Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya geçen haftaki olağan toplantıda verilen faiz kararları ile piyasalardan olumlu not almıştı. Çünkü beklentilere göre değil, olması gereken ve ekonominin gerektirdiği rasyonel diyebileceğimiz kararları aldığı için... Kısa basın açıklaması, eski başkan Başçı'nın döneminde yayımlananlarla hemen hemen aynı ve özellikle sıkı duruşun korunacağı vurgusu önemli idi.
Malum Merkez bankalarının aldığı kararlar kadar verdikleri mesajlar da hayati önem taşıyor. Hatta faiz kararlarının tahmin edilebildiği dönemlerde mesajlar ön plana çıkıyor. Bu yüzden Başkan Çetinkaya'nın iki gün önce "Enflasyon Raporu" nu açıklarken yaptığı konuşmadan hangi mesajların çıktığına değinip Merkez Bankası'nın önümüzdeki aylarda olası aksiyonlarını tahmin edelim.
KÜRESEL KOŞULLAR
Çetinkaya da, FED Başkanı gibi küresel iktisadi görünüm ile küresel finansal koşulları önem listesinin ilk sırasına koydu.
Ama tersten... Şöyle: Yellen, küresel finansal koşulların halen risk içerdiği tespiti yaparken;
Çetinkaya küresel finansal koşullarda iyileşmenin sürdüğünü, bunun sonucunda kur oynaklığının daha da azaldığını dile getirdi.
Çok şaşırmayalım tespit farklılığına... Zira Yellen Amerika'dan, Çetinkaya ise Türkiye'den dışarıya bakarak görünümü özetliyorlar. Eğer FED sadece kendi koşullarına göre aksiyon alsaydı, gelişmekte olan ülkeler bu kadar rahatlamış olmazlardı.
Çetinkaya'nın diğer vurguları da yerinde... Gelişmiş ülke Merkez bankalarının uyguladığı destekleyici politikalara devam ediyorlar. Çin ekonomisindeki riskler düşüşe geçti.
Başkan kısaca özetlediğimiz bu olumlu gelişmeleri yan yana getirdiğinde "portföy akımlarının yeniden gelişmekte olan ülkelere yön çevirdiği, bu sayede ülkelerin risk primlerinin diğer bir deyişle piyasa faiz oranlarının da gerilediğini" anlatan bir resim çiziyor.
Türkiye'ye gelelim...
Enflasyonun yükselmesinin ardında yatan nedenlerden "işlenmemiş gıda grubunun" ve "birikimli döviz kuru etkilerinin" belirgin bir şekilde azaldığını gözlemliyor Merkez Bankası... Aynı zamanda çekirdek enflasyon eğiliminde de fazla olmasa da bir miktar iyileşme izleniyor. Diğer makroekonomik parametrelerden cari işlemler açığı da azalışını sürdürüyor, iktisadi faaliyetler ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini koruyor.
Son bir ekleme... Çetinkaya, piyasalarla iletişim halinde olacaklarını, hükümet kanadından mali disiplinden taviz verilmeyeceğini beklediklerini de açıkça söylüyor...
Mesajlar açık ve net...
Gelişmiş ülke Merkez bankalarının faiz artırmayacak olması, Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak bir taraftan enflasyonun diğer taraftan cari açığın kademeli olarak gerilemesi Merkez Bankası'na faiz indirimi için alan açıyor. Eğer koşullarda değişme olmazsa önümüzdeki ayda da faiz koridorunun üst bandından bir 50 baz puan daha indirim bekleyebiliriz. Haziran için acele etmeyelim. Çünkü Amerika'da başkan adayları yazın belli olacak.
Önemli yatırım bankalarının raporlarından Donald Trump'ın Cumhuriyetçi adaylığının kesinleşmesinin piyasaları gereceğini anlıyoruz.
Enflasyon raporuna sonraki yazılarımda detaylı değineceğim.
Sadece Başkan'ın mesajlarını dikkate aldığımızda faiz koridorunun biraz daha daralacağı açıkça ortaya çıkıyor. Bu gelişme hem piyasalar açısından hem de para politikalarında sadeleşme açısından olumlu olacak...