• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Tarihi dönemeç

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.11.2009, 00:00
Türkiye, tarihi bir dönemeçten geçiyor.
Dün, Üçyol'da yaşanan görüntüler de, bu tarihi sürecin "bıçak sırtı" adımlarından birisiydi. Ama, neyse ki İzmir polisinin başarılı ve son derece profesyonel yaklaşımıyla "korkulan ve birilerinin istediği görüntüler!" olmadı.
DTP eş başkanı Ahmet Türk, parti içindeki "şahinler ve ılımlılar" diye adlandırılan ikili grup içinde, ılımlı olanlar arasındadır. Çatışmadan ziyade diyaloğu tercih eden ve çoğunlukla da İmralı'daki aksi yönden gelen sertleşme politikası emirler yerine "siyasi zemini" işaret eden bir politikacıdır. Ancak; dün İzmir'e bugün de Manisa ve Aydın'a yapacağı ziyaretin zamanlamasının, çok ama çok yanlış olduğu gerçeğini kayıtlara geçirmem gerekiyor.
Devletin "Demokratik açılım" diye adlandırdığı sürecin, Habur sınır kapısındaki teslim sırasında yaşanan "sabotaj ve tahrik kokan" görüntülerle girdiği boyuttan en fazla rahatsız olması gereken siyasi platformun DTP olması gerektiği halde, benzer bir tavır içinde olduğu dikkat çekiyor.
Sınırdaki görüntülerin, bir teslim seramonisinden ziyade, siyasi bir gösteriye dönüşmesinde ısrar eden DTP, gelinen noktada güvenlik güçlerini de, duyarlı vatandaşları da sonuna kadar zorlayan bir tablo ortaya koydu. Gelen tepkiler üzerine DTP yöneticilerinden bazıları -ki; bunların başında Ahmet Türk de geliyordu- yanlış yapıldığını itiraf etmişti. Süreci sabote etmek isteyen ve buna zemin hazırlamaya çalıştığı izlenimi veren DTP, yine zamansız ve zorlayan bir adım attı. Ahmet Türk'ü havaalanından karşılayan ve şehir içindeki konvoyda araç sayısını iki bine kadar çıkaran zihniyet, istenmeyen görüntülere de zemin hazırladı kuşkusuz.
Yaptığım görüşmeler ve konvoyu izleyen muhabirlerimden aldığım bilgiler; Üçyol'daki olayların spontane olduğunu gösteriyor. Konvoyun kalabalıklığı, trafiğin tıkanması ve bu arada DTP'lilerle, MHP ilçe örgütünden bazıları arasında çıkan sözlü sataşmanın, civarda oturan semt sakinlerinin de dahil olmasıyla büyümesi an meselesiydi. "Her şey vatan için" diye slogan atanlara karşılık, olay yerine bizzat gelen Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın "Vatan için rica ediyorum, olayları tırmandırmayın" sözleri "Ne mutlu Türküm diyene" sözleriyle karşılık buldu. Bu sırada çıkan kargaşada aralarında polisler, vatandaşlar ve muhabirimiz Tolga Tekin'in de bulunduğu kişiler maalesef yaralandılar. Geceyi İzmir'de geçiren ve örgütüyle toplantı yapan Ahmet Türk'ün bu görüntülerin olmasını istediğini ve isteyeceğini sanmıyorum. Ancak; yine de böylesine hassas bir dönemde, bölgenin hassasiyetini görmezden gelerek İzmir, Manisa ve Aydın'da iki gün geçirmesini de anlamam mümkün değil.

Samimi ve sorumlu olun
Son sözümü, siyaseten sorumlu makamda bulunan DTP'lilere söylemek istiyorum. İyi dinleyin beyler bayanlar; Bir tane Türkiye var. Dağda değil, kentlerde, kasabalarda, köylerde bugüne kadar kardeşçe yaşadığımız kürdü, lazı, çerkeziyle herkes yine kardeşçe yaşayacak.
Devletiyle, halkıyla bugüne kadar ve en çok da bugün, bu kardeşlik pekiştirilmek isteniyor. Siyasi iktidar, çok büyük bir risk alarak bir adım attı. Bu sürecin başarılı veya başarısız olması tamamen sizin elinizde. Ancak; sorumlu makamlarda bulunan sizler, tahriklerin ve kışkırtıcı tutumun içinde olamazsınız. Bu çatışmacı ve zorlayıcı tavrınızı da alarak, çekin gidin. Bu hastalıklı tutumunuzu Ege'ye taşıyamazsınız. Bir an olsun sağduyulu davranın. Ama her şeyden önce; sorumlu ve samimi olun...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA