Derin anlamı olan bir Atasömüz var. "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." (Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatan bir özdeyiştir. 22 TEMMUZ 2025 : Türkiye'nın HARD POVER (SERT GÜCÜ) çıkışıyla Küresel odakların duvarlarını sallayan, Dişişleri Bakanı Hakan Fidan, "Müdahale ederiz" sözlerinin arka planını anlattı. Fidan, katıldığı televizyon programında Siyonist Netanyahu'ya 2. uyarıyı yaptı. "Hiçbir grup Suriye'yi parçalamaya girişmesin. Müdahale ederiz.
Türkiye olarak uyarımızı yapmak zorundaydık. İsrail'e kanallarımız üzerinden mesajlarımızı gönderdik." ifadelerini kullandı. Fidan Suriye'deki çatışmalı duruma ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Fidan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: "Suriye'nin Türkiye'nin milli güvenliği için olan önemi tartışılmaz. Komşularımız bizim için hayati yaşam alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Suriye'nin bölünmesinden, istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye'nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini görüyorduk. Başta İsrail'in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça ifade etti. Süveyda'daki olayları fırsat bilen bazı diğer grupların hareketlendiğini gördük. Biz iktidar olarak uyarımızı vermek zorundaydık. Çünkü Suriye'de birlik bütünlük istiyoruz. Oradaki grupların bunun altın dengesini bulup o formülle gitmeleri gerekiyor."
AYNI MESAJI VERDİ
Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz İsrail'e hem kendi istihbarat kanallarımız üzerinden, ister muhataplarımız üzerinden aynı mesajı gönderiyoruz. Bizim gizli ajandamız yok. Biz diyoruz ki hiçbir ülke Suriye'ye tehdit oluşturmasın, Suriye de kimseye tehdit oluşturmasın. Bizim anlayışımız bu." TERÖRSÜZ TÜRKIYE-TERÖRSÜZ BÖLGE paradigmasını Fidan tane tane anlattı: "Biz bölgenin evlatları olarak barış içinde yaşamayı becermemiz, bu sistemi kurmayı becermemiz lazım. İşbirliği yapmak kadar normal bir şey yok. Biz bunu Irak ile başka ilkelerle de yapıyoruz, Suriye'de neden yapmayalım. Suriye'de temel devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yardımlara ihtiyacı var. Fidan, siyonist Netenyahu'nun Suriye'de bir grup Dürzi üzerinden kurmaya çalıştığı oyunu deşifre etti: "Bölgede belli grupların kendini güvenli hissetmemesi, Osmanlı'nın çekilmesinden itibaren başlıyor. Burada üstü örtülmüş belli sorun alanları var. Bedevilerle Dürziler arasında cereyan eden çatışmalara, merkezi yönetimin müdahele etme çabasına İsrail'in engel olduğunu görüyoruz. Merkezi güçler orada olmazsa orada karşılıklı katliamı kimse engelleyemez. Bunlara rağmen bir anlayış birliği oluştu. Amman'da bir araya geldik. Sadece Dürzilerin üç kolundan biri her türlü anlaşmaya karşı oldukları yönünde bir dil kullandılar. Taraflar arasındaki görüşmeler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara kapsayıcı bir siyaset uygulamaya çalışıyor. Bölgede birbiriyle hesaplaşan birçok grup var. Suriye'de devlet dışında silahlı grup olmamalı. Ben Şara'nın elindeki imkanlarla müdahale ettiğine inanıyorum."
PKK'YA SON UYARI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, (PKKYPG) SDG'nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması zorunda olduğunu vurgulayarak, uyarısına devam etti: "SDG, Merkezi yönetimle yaptığı (8 Mart 2025 tarihli) bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve amasız olmayan adımlar atmalı. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam ettirmesi kabul edilebilir değil. YPG'nin silah barıkmasını bekliyoruz" Peki. Aparat PKK-YPG-SDG bırakmazsa ne olacağını, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılı mesajında açıklamıştı: "Türkiye Yüzyılı'nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz." Terörsüz Türkiye sürecine yönelik, TBMM'de özel komisyon kurulması temasları tamamlandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'de temsil edilen partilerden en geç 31 Temmuz'a kadar isim istedi. "Birlik ve Dayanışma Komisyonu" ağustos ilk haftasında çalışmaya başlayacak, 1 Ekim 2025'te TBMM açılışına kadar devamlı çalışacak, Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili siyasal ve yasal konuları değerlendirecek.
Terörsüz Türkiye sürecinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve yönetiminin kafası karışık. Akılları fikirleri, Ekrem İmamoğlu'nu cezaevinden çıkarmak için kanal açmakla geçiyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve ardından MİT Başkanı İbrahim Kalın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile (perşembe günü) konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görüşmelerden sonra yaptığı açıklama, CHP'nin TBMM Birlik-Dayanışma Komisyonu kuruluşuna katılma konusunda ikircikli tavrını gösterdi.
CHP'NİN ŞARTI!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, görüşmeden sonra şöyle konuştu: "Biz CHP olarak durduğumuz pozisyonu tarif ettik. Şimdi söyleyeceğim bir şey yok. Olumlu-olumsuz bir adım falan yani hepsini önümüzdeki günlerde göreceğiz." Belli ki, Özgür Özel bazı taleplerde bulunuyor. Önceki günlerde, Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden çıkması şartını ileri sürdüğü basına sızmıştı. Özgür Özel'in ikircikli ifadelerinden bir gün sonra, CHP'ye atfen, isimsiz (kurmaylar) medyaya tuhaf değerlendirmeleri, CHP arka bahçesindeki bir ajans ve yayın kuruluşu gündeme taşıdı. Başlık: "CHP'den komisyon çıkışı: Katılmayabiliriz, içinde olmadığımız bir süreç meşruiyetini kaybeder"miş! Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakılması koşuluyla CHP'nin komisyona katılıp katılmayacağı sorusunu yanıtlayan CHP kurmayları, "Biz ilkesel yaklaşıyoruz. Biz ilkelerde uzlaşma arıyoruz. Tutuksuz yargılama olacaksa herkes için olmalı" yanıtını verdi. MİT Başkanı İbrahim Kalın görüşmesini de değerlendiren CHP kurmayları, "Süreç şu ana kadar parlamentonun öncülüğünde yürümedi. MİT Başkanı konuyla ilgili bilgilendirmeye geldiğine göre, süreci güvenlik bürokrasisi yürüttü" ifadelerini kullanmışlar.
SONUÇ
CHP kurmayları, "Peşinen 'Komisyon içinde oluruz' demiyoruz. İlkelerimizle uzlaşmazsa komisyonda yer almayabiliriz" diyor. Özgür Özel'in kurmayları, terör örgütü PKK zincirinin kırılmasını sağlayacak, Türk-Kürt kardeşliğini tahkim etmeye yönelik TBMM Birlik ve Dayanışma Komisyonu etrafında gocunmadan dans ediyor. İkircikli tavırlarının (kıvırmalarının) Türkiye'ye zarar verdiğinin ya farkında değiller ya da küresel ülkelerin trenine binmekten gocunmuyorlar demektir. Nokta.
