip Erdoğan'ı devirme çalışmalarının tümü, 1 Mayıs'ta başlatılıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar sürdürülmek istenen gerginliğin bütün planlaması, batıya göbekten bağlı bir Şeriat Devleti için yapılmıştır.
* * *
Ben bugün hala sosyalist olsaydım, cesaretimi bu emperyalist girişime karşı Tayyip Erdoğan'ı savunarak gösterir; solcu kanı ile emperyalizm inşa etmeye çalışan alçakların aklını alırdım.
Siz biraz düşünün...
Sonra aklın ve yurtseverliğin ne gerektirdiğine kanaat getiriyorsanız, onu yapın.
Türkiye işçi sınıfına ve aklın ışığı ile yürüyen sosyalist gençlere selam olsun!
