Efendim gelelim sebeb-i ziyaretimize... Bildiğiniz üzere gençler birbirlerine takip isteği göndermişler, dm'den konuşmuşlar, kısaca birbirlerini sevmişler. Biz de Allah'ın emri, Peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz.
- Tabii onlar arkadaş olmuşlar olmasına ama yine de bazı şeyleri etraflıca düşünmek icap eder. Mesela evladımıza soralım...
- Buyrun.
- Kendisi ne işle meşgul?
- Doktorum efendim.
- Güzel ama sizi herhangi bir sabah programında görmedik sanıyorum?
KAÇ TAKIPÇİNİZ VAR?
- Evet efendim. İşler çok yoğun.
Gün içinde hasta randevularından nefes alamıyoruz. Zaten devlette çalıştığımız için öyle canımız çektiğinde televizyona çıkamıyoruz, izin gerekiyor.
- Yani sizi pek tanıyan bilen yok, öyle mi?
- Yani... doğrudur da, ne bakımdan? Her gün onlarca hastaya şifa oluyoruz. Yani tanıyanlar gayet iyi tanıyor.
- İyi de, öyle kitlesel bir bilinirliğiniz yok, yani?
- Yok ama şart mıdır? Ben hekimim efendim, film yıldızı değilim nihayetinde...
- Tamam da genel bir bilinirliğe ulaşmadan nasıl olacak? Kızımızı nasıl taşıyacaksınız?
- Çok şükür kendimize ait evimiz de var, maaşımız da. Tabii sizin beklentiniz nedir, onu da bilirsek efendim...
- Ayıptır söylemesi kızımızı ne influencerler, ne Youtuberler istedi de vermedik.
- Vereydiniz efendim, vereydiniz!
- Sakin ol Necati, bir dinleyelim ev sahibimizi...
- Evet Necati beyciğim, delikanlıyla sohbet ediyoruz. Önemli şeyler bunlar... Mesela bir Youtube kanalınız var mı?
- Tahsin bey ben ne diyorum, siz ne diyorsunuz Allah aşkına! Benim Youtube kanalı görecek halim mi var?
Günün yarısında film olarak röntgen filmine bakıyorum...
- En azından bir sosyal medya hesabınız vardır.
- E o kadarı var çok şükür.
- Kaç takipçi?
- 1200'dü galiba da ne alaka?
- Bir fotoğrafınız kaç beğeni alıyor?
- Allah Allaaah , Necati bey diyelim ki üç yüz veya beş yüz alıyor, ne olacak? Siz damat mı alıyorsunuz, fenomen mi arıyorsunuz?
TIKLANMA ÖNEMLI
- Öyle demeyin! Sosyal medya takipçiniz, aldığınız beğeni sayısı, etkileşim oranlarınız, Youtube'da tıklanma sayılarınız, bunlar hep önemli şeyler. Bugün herkes bunlara bakıyor.
Biz çevresi olan insanlarız. Sonra damadının bir tık'ı yok dedirtmeyiz el aleme...
- Kalk baba kalk, gidelim! Bunların kız mız vermeye niyeti yok, bizi alay etmeye çağırmışlar!
- Efendim estağfurullah hemen celallenmeyiniz. Bunlar elbette sorulacak, normal şeyler. Çeşme'de plaja bile takipçi sayısıyla adam seçilirken, biz kızımızı ömür boyu teslim edeceğimiz adamın mı takipçi sayısına bakmayacağız? Bizim neliklerle büyütüp bu günlere getirdiğimiz kızımız, bir rezervasyondan daha mı değersiz? Cık cık cık...
Nasıl, çok fantastik geliyor değil mi? Gerçekten kitap basımının, işe alımların, rezervasyon yaptırmanın şartı bile sosyal medyadan geçiyorken çok da gülmeyin bence! Yakındır...