Hakan Urgancı

Kız istenmez

Geçenlerde radyo yayınıma, mutasavvıf yazar Ömer Tuğrul İnançer katıldı. Belagati herkesçe bilinen hocanın bazı yanıt ve yaklaşımları, beni de şaşırttı. Gelenekçi çizgiden gelen bir insan için devrim niteliğinde yanıtlar aldığım, ufuk açıcı bir sohbet oldu. Özellikle benim çok üzerinde durduğum ve ezber dışı bir yaklaşımı Ömer hocadan da duymak beni çok memnun etti.
Hocanın kızını istemeye gelmişler. Gelenler de öyle dört göbek yabancı insanlar değil. Bilakis. Kızına talip olan aday, bizzat hocanın talebesi. Yani damadın referansı bizzat kayınpederi. Bundan garanti bir ortam mı olur? Sonuç hemen hemen belli. Sadece bir geleneğin yerine getirilmesi için oraya gelmiş erkek tarafı.
Üstelik bu ritüel için gereken her şey de dört dörtlük yerine getirilmiş. Havadan sudan sohbet, hoşbeş kısmı geçildikten sonra iş meşhur repliği söylemeye gelmiş.
'Allah'ın emri, peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz.'

ORTALIK BUZ KESTI
'Bu anda ayağa kalktım ve vermem dedim' diyor Ömer hoca. 'Veremem' Sonra ortalığın -haliyle- buz kestiğini söylüyor. Ne de olsa istekli tarafın hiç beklemediği bir tepki bu. Sonra Ömer Tuğrul inançer, neden böyle söylediğinin izahatına girişiyor.
"Evet, kız benim kızım. Üstelik sadece bu dünyada değil, ebediyete kadar onunla beraberim. Yine de veremem.
Çünkü onun sahibi değil sadece babasıyım.
Benden kız isteyen kimseye kız veremem. Benden kız istemeye kalkmasın kimse. Ben ne verebilirim? Rıza verebilirim. Bana kızımla evlenmenize rızam olup olmadığını sorarsanız, bu işe onayım vardır." Hoca birebir olmasa da bu meale gelen şeyler söyledi. Belki okuyana, dinleyene teferruat gibi gelebilir. 'Ha öyle söylenmiş, ha böyle. Ne var ki? Sonuç değişiyor mu?' denebilir.

KÜÇÜK BIR NÜANS
Evet, belki küçük bir nüans var burada.
Belki gerçekten de sonuç değişmez ama zamanla değişir. Kafalar değişir.
Hayatı kavramlar belirler. Bugün için bize gelenek gibi gelen, zararsız bazı söylemler uzun vadede toplumun bakış açısına, sonra da davranışına yansır ve önemli sonuçlar yaratır. Bugün sevgilisine, yarın eşine, sonraki gün kızına sahip olduğunu düşünen bir kafa, ileride onun üzerinde her türlü tasarruf hakkını kendinde görür ve kadın yavaş yavaş metalaşır. Ben uzun süredir bu kavramın öneminden bahsederken gelenekçi bir hocadan bunu duyunca, dediğim gibi çok sevindim.
Kendini karısının, kızının sahibi değil de yoldaşı olarak gören bir kafadan kadına da hiçbir canlıya da zarar gelmez. Bunu bilir, bunu söylerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.