ABD dolarının global piyasalarda değer kazanması, TL üzerinde baskı yaratıyor ve USDTRY kurunun yükselmesine neden olmuş görünüyor. Beklenenden iyi gelen ABD TÜFE verileri sonrasında zaten Fed'e yönelik hassasiyet içinde olan dolarda güçlenme daha sert oldu.
Dolar endeksi %0.70 yükselişle 96 sınırına kadar gelmiş durumda. Piyasada dolara karşı algının devamı durumunda dolardaki güçlenme devam edebilir. Bu durumda USDTRY için yeniden 2.99 seviyesinin üzeri rakamlar gündeme gelebilir. Gelişmeleri ve piyasa hareketlerini izleyeceğiz. Teknik olarak ise USDTRY kurunu günlük bazda 2.9640-2.9920 aralığında izliyoruz. Kur şimdilik bu aralıkta yatay bir seyir içerisinde hareket ediyor.
Paritenin 2.9920 seviyesini geçmesi ve üzerinde yerleşmesi durumunda ise 3.0270 direncine doğru yükselişler oluşabilir. Buna karşın 2.9920 seviyesi geçilmedikçe 2.9640 desteği test edilebilir ve bu seviyenin kırılması durumunda ise 2.9430 seviyesine doğru düşüşler görmek mümkün.
Saat 16.09 dolar, TL karşısında 2.98 seviyesinin üzerine çıktı.
ABD'de açıklanan tüketici fiyatları Ağustos ayı verisinin ardından dolar, TL karşısında 2,98 seviyesinin üzerine çıktı.
Güne lira karşısında 2,97 düzeyinde başlayan dolar, şu sıralarda 2,9807 seviyesinden işlem görüyor.
DOLARDA GERİLEMELER UZUN SÜRMEYECEK
USD/TRY paritesinde yukarı yönde hareketlerin oluştuğunu görmekteyiz. Tabii bu yükseliş hareketi sadece yurtiçi piyasalara özgü değil. Küresel piyasalarda bir risk off modu devreye girmiş gibi görülüyor. Bu fiyatlamaların iki önemli nedeni olduğunu düşünmekteyiz: Şüphesiz ki FED'in Eylül veya daha da önemli Aralık ayında ne yapacağının belirsizlik yaratması.
ABD dataları son dönemde piyasa beklentilerini karşılayamasa da FED üyelerinin geneli şahin duruştan ödün vermemeye çalışıyor. Bu durumda 21 Eylül FOMC tarihi yaklaştıkça piyasalarda stresi tetikliyor. Daha önce de belirttiğim gibi FED'in Eylül ayını pas geçeceğini fakat Aralık ayına kadar ki olan süreçte faiz artırım beklentilerini canlı tutacağını düşünüyorum. Bu durum yılsonuna kadar tabii ki ABD doları lehine bir fiyatlamayı beraberinde getirebilir.
Bence son dönemde yaşanan satış baskısının en önemli nedeni ABD'nin 11 Eylül tasarısını onaylaması, ECB'nin daha fazla varlık alımına şimdilik gerek durmadığını belirtmesi ve Japonya'da negatif faizlerin zararlı olduğuna dair açıklamalar küresel tahvil pazarında satışları beraberinde getirdi. Bu da doğal olarak tahvil faizlerini yükseltti.
Piyasalarda baskı unsuru olarak kalması oldukça normal...