Nil Kuyumcu

‘Katil Puzzle’ının parçası değil misiniz!

Haberin, internette başlığını gördüğümde, yanlış yazıldığını düşündüm...
"Maltepe'de linç" yazıyordu...
"Linç girişimidir" dedim kendi kendime, ama değilmiş...
Mahalleli, sahiden birini linç edip öldürmüş...
30-40 kişi, bir adamın etrafını sarıp tekme tokat girişiyor...
Polis, ellerinden güçlükle alıyor ama, her niyeyse hastaneye götürülmeyi kabul etmeyen adam ölüyor...
Olay, engelli bir kız çocuğunu yolda kaçırma girişimi...
Çocuğun anne ve babasının iddiası bu...
Sahiden öyle miydi?
Yoksa bir adam boşu boşuna mı öldü bilmiyoruz...
Peki ne yapacağız?

***


Bir tarafta, küçücük yavrulara tecavüz eden, kaçıran, öldüren manyaklar; diğer tarafta yolda gördüğü çocukların "sevgiyle" başını okşayan, kucağına alıp seven, cebinden şeker çıkarıp veren "amcalar, abiler", hatta "teyzeler", "ablalar"...
Öyle değil midir?
Biz, toplum olarak otobüste yan koltuğumuzda oturan, yolda annesinin elinden tutup yürüyen, parkta, sokakta gördüğümüz her çocuğu "dokunarak" severiz!
O halde;

"Gerçek bir sapık" olmakla, "yanlış anlaşılmak" arasındaki sınır kalkıyor mu?

"Yüz kızartıcı" bir "iftiranın" kurbanı olma ihtimali, tanımadığın bir çocuğa sevgiyle dokunmayı engelleyecek mi?

Herkes, kendi kanun kitabını yazar ve onu uygularsa ne olacak?

Linç, "moda" gibi yayılırsa ne yapacağız?

Bugün, bir çocuğu "korumak" için adam öldürenler, yarın "beğenmedikleri" başka bir konu için bir araya gelirse, onların elinden seni, beni, onu kim kurtaracak?

Mevcut kanunların, hala şu "iyi hal indirimi" saçmalığının sonucu mudur yoksa bu linç? Bir hakim karşısına çıkan, "tecavüzcünün", "tacizcinin", "kadın katilinin" yeterli cezayı almayacağını düşündüğümüz için mi başladı bu kanun tanımazlık?

***

Dönelim başa...
Bu adam sahiden o çocuğu kaçırıyor muydu?
Birileri, ona "öldürerek" engel olmasa, bugün ya da bir kaç gün sonra, küçük bir kız çocuğunun daha cansız bedenini bir kuytu da mı bulacaktık?
Sorular... Sorular... Sorular...
Cevaplar farklı olabilir ama ortada bir gerçek olduğu kesin...
Linç, tehlikeli bir başlangıç...

***

İtiraf edelim... Her ne kadar, bazı polisiye vakalardan sonra, o adamlara kendi ellerimizle ceza verme düşüncesi aklımızdan geçse de, bunu gerçeğe dönüştürmek toplumsal faciadır...
O linçte, tekme, tokat, yumruk, tokat atan herkes, "katil puzzle"ının parçasıdır...
O zaman gerçek soruyu soralım...
Hani biz katilleri, aramızda istemiyorduk!
Katil "bizdense" suçsuz mudur!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.