İnsanoğlu, var olduğu ilk gün avcıydı; avladığı hayvanın etini beslenmek amacıyla yedi. Ardından evcilleştirmeyi öğrendiği hayvanın sütünden yararlandı, yününü değerlendirdi. Yüzdüğü derisinden ise giyim amaçlı yararlandı. Konya Çumra yakınlarındaki Çatalhöyük kazılarında elde edilen, günümüzde Ankara Anadolu Uygarlıkları Müzesi'nde sergilenen mağara duvar resimleri, 10 bin yıl öncesinin avcı insanının avladığı hayvanın derisini vücuduna post olarak sardığını belgeliyor.
***
Yine aynı Müze'de yer alan Urartu metal lahdinin üzerini kaplayan malzemeyle, Niğde Müzesi'ndeki bebek mumyalarından birisinin minik bedenini sarmalayan örtünün deri olması Anadolu'de deri işlemenin geçmişinin ilkçağlara değin uzandığının somut belgeleri.
Bunun dışında Hitit savaşçı kabartmalarının ayaklarındaki ucu kıvrık çizmeler ile Afrodisias Roma heykellerinin ayaklarındaki sandaletler de deriden yapılma. Tüm bunların dışında, Anadolu'yu 1071 Malazgirt Savaşı sonrası yurt kabul eyleyen Türklerin, anayurtları Orta Asya'da deriden eşya yapmayı bildikleri ve deriden yapılma eşyaları yaygın kullandıkları bilgisi bulgularla günümüze taşınıyor.
***
1993 yılında, 60 yılı aşkın süre faaliyette bulundukları kent merkezindeki Yeşildere'den Menemen'e giderek, burada organize sanayi yapılaşması içersinde bir araya toplanan, bugün Serbest Bölge olarak faaliyet sürdüren İzmirli dericiler, işte bu varsıl geçmişten aldıkları güçle uğraş konularını şimdi bir başka boyuta, sanatsal boyuta taşımış durumdalar. Kısa adı İDESBAŞ olan İzmir Menemen Serbest Bölge A.Ş, 2006 yılından bu yana her yıl deri konulu ulusal ölçekli bir karikatür yarışmasını kültür yaşamımıza kazandırmış durumda. 2006'daki ilk yarışma başlığını "Deri" olarak belirleyen İDESBAŞ yönetimi 2007'de bu kez "Deri Giyim" başlığını uygun görmüş. 2008 yılında 'Ayakkabı' başlığı ile gerçekleştirilen yarışmaya 2009'da ara verilmiş. 2010 yılı başlığı ise bu kez 'Deri ve Kadın' olarak belirlenmiş.
İDESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı, kendisi de babadan derici, makine mühendisliği eğitimi almış Eyüp Sevimli, düzenledikleri ulusal ölçekli karikatür yarışmaları üzerine kendisine yöneltilen, "Sayın Sevimli, siz çok ortaklı bir sanayi bölgesisiniz. Sanatsal boyuttaki faaliyeti anlıyoruz da, niçin karikatür?" biçimindeki soruyu aynen şöyle yanıtlıyor:
"Deri günlük kullanımımızda vazgeçemediğimiz bir üründür. Ayağımızdaki ayakkabıdan elimizdeki çanta, cebimizdeki cüzdana, mobilya ve otomobil koltuk döşemesindeki her şeye, cekete, monta, yeleğe deri bugün bir vazgeçilmezimizdir. Bir malzeme olarak derinin ilk insanın var olduğu güne ulaşan varsıl geçmişi bir kültürel birikimi de beraberinde getiriyor. Biz, bu kültürel birikimi kamuoyuyla buluşturma adına yola çıktık ve altına yazı gerektirmeyen sanat dalı karikatürü seçtik. Deriyle ilgili kültürel birikimin Türkçe bilen bilmeyen herkese ulaşmasını amaçlıyoruz."
-2006 yılından bu yana yarışma düzenliyorsunuz
"Evet. Sevgi ve saygıyla andığımız uluslararası üne sahip Semih Balcıoğlu, 2006'da 'Deri' konulu düzenlediğimiz ilk yarışmamızın seçici kurul başkanıydı. 20 Eylül 2006 Çarşamba günü İzmir'de seçici kurul toplantımıza katıldı, akşam Balçova'da, yemekte onun fıkraları ve kahkahalarıyla taçlanan çok güzel bir birlikteliğimiz oldu. Bir ay sonra sonsuzluğa uğurlayacağımızı elbette bilemezdik. O gün yarışmamızla ilgili olarak, "çok doğru bir iş yapıyorsunuz. Bunu sürekli kılın!" biçimindeki öğüdünü tutuyoruz."
"Bu yılki seçici kurulda kimler var?.."
"Sağolsunlar, bizi kırmadılar, bu yıl seçici kurulumuza, İzmir'in sanat yaşamına son derece büyük katkıda bulunan İKSEV Başkanımız Sayın Filiz Eczacıbaşı Sarper'i aldık. Muzaffer İzgü, Eray Özbek, Ömer Çam eskiden olduğu gibi bu yıl da görev üstlendiler. Ayrıca yazar Ahmet Önel ile çizer Armağan Üçok Gönenç de seçici kurulumuzdalar. Deri sanayini temsilen de Yaşar İleten, Halim Sarıtoprak ve ben seçici kurul üyesi olduk."
