Nil Kuyumcu

Elbet bir gün döneceksin! Bu böyle yarım kalmayacak...

Türkiye günlerdir şezlongun altına uzanmış güneşleniyor...
Milletçe tatildeyiz...
Bir elde güneş yağı, diğerinde buzlu limonata...
Umurumuzda değil dünya...
Toptan kepenk indirdik yahu!
Tatile çıkmayıp çalışanlar bile; hayatı "ağır çekim" moduna çevirdi...
Ortalık yangın yeri olsa herkes, "Ayy biraz daha bronzlaşabilir miyim acaba" diye ateşe koşturacak!
Ama, her güzel şey gibi bu tatil de bitiyor...
An itibarıyla yarısı tamamlandı...
Hala Eda Taşpınar bronzluğuna kavuşamayanlar için şafak 5!

***
10 günlük misler gibi tatilin ardından yuvaya dönecek göçmen kuşları, pazartesi sendromunu mumla aratacak bir gün bekliyor...
Salı sendromu...
Ohooo o gün milletçe sallanacağız!
O nedenle el ele vererek kendinizi hazırlayın...
Gün, birlik olma günü!

***
Siz kendinizi "Büyük Dönüş" isimli maratona hazırlarken, işyerinde gireceğiniz depresyonu en hafif şekilde atlatmanız için birkaç yol sunuyorum...
- Tatilin son 5 gününde, her gün 5 dakikanızı şu motivasyon cümlesi için ayırın... Plajda buzlu kahvenizi yudumlarken, "Benim bir işim var, ben çalışıyorum. Çalışıyorum...
İşim var benim, iş, iş iş!" diye mırıldanın. Maksat bir işinizin olduğunu unutmamanız...
- İşyerinizdeki masa takviminize, bir sonraki tatil döneminizin günlerini fosforlu kalemle işaretleyin. Üzerine de "Elbet bir gün buluşacağız. Bu böyle yarım kalmayacak" yazın...
- Tatilde şuursuzca harcadığınız parayı düşünün... Böylece o bütçe açığını kapatmak için işinize büyük bir hevesle sarılacaksınız...
- Yaz tatili, yani mayo bikini mevsimi bitiyor... Bu ne demek?
Her türlü yağı, kiloyu, selüliti kamufle eden kazak, montlar dolaptan çıkacak. O halde diyete son. Gelsin baklavalar, yoğurtlu dönerler ve niceleri... Kabul edin, hepsine hasrettiniz...
- Patronunuzla aranız iyiyse kendisinden bazı ricalarda bulunun.
"İlk başta saçma gelebilir ama iş motivasyonu için ihtiyacım var" diyerek, masanızın altına tuzlu su dolu leğen, üzerine ise güneş ışığı hissi uyandıracak 4-5 tane spot ışığı koymak için izin isteyin...
- İşyerine babetle gelip, binadan içeri adım atmaz ayağına stilettolarını çeken kadınları örnek alın... Bir çantaya takım elbise, kravat, gömlek, ceket, eteğinizi koyun ve işyerine şort, şıpıdık terlik, yüzücü tişörtüyle girin... En azından güne hala tatildeymişsiniz gibi başlayacaksınız. Patron görmeden çantadaki giysileri giymeyi unutmayın !
- Ve son olarak... Tüm bunları yaptıktan sonra hala çalışma arkadaşlarınızın toplantılardaki sesi, deniz dalgası gibi geliyor ve o tatlı rüyadan çıkamıyorsanız geriye bir tek yol kaldı...
Az önce leğen ve spot ışığı için izin veren patronunuzun yanına gidip, çıtayı iyice yükseltin. "Tatil depresyonundan çıkmak için birkaç gün tatil yapabilir miyim" diye izin isteyin!
Belki izin verir! Şansınız yüzde 50!
Karar sizin!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.