Hakan Urgancı

Bir zamanlar Hollywood’da

Quentin Tarantino, ABD'nin fırsatlar ülkesi olduğunun sine-masal bir kanıtı, adeta bir Peri masalıdır. Bu ülkenin çok uluslu ve pek eğitimli auteur (!) yönetmenleri arasında normalde ismi bile anılamayacak biridir. Herhangi bir sinema eğitimi olmayan yönetmen, video kiralayan bir dükkanda hevesli bir tezgahtar, çok çoğu bir sinefil'den başka bir şey değilken hayatı Rezervuar Köpekleri isimli kara filmle değişmiş ve yapı bozumcu anlayışıyla çok hakim olduğu ticari sinemaya bir yandan selam duran ama öte yandan yeni şeyler söyleyebilen bir asi ruhtur. Pulp fiction ile neredeyse tüm film kurallarına meydan okudu. Bir hikayenin farkı, gözlerle yeniden anlatılması ve zamanla serbestçe oynanması sadece Nolan sinemasına özgü değildir. Bu filmle Tarantino bunu serbestçe yaptı. Karakterleri konuya bağımsız absürd diyaloglar kurabilirler. Bunu sakınmadan gösteren öykücü, bu vesileyle bize misalen soğukkanlı katillerin bile geyik yapabilen insanlar olduğunu anlatır ve böylece anti kahramanlar yaratır. Bu 'ölümlüleştirme' unsurunu bir yandan ünlü başrol oyuncuları için de kullanır ve çok önemli bir karakteri filmin ortasında öldürüverir. Bu da Tarantino filmlerini kestirilemez ve türler üstü kılar. Çok özgün bulmakla birlikte üç filmi haricinde Tarantino hayranı olmadığımı söyleyebilirim.
Son filmi Bir Zamanlar Hollywood'da, hayranlarını çok sevenler ve nefret edenler olarak ikiye böldü. Ben çok sevmesem de izlenebilir buldum.
AKTÖRLE DUBLÖR
Filmin iki ağır topu Pitt ve Caprio döktürüyor. Oyunculuk ve çekimler şahane. Ancak filmin ciddi bir senaryo zaafı olduğunu söyleyebilirim. 2 saat 40 dakikalık süresi için akıcı olabilir ama filmde neredeyse iki saat boyunca hiçbir gelişme yaşanmıyor. Kariyeri baş aşağı giden bir aktörle dublörünün melankolik öyküsünü izliyoruz. Bu bölümden zevk alabilmek için 50-60 yılları Hollywood ve dönem filmleri hakkında asgari fikir sahibi olmak gerekiyor. Yoksa bu bölümlerdeki fazla ince (!) mizahtan keyif alamıyoruz.
Mizah diye baktığımızda yönetmenin absürd diyaloglarından filmde eser yok. Nadir kullanılan mizah sahnelerinden birini ise dövüş ikonu Bruce Lee'yi harcayarak yapmış. Nitekim sırf bu yüzden rolü reddeden Çinli dövüş ustaları olmuş.
Film, klasik anlamda yönetmenin önceki hiçbir filmine benzemiyor. Finali hariç! Son derece kanlı final, son puanları alıyor. Ancak yine bir uyarı!
Film, soysuzlar çetesi filmi gibi bir alternatif tarih yazmaya soyunuyor.
Burada dönemin cinayet tarikatı Manson'lar ve Sharon Tate hakkında araştırma yaparak gitmezseniz finaldeki ters köşe sürprizi yakalamanız mümkün değil

Sonuçta Tarantino vasat bir film de olsa sinema yazarlarının övgüsünü kazanmayı başarıyor. Quentin'in hayat öyküsündeki sürpriz son da bu..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.