Dönüşleri böyle mi olacaktı!

Mina Başaran ve 7 arkadaşı, onları bu yolculuğa götüren pilotlardan biriyle geri geldi...
Ülkelerine döndüler...
Ama bu dönüş, planlarından çok ama çok farklıydı...
Dün öğle saatlerinde bir uçak indi İstanbul Atatürk Havalimanı'na...
Kapkara küçük bir uçak...

***

Bakakaldım o görüntüye...
"Pespembe hayalleri süsleyen uçak, karanlık bir 'kabusa' dönüşerek yere çakıldı" demiştim...
Dün o karanlık kabus, bir uçağa dönüşüp geri getirdi onları...
Neşeli, hayat dolu kızları simsiyah bir uçak getirdi...
Ne kahkahalar ne hayaller ne ümitler vardı o uçakta...
"Gidenler" ve "dönenler" aynı kişilerdi... Ama insanı "derin derin" düşündüren, korkunç bir "çelişki" indi havalimanına...
Sahi, o giden yolcular mıydı geri gelenler!

***

Mina Başaran, nişanlısını arayıp "5 saat sonra yanındayım aşkım" demişti, yere çakılacağını bilmediği uçağa binerken...
Nişanlısı Murat Gezer de ona sürpriz yapıp, havalimanında karşılayacaktı...
Sevdiği adam kendi kendine verdiği sözü tuttu...
Karşılamaya gitti Mina'yı...
Ama sarılamadılar...
Kavuşamadılar...
Gözü yaşlı bir erkeği arkasında bırakıp, cenaze arabasına bindi Mina...

***

Hiç ayrılmamıştı o 8 arkadaş birbirinden...
Mina bir cenaze arabasıyla havalimanından ayrılırken, arkadaşları yine yalnız bırakmadı onu...
Onlar da cenaze arabalarıyla peşinden gittiler...

***

Şimdi geriye cevap bekleyen sorular kaldı...
Bu olayda çok büyük bir ihmal mi var yoksa, milyonda bir denk gelen bir uçak kazasıyla mı hayatlarını kaybettiler...
Aileler, bu büyük şokun sarsıntısının ardından bu soruların cevabını arayacak...
Uçak güvenli miydi?
Pilotlar yeterince tecrübeli miydi?
Sivil Havacılık'ta gereken önlemler alınıyor mu?
"Kara kutu" açılınca, ilk cevaplar verilecek...
O cevaplar da belki yeni bir tartışmayı başlatacak belki de acı bir kaderi ortaya çıkaracak...

***

MAVİ HAP MI KIRMIZI MI!

Matrix filminde Morpheus, 2 hap veriyordu Neo'ya...
- Mavi...
- Kırmızı...
Maviyi seçerse hayatı aynen devam edecek, kırmızı ise ona gerçeğin kapılarını açacaktı... Gerçeğin! Kırmızıyı seçti...
Biz de her gün bir sürü seçim yapıyoruz...
Bazen mavi bazen kırmızı...
Sorun şu ki, o an "seçtiğimizin" bizi nereye, hangi sonuca götüreceğini bilmiyoruz...
Sadece seçiyoruz işte...
Mina ve arkadaşları da bir seçim yapıp, o yolculuğa çıkmıştı...
Çağrılan bazı arkadaşları ise farklı gerekçelerle yolculuğa çıkmadı...
Birileri mavi...
Birileri de kırmızıyı seçti...
Neyi seçtiklerini bilmeden...

STEPHEN... UZAYLILAR ARARSA AÇARIZ BİLİRSİN!

Müthiş bir "beyin", müthiş bir "bilim adamı" dün hayatını kaybetti... Stephen Hawking...
ALS hastalığı nedeniyle bedeni yıllar önce onu terk etmişti ama "beyni", kuantum fiziği, karadelikler ve evrenin sırlarını çözmek için çalıştı...
Bize yaptığı son uyarılardan biri, "Uzaylılar mesaj yollarsa cevap vermeyin" olmuştu...
Ama eminim, o da biliyordu ki, eğer bir gün öyle bir mesaj gelirse hepimiz cevap vereceğiz...