"Küçük Adamın, Büyük Hikayesi"

"Mükremin Çıtır" olarak hayatımıza giren yazar/ yönetmen/ oyuncu "Yılmaz Erdoğan" son filmi ile seyredenleri ters köşeye yatırıyor. Siz filmin adının öyle "Neşeli Günler" olmasına pek bakmayın. Bir "Noel Baba"nın trajikomik öyküsüyle Yılmaz Erdoğan, hayatın kıyısındaki tutunamayanların hüznünü beyazperdeye taşıyor. Gülmüyor musunuz?
Filmin oyuncuları "BKM Mutfak" tan olunca gülmemek mümkün mü. Yüreğinizdeki hüznün sızısıyla gülmeye doyuyorsunuz.
Rıza Şenyurt yeni yıl mevsiminin dünyadaki en sorunlu Noel Baba'sıdır. Rıza, bir kere Noel Baba'nın tam olarak kim olduğunu bile bilmemektedir. Sırtında adeta hediye yerine dünyanın yükünü taşıyan Rıza önce Noel Baba'nın kim olduğunu, sonra da onun neyi temsil ettiğini öğrenir. Hayat denilen şeyin çocukların inandığı yalanlardan daha gerçek olmadığını da keşfeden Rıza, yeni yıla yeni umutlarla girer.
Yepyeni bir Yılmaz Erdoğan
"Bir Demet Tiyatro" ile ekranda ünlenen Yılmaz Erdoğan "Vizontele" ile sinemada da başarılı olacağını kanıtlamıştı. Art arda çektiği "Vizontele Tuuba" ve "Organize İşler" hem gişelerin yüzünü güldürmüş hem de sinema tarihi içinde kendilerine iyi birer yer edinmişti.
Son dört yıldır BKM çerçevesinde yenilikler yapan Erdoğan ekran macerasına da yepyeni oyuncularla sürdürdü. "Neşeli Hayat" ile 4. kez yönetmenlik koltuğuna oturan Erdoğan bu kez çoklu karakterler yerine "Rıza" adındaki tek bir kahramana odaklanıyor.
"Rıza"larla büyük kentlerde her an karşılaşabiliriz. İş teklif edildiğinde Noel Baba'nın ne olduğunu bile bilemeyen Rıza rolüne öyle bir alışıyor ki sonunda yaptıklarıyla Noel Baba'yı asla aratmıyor. "Neşeli Hayat"tın diğer karakterleri de çok sahici. Çocuk sahibi olmak isteyen ve evi için saçını süpürge eden eşi, bir türlü evlenemeyen tecavüzcü kayınbiraderi, Rıza'nın birlikte dolandırıldığı mahalle arkadaşları ve diğerleri filmi zenginleştiren adeta bir karakterler galerisi.
"Saadet Zinciri" mağdurları gibi
Filmin başarısında özenle yazılmış bir senaryo, dantel gibi işlenmiş diyaloglar, Yılmaz Erdoğan'ın sade ama etkili sinema dili büyük rol oynuyor. Yönetmen Yılmaz Erdoğan artık daha bir olgun bir şekilde filmlerinde hem atmosfer hem de duygu yaratıyor. Erdoğan hiçbir kolaycılığa kaçmıyor. Gişe için ucuz numaralar yapmıyor. Belden aşağıya vurmadan, cinselliğe, argoya yaslanmadan akıllıca mizah yapıyor. Ayrıca yakın dönem olaylarıyla, sosyal konulara ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyor. Üç- beş yıl önce "Saadet Zinciri" mağdurları gazete manşetlerinden inmiyordu. Tıpkı "Neşeli Hayat" mağduru "Rıza" gibi.
Filmdeki bir diğer başarı hanesi de oyuncular. "Rıza" da Yılmaz Erdoğan kolay kolay unutulmayacak bir karakter yaratıyor. Küçücük mimikler ile büyük bir oyunculuk gösterisi yapıyor. Ve yan karakterler"Rıza" ya gölge değil, adeta yardım ediyorlar. Onlar o kadar başarılı olmasa "Rıza" da bu kadar öne çıkamazdı. BKM Mutfak'tan yetişen
"Ersin Korkut" ve "Büşra Pekin" muhteşemler. İkisi de Türk Sineması adına büyük kazanç. "Beynelmilel" filminde hayran kaldığım "Cezmi Baskın"ın "Kayınpeder Ali" rolündeki performansına da şapka çıkarılır.
"Neşeli Hayat" rengarenk, ışıl ışıl ama bir o kadar da hüzünlü. Zaten sizin "Neşeli Hayat" dediğiniz de nedir ki?
İyi seyirler, iyi bayramlar Ege.

Haftanın filmi
Türkler Çıldırmış Olmalı
Türkiye'nin en zengin işadamının ailesi ile dünya turuna çıkar ve Güney Afrika kıyılarında Somalili korsanlar tarafından kaçırılır. Korsanlar işadamı için Türkiye'den yüklü miktarda fidye isterler. Türk hükümeti de askeri bir tim gönderilmesine karar verir. Ancak uluslararası ilişkilerin dengesi sebebi ile resmi değil illegal bir tim gönderilir. Peker Açıkalın, Durul Bazan, Önder Açıkbaş, Erdem Akakçe, Burhan Öçal gibi isimlerden oluşan kadrosuyla "Türkler Çıldırmış Olmalı" sezonun en iddialı filmlerinden.