Nil Kuyumcu

Eski sevgiliyi ‘beğenme’ fobisi!

Cep telefonunu elinize aldığınız, ah o şeytan yok mu, kör olası, nasıl da kanınıza girdi ve o "unuttuğunuz zalimin" hesabına girdiniz...
"Aaaa ne biçim fotoğraf paylaşmış bu böyle" derkeeennn, ta ta ta taaaammm "like" yaptınız...
Ekranda kırmızı bir kalp çıktı...
Ve işte o an...
Sizin gözleriniz İzmir boyozu kıvamında büyüdü!
Kalp vuruşu desen, Çeşme otobanında 200'ü gören araba misali aldı başını gidiyor...
Eee peki siz nerelere gideceksiniz?
Buyur, en afillisinden "taşikardi!"

Peki ya Instagram hikayesi!
Mutlu mesut hikayelerden birini açtın izlerken, arkadaşlarından biri, "o sinir olduğun kızla" birlikte çektiği videoyu paylaşmış...
Nereye gitmiş bunlar?
Sevgilinin hemen her akşam takıldığı kafeteryaya...
Eeee sen zaten, o kızın bakışlarından hiç hoşlanmamıştın...
Üstelik aynı gün ve aynı saatte oradalarmış...
Nasıl be!
Yoksa ondan mı eve geç geldi bu?
Hadiii uyu uyuyabilirsen...
Dön dolaş o yatakta...
Kafan, Serdar Ortaç'ı aratmasın, odanın her tarafında "deli sorular!" Hoş geldin Insomnia (uykusuzluk)...

Durun daha bitmedi...
Kalp ve beyin rahatsızlıkları derken, sırada bilek ve parmaklar var...
Şimdi bu neden durduk yerde böyle "şahane" gözüktüğü fotoğraf paylaşıp, yüzlerce beğeni aldı...
Başla bakalım...
Hadi hoop 1, 2, 3...
Beğenenlerin kaçı kız, kaçı erkek...
Sonra profil fotoğrafına bakarken, "uyuz" olduklarının hesabına gir!
Paylaştıkları fotoğrafı incele...
O fotoğrafları "seninkinin" beğenip beğenmediğine, yorum yapıp yapmadığına bak...
"Potansiyel sevgili hırsızının", profili kapalıysa, internette dünyanın çevresinde 2 tam tur atacak kadar dolaşıp, diğer arkadaşların hesabından bilgi topla.
Topladın mı? Güzel...
Şimdi parmaklarına bak bakalım ne alemdeler...
Nasıl sızlıyor artık o başparmak değil mi?
Sızlar...
Niye?
Eklem, kas, sinir iflas etti de ondan!
Bir doktora git bakalım, Karpal Tünel Sendromu, sinir sıkışması falan olmasın!

Haydaaa...
Dün gece 03.00'de WhatsApp'a mı girmiş o?
Hah kesin biri var!
Zaten bugünlerde biraz soğuk muydu size karşı...
Eskisi kadar da aramıyor, yazmıyor değil mi?
Ofisten biri mi?
Amanınnn, eski sevgilisi mi aradı yoksa...
Ay onunla mı barışacak bu!
Yok canım, olur mu öyle şey...
Daha geçen gün sizi sevdiğini söylemişti...
O zaman kiminle konuştu o vakitte!
Hoppa!
Merhaba paranoyaklık!

Velhasılıkelam...
Nereden geldik bu konuya...
Dıgıtal pazarlama araçları We Are Social ve Hootsuite'nin yayınladığı, "Digital in 2017 Global Overview" raporunda bir sürü "sosyal medya hastalığı" açıklanmış...
Yok gündemi kaçırma korkusu, yok fake titreme...
Dünya hangi sanal hastalıkla uğraşırsa uğraşsın...
İşlemez bize öyle, abuk sabuk hastalıklar...
Türküz biz Türk!
Bizim aslanlar gibi kıskançlığımız...
Paranoyaklık seviyesinde şüpheciliğimiz...
Uykusuz her gecemiz var be!
Haa bu arada...
Cem Yılmaz misali, biz bunların hiçbirini yapmıyor, bu hastalıklara tutulmuyoruz!
Hep başka arkadaşlar yapıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.