Defalarca bir araya geldik, en son iki yıl önce Mesut Yar'ın sunduğu 'Burada Laf Çok' programına konuktuk birlikte... Onu en çok "Annem size hayran, Ayvalık'ta konser vermişsiniz 60'larda, hiç unutamamış" demem etkilemişti. Her defasında annemin hatırını sorardı, konser anılarını anlatmaya bayılırdı. Erol Büyükburç, şahsına münhasır, güzel bir abimizdi. 2006'da bir dönem yayın yapan Kanal 1 televizyonunda, her gün yayınlanan bir kadın kuşağı vardı. Kanalın yayın yönetmeni Mesut Yar, şahane bir kadro kurmuştu. Benden de kadın programı sunmamı istemişti, iki kişi olacaktık ekranda. Programın adı 'Laf Aramızda'ydı. "Ayşe Özgün'ü isterim partner olarak" diye tutturmuştum, istediğim de olmuştu. Ayşe Hanım şahanedir, üzerine tez yazılacak kadındır, çok deneyimli bir televizyoncudur. Çok şey öğrendim kendisinden, asla unutmayacağım anlar yaşatmıştır bana.
İKİSİ DE PERUKLU!
Her neyse hikaye şu, Erol Büyükburç konuk gelecek, yönetmenimiz beni çekti ve "Elif ne olur, Erol Bey'e peruk takıyor musunuz diye sor" dedi. "Utanırım, korkarım soramam, ya kırılırsa" dedim, "Korkma" dedi, "Çekinecek ne var, seyirciden geldi soru dersin". Bir anını kollayacak ve soracaktım, tatlı tatlı sorarsam sinirlenmez diye düşünüyordum. Yayın başladı ve ben Ayşe Özgün'ün peruk taktığını hatırladım. Ortada oturuyorum, bir yanımda Ayşe Hanım, öbür yanımda Erol Büyükburç; ikisi de peruklu. Nasıl gülmem geldi anlatamam, yayında sinirim bozuldu. Ayşe Hanım'ın kısa siyah saçları var, peruk takmasına hiç gerek yok ama fön çektirmekten hiç hoşlanmıyor ve kafasına aynı saç modelinden bir peruk geçiriveriyor. Rahat etsin diye ancak o gün peruk bir miktar havada kalmış. Dönüp Erol Büyükburç'a peruk mevzuunu açsam, Ayşe Hanım'dan dirsek yiyeceğim. Ki yemişliğim var, başka bir konuk varken yayınımızda sorusunu kestiğim için sıkı bir dirsek geçirmişti karnıma. Oysa yönetmen kulağıma derhal konuyu değiştirin demişti ve Ayşe Hanım öfkelenmişti.
UZAYLILAR KURTARDI
UZAYLILAR KURTARDI
Neyse; tam karar veriyorum peruk konusunu açacağım, Ayşe Hanım'la göz göze geliyorum, saçı kaşının üstüne doğru düşmüş ve resmen havada duruyor. Erol Bey'e dönüyorum, peruk olduğu o kadar belli ki sormam salaklık diye düşünüyorum! Neyse ki Erol Bey "Uzaylılar ve çaldıkları sperm" konusunu açtı, o döneme kadar itiraf edilmemiş bir konuydu. Yönetmenin umurunda değildi artık peruk, uzaylılar hayatımı kurtarmıştı ama yayın sonuna kadar her ikisine de bakarken sırıtmama engel olamamıştım. Bu defa da Erol Bey bana dönüp, "Elif Hanım, size uzaylılar beni kaçırdı diyorum ama bakıyorum bu konu sizi güldürüyor, çok mu komik" diye sormuştu hafif kızarak! "Ama ben, kem küm" diye gevelemiştim... Rahmetle anıyorum Erol Büyükburç'u...