Pandemi dolayısıyla hala kısmen de olsa evlere kapalı olduğumuz şu günlerde, sadece can sıkıntısı gidermek değil, kişisel gelişimimize de katkıda bulunmak iyi bir fikir olabilir.
Hazır televizyon ekranlarını Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun eserleri sarmışken, ben de bu furyaya kitap önerileriyle katkıda bulunayım dedim.
BOŞLUK HİSSİ -DR. JONICE WEBB
Terapide en çok uğraşılan gruplardan birinin, 'çocuklukta ihmal edilmişler' olduğunu savunuyor Dr. Webb... Hayır, sandığınızın aksine bu ihmal, taciz ya da iyi bakılmamak türünden değil. Pek çok aile, çocuklarının eğitimlerini babadan kalma usullerle veriyor. Bu noktada kastedilen ihmal, çocuğun duygularını anlamak ve duygularına cevap vermek, onları ifade etmesine izin vermek ve bu duyguları doğru şekilde kanalize etmek üzerine...Bu ihmalle büyüyen çocuklar başarılı bireyler olsalar bile bu yetmiyor. Hep bir boşluk hissi ile dolu ve toplumdan kendini soyutlayabilen kişiler olabiliyor. Üstelik, bu kişiler ailelerini 'mükemmel' olarak tanımlıyor.
Çünkü 'verilmeyen şey soyut bir şey ve çocuk bunun ne olduğunu bilmediği için ömür boyu kendini eksik hissediyor. Yazar, hem bu durumu aile tiplerine göre tanımlıyor hem de bazı alıştırmalar veriyor.
ÖFKE-THICH NHAT HANH
Vietnamlı bilge yazar, bu kısa ama doyurucu kitapta öfkeyi inceliyor ve baş etme yöntemlerini sunuyor. Bir dönem psikiyatristlerinin önerdiği 'öfkelenince yastığı yumruklama' gibi önerilerin kısa dönemde işe yaradığı ve kişiyi kandırdığını söylüyor. Yastık yumruklamak da öfkeye ve şiddete dair bir eylem ve öfkenin kökünü yok etmiyor: Sadece mevcut öfkenizi 'yorarak' güçsüz bırakıyor ama öfkeniz aslında hala orada...
Bilge, öfkenin tek panzehirinin anlayış ve beraberinde gelecek şefkat olduğunu örnek ve egzersizlerle açıklıyor.
IRRASYONEL-STUART SUTHERLAND
Röntgen cihazlarının verdiği radyasyon zararı nükleer santrallerden çok daha fazla olduğu halde neden santralleri protesto eder ve görüntüleme cihazına kaygısız gireriz? Lunaparklar otomobillerden çok daha güvenli olduğu halde neden oyuncaklara binmekten korkarız? Bütün bu sorular bizi istatistik biliminin sonuçlarına ve insan zihninin derinliklerine ilginç bir yolculuğa çıkarıyor. Çoğumuz, mantıklı insanlar olduğumuzu iddia ederiz ama acaba gerçekten de öyle miyiz? Yazar, araştırma kitabı boyunca yapılan psikoloji deneyleri aracılığıyla bizi insanlıkla ilgili korkunç bir gerçekle yüz yüze getiriyor. İnsanlar aslında sezgisel ve duygusal varlıklar ve kararlarını ağırlıklı olarak duygularıyla alıyor, sonra da mantıklarıyla bu kararları rasyonalize ediyorlar. Stuart mantıksız yaratıklar olmamızın bazen neden mantıklı olabileceğini çarpıcı örneklerle gözler önüne seriyor.
PSIKIYATRİNİN KARA KİTABI - OYTUN ERBAS
TED konuşmalarıyla başlayan şöhreti giderek yayılan bilim insanı Oytun Erbaş, bu kitabında bir sektöre meydan okuyor. Hiperaktif gibi bazı kişilik tiplerinin ilaç sektörünün satış hırsıyla zaman içinde nasıl birer hastalığa dönüştürüldüğünü anlatan Oytun hoca, her zamanki esprili diliyle hem güldürüyor, hem bilgilendiriyor, hem de -büyük ihtimalle- birilerinin damarına basıyor.