• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dikkatler merkez bankalarının üzerinde CAHİT SÖNMEZ

Dikkatler merkez bankalarının üzerinde

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.06.2016, 00:00
Haftaya Amerika Merkez Bankası FED'in, bir sonraki hafta da bizim Merkez Bankası'nın olağan Haziran ayı toplantıları olacak.
TCMB'nin FED'in ardından toplantı yapacak olması aslında önemli bir avantaj... FED'den çıkacak mesaja göre, tabii Türkiye ekonomisine özgü koşulların da uygunluğuna bağlı olarak hızlı ve daha cesur bir şekilde faiz kararı alınabiliyor.
Nitekim 14-15 Haziran'da FED'in güvercin tavrını sürdürme kararı vermesi TCMB adına 50 baz puanlık bir alan açmış olur mu?
Gelin bu kritik sorunun yanıtını vermeye çalışalım...
Birkaç genel tespitle başlayalım detaylara inmeden önce...
Kuşkusuz FED'in faiz artırımını Temmuz'a ya da Eylül'e bırakması dolar üzerindeki basıncı bir nebze azaltacaktır.
Kur baskısının düşmesi ise hem enflasyon üzerinde etkili olan birikimli kur etkisini zayıflatacak hem de dış borçların çevrilmesini rahatlatacak. Bu bağlamda yabancı sermayenin risk iştahını artırmak zorunda kalmayacak Merkez Bankası için faiz indirim marjı ortaya çıkabilecek.

FORMÜL BİRAZ KARIŞIK!

Keşke bu kadar basit olsaydı formül... Ancak denklemdeki diğer faktörleri göz ardı edersek bu değerlendirmeyi yapabiliyoruz.
Merkez Bankası tarafından faiz kararında kesinlikle göz ardı edilemeyecek diğer faktörlerle devam edelim...
Kısa bir hatırlatma; Merkez Bankası faiz kararı verirken mevcut enflasyondan öte enflasyonu etkileyen faktörlerin gelecekte alabileceği olası değerlere göre faiz kararı vermeye çalışıyor uyguladığı para politikası rejimi gereği... Yıl içinde iç talepte artış görülüyor. Merkez Bankası'na göre özel tüketime ilişkin göstergelerden tüketim malları üretimi ve ithalatında belirgin artışlar söz konusu...
Buna karşın yatırımlara ilişkin göstergelerden, sermaye malları üretimi azalırken ithalatı ne yazık ki artıyor.
Neden biliyor musunuz? Yatırım malları üretiminin düşüş nedeni taşıt üretiminden kaynaklanıyor. Yani üretmekten öte ithal etmeyi tercih etmişiz.
İç talepteki artış doğal olarak iktisadi faaliyetlerin hareketlenmesini sağlıyor.
Örneğin, sanayi üretimi bir önceki çeyrek ortalamasına göre yüzde 1.5 oranında artarak 2014 yılı ilk çeyreğinden beri en yüksek artış oranına ulaştı. Avrupa Birliği ülkelerinin önümüzdeki aylarda toparlanmaya başlamaları ihracatın yükselmesini yani dış talebin momentum kazanmasını sağlayacak. Merkez Bankası'nın dikkat çeken tespiti de şöyle:
"Önümüzdeki dönemde ücret artışları ve manşet enflasyonda gıda kaynaklı düşüş vasıtasıyla gelir kanalının yurt içi talebi destekleyeceği düşünülmektedir."

ÇEKİRDEK ENFLASYON ÖNEMLİ

Merkez Bankası'nın radarında takip ettiği en önemli unsurlardan bir tanesi de çekirdek enflasyon... Para politikalarının etkisi alanına giren çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşme halen sınırlı seviyelerde kalıyor. Bu yüzden Merkez Bankası likidite politikasındaki sıkı duruşunu korumak istiyor. Kısacası, ithal girdi maliyetlerindeki düşük seviyeler enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri azaltsa da çekirdek enflasyon görünümündeki iyileşme henüz yeterli gevşemeyi gösteremedi.
Bir diğer unsur da beklentiler...
Birikimli döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri kısmen zayıflıyor. Ama enflasyon beklentilerinin yüksek seviyesi ve ücret gelişmeleri enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeyi baskılıyor.
Sözün özü FED haftaya alan açacak karar verirse, Merkez Bankası büyük olasılıkla 25 baz puanla bunu değerlendirmek ister.
Biz yine acele etmeyelim...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI