Dünyadaki 1,5 milyar Katolik'in ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı olan Papa 14. Leo, Türkiye'ye resmi ziyarette bulundu. Bu ziyaret, göreve geldikten sonraki ilk yurt dışı ziyareti olma özelliğini taşıyor. Papa 14. Leo Türkiye'ye gelen beşinci papa oldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Papa 14. Leo ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa görüştü. Görüşmede Türkiye-Vatikan ilişkileri ve Filistin başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı, katil Netenyahu'nun Gazze katliamları, Rusya-Ukrayna savaşı masaya yatırıldı. Dünyada BARIŞ için neler yapılabileceği hususunda değerlendirme yaptıkları öğrenildi. Ardından Erdoğan ve Papa 14. Leo, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'ndan dünyaya mesajlar verdi. Erdoğan, "Kıymetli misafirimizin ziyareti bölgesel ve küresel olaylar bağlamında son derece kritik bir zamana tekabül ediyor. İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını ümit ve arzu ediyorum. Nitekim bugün verimli geçen ikili görüşmemizde küresel barışın ve istikrarın tesisi konusundaki gözlemlerimizi ve ortak beklentilerimizi paylaştık. İkili münasebetlerimizin yanı sıra insanlığın ortak vicdanını ilgilendiren güncel meseleleri ele aldık" dedi.
ACI HAKİKATLER
Göçe zorlanan insanlara sahip çıkmak kadar, insanları göçe zorlayan sebeplerin ortadan kaldırılmasının da önemine dikkat çektiklerini belirten Erdoğan, "Çatışmalar, insani krizler, yoksulluk, adaletsizlik ve iklim değişikliği gibi küresel sınamalar karşısında barışı savunan, adaleti önceleyen, merhameti esas alan bir yaklaşım etrafında buluştuğumuzu görmekten şahsen büyük bir bahtiyarlık duydum. Türkiye olarak üç kıtanın kalbinde doğu ile batıyı birleştiren, farklı kültür ve inançlar arasında köprü olan istisnai bir konuma sahibiz. Biz her fırsatta vurguladığım gibi ilhamını çift başlı Selçuklu kartalından alan, yüzü ve yönü hem doğuya hem batıya dönük bir ülkeyiz. Bin yıldır vatanımız olan bu topraklarda her ırka, dine, mezhebe, kökene mensup insanlar hiçbir endişe, hiçbir baskı olmadan özgürce yaşamıştır. Kültürel, dini, etnik farklılıkları bir ayrışma unsuru olarak değil, tam tersine bir zenginlik kaynağı olarak addediyoruz. Kıymetli misafirimizin yüzyıllardır farklı inançlara ait ibadethanelerin kandillerinin aynı semayı aydınlattığı Türkiye'yi ziyareti, hem ülkemizin özel konumuna hem de ortak değerlerimize dikkat çeken anlamlı bir vesiledir. Biz de farklı kültür ve medeniyetlerin bir arada, yan yana ve huzur içinde yaşadığı bir tarihin mirasçıları olarak küresel barış ve istikrar ortamının serpilmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Medeniyetler çatışmasının kışkırtıldığı bir dönemde Türkiye ve İspanya olarak ilk adımını attığımız, Birleşmiş Milletler çatısı altında ilerleyen Medeniyetler İttifakı Girişimi bu hassasiyetimizin en somut örneğidir. 20. yılını geride bırakan, 160'ı aşkın ülke ve kuruluşun mensubu olduğu Medeniyetler İttifakı'nın ulaştığı seviye sadece ülkemiz adına değil, tüm insanlık adına çok sevindirici ve umut vericidir.
Bölgemizdeki kalıcı barış ikliminin kalbinde Filistin meselesi vardır. Çoğu çocuk ve kadın 70.000'den fazla Gazzeli'nin katledildiği, iki yılı aşkın süren saldırılarda bu acı hakikate bir kez daha şahit olduk. İsrail hükümeti aralarında kiliselerin, camilerin, hastanelerin, okulların da olduğu sivil yerleşim yerlerini aylardır bombalıyor. İsrail'in vurduğu ibadethanelerden biri de Gazze'deki tek Katolik Kilisesi olan Kutsal Aile Kilisesiydi. Kendilerine bu vesileyle tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" dedi.
İZNİK KONSİLİ
Papa 14. Leo ilk yurt dışı ziyaretinde neden İznik'e gidiyor? Papa'nın Ankara'dan başlayacak Türkiye ziyaretinin odağında İznik'te düzenlenecek bir tören var. Papa burada Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ve diğer Hıristiyan ruhani liderleriyle birlikte MS 325'te toplanan Birinci İznik Konsili'nin 1700. yıl dönümünü kutlayacak. İznik Konsili anma töreni farklı Hıristiyan kiliselerinin ortak noktası olarak görülüyor. Bu bağlamda, Papa, Patrik Bartholomeos ile Süryani ve Ermeni kilisesi liderleri ile de görüşecek. İznik Konseyi'nde neler oldu? Hz. İsa'da insanî özelliğinin mi yoksa ilâhî özelliğinin mi ağır bastığı tartışmaları gündeme gelmişti. İznik 1. Ekümenik (Evrensel) Konseyi 19 Haziran 325'de, İznik'te, o zamanki adıyla "Nicea" şehrinde toplandı. Konseyde 4.400'ü aşkın değişik el yazmasından en uygun görülen dört farklı (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) İncil'in seçildiği tartışmaları sürmektedir. Melitien Anlaşmazlığı. Bu konu iman ettikten sonra zulüm zamanlarında dinden çıkmış, zulüm yılları geçtikten sonra tekrar kiliseye dönmek isteyenlerin durumlarıyla alakalı idi. Konseyden çıkan karara göre; Melitien Lycopolis Piskoposluğunda kalabilirdi. Bundan sonra hiçbir atama hatta aday gösterme yetkisi dahi olmayacaktı. İsa'nın Tanrısallığı ve zaman içerisindeki konumu. Bu derin teoloji ve doktrin konusu konseyin en önemli konusuydu ve burada piskoposlar tarafından imzalanan karara göre, "iman ikrarı" oluştu. Birinci İznik Konsili'nde Tanrı'nın Baba, Oğul ve Kutsal Ruh şeklinde üç ayrı özden oluşan tek bir varlık olduğu net bir biçimde tanımlandı ve Hıristiyanlığın temel değerlerini teyit eden bir "İman İkrarı" kaleme alındı. Bu kabul, İznik bildirgesinde, şöyle yazıldı: "Tanrı Baba'ya inanıyorum. Tanrı'nın biricik Oğlu tek Rab ve ezelde Baba'dan doğmuş olan Mesih İsa'ya inanıyorum. O Tanrı'dan gelen Tanrı, Nur'dan Nur, Gerçek Tanrı'dan Gerçek Tanrı'dır. Yaratılmış olmayıp Baba ile aynı özdedir ve her şey O'nun aracılığıyla yaratılmıştır. Biz insanlar ve bizim kurtuluşumuz için gökten inmiş, Kutsal Ruh'un kudretiyle vücut bulmuş Bakire Meryem'den doğmuştur."
SONUÇ
Papa 14. Leo'nun ilk ziyaretini Türkiye'ye yapması ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la dünyaya barış mesajları vermesi çok kıymetli gelişmelere yol açacaktır. Başta Külliye'den yansıyanlar olmak üzere ziyaret boyunca Türkiye'den verilen mesajların Türkİslam dünyasına, tüm Hristiyan coğrafyasına ulaşacağı, dünyada barış umutlarını daha da artıracaktır. İznik Konsili'nin "birleştirici bir platform" olarak görüldüğü söyleniyor.
