'Star' kelimesinin sözlük anlamında bir dolaşalım isterseniz. Nedir bu büyüleyici sözcüğün karşılığı? Geceleri gökte, kimileri parlakça, kimileri de donuk bir ışık gibi görünen gökyüzüne serpilmiş noktalardan her biri. Günümüzde halk arasında dolaşan bir diğer adı 'Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse'...
BÜYÜK BİR PAZAR
Peki!.. Günümüzün starları nasıl oluşuyor? Özellikle bizim konumuz; sanat dünyasının bu pazarında kimler boy gösteriyor, kim ne kadar hak ediyor... Hangileri gerçekten star? Uzun araştırmalar gerektiren bu konuyu basite indirgemek yanlış olur herhalde. Büyük bir pazarın sistemi ve üzerinde ekonomiyi ayakta tutan, piyasayı canlandıran bir sektör olayına ne kadar gerçekçilikle yaklaşabiliriz diye düşünmek gerekir.
Evet konunun derinine indikçe ortaya ilginç tablolar çıkıyor. Sonuçta dünyanın her köşesine yayılmış bir sistem.
Pazarı bir kenara atalım. Bu tahta oturmak için farklı bir çaba ve yetenek gerekir ki, çığ gibi büyüyen sayılarının altında kimler gerçekten bu ismi taşıyacak değeri hak ediyorlar? Düşündüm taşındım ve kendi çapımda bir araştırma turuna çıkarken aklım binbir parçaya bölündü. Toparlamak da zaman aldı. Görünen durum, sanatçı ile starlık arasında dağlar kadar farkın olduğu.
ŞÖHRET VAMPİRLERİ
Derin bir psikolojinin sınırları içinde dolaşırken "STAR" lık duygusuyla narsizmin iç içe bir zincir halkasını oluşturduğu ortaya çıkıyor ki; hem ürkütücü hem de tehlikeli boyutlara varıyor.
Günümüzün starlarının yansımaları toplumu yanlış yönlendiriyor. 'Ben' merkezci yapıları ve kişisel egoları çevrelerine faydadan çok zarar verebiliyor.
Bireysel çıkarları yüzünden kendilerini farklı bir boyutta yaşamak zorunda hissediyorlar. Kişisel egolarını tatmin edemedikleri zaman, depresyona çok çabuk girebiliyor ve çevresine kötü örnek olmaya başlıyorlar.
Çevresi tarafından sürekli hayranlık cümleleriyle beslenmesi gerekiyor.
Sıradan insan için yasak olan birçok şey, onlar için mübah oluyor. Ruhsal dinginliklerini etrafındaki kişilerden alıyorlar.
Popüler kültür sayesinde adeta bir "ŞÖHRET VAMPİRİ" haline gelebiliyorlar. Tabii herkes için söylemek yanlış olur fakat sıradan bir insan iken ani gelen şöhreti hazmetmek için güçlü bir karakter gerekiyor.
NEDEN ÜNLÜ OLMAK İSTİYORLAR?
En başta ünlü olmak çok kolay bir kazanç kapısı sağlıyor. Daha sonra, büyük bir haz veriyor. Kendinizi çok önemli bir kimse olarak hissediyorsunuz ve gerçeklerden kopmaya, 'SİZ' olmaktan çıkmaya başlıyorsunuz. Son yıllarda şöhretin anlamı; zahmet etmeden birçok şeylere sahip olmak, insanlar tarafından sevilmek, beğenilmek, arzulanan olmak ve en önemlisi bütün bunları elde etmek için sadece güzel, yakışıklı, karizmatik ve sağlıklı olmak yetiyor. Psikiyatri uzmanlarına göre şöhret duygusu sinsice ilerliyor, tüm kişiliğinizi ele geçiriyor ve sonuçta; duygusal hastalık, beraberinde ayrılık, kıskançlık, hayal kırıklıkları, depresyon, yalnızlık getirebiliyor.
Eskiden starlar topluma karışmaz, eserleri ve yetenekleriyle ortaya çıkarlardı.
Daha çok yalnızlığı tercih ederler ve insanların merak konusu oldukları için ulaşılmazlıkları, onları gökyüzündeki 'YILDIZ' tahtına daha layık kılardı.
ÇOCUKLARI KORUMAK
Şimdikiler maalesef teknoloji kurbanları.
Ortalarda gezip çığırtkanlık yaparken sokakta pazarda her an, her yerde görebiliyorsunuz.
Işıkları çabuk sönüyor ve eğer yetenekleri de fazla değilse, kaymış bir yıldız haline çok çabuk gelebiliyorlar.
Kaybolmuş bir şöhretin bedeli de ağır olabiliyor. En büyük tehlike de, çocuklarımızın büyük çoğunluğunun 'Büyüyünce ne olacaksın?' sorusuna 'BEN BİR STAR OLACAĞIM' cevabını vermeleri. Evett işte sonuç... Eyvahlarrr olsun mu diyelim? Onları bu duygudan koruyalım mı? Mutlu haftalar...