• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Tuğçe Kazaz

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.02.2012, 00:00
Türkiye'nin top modeli kim derseniz, hemen herkesin aklına tek isim gelecektir: Tuğçe Kazaz. Herşeyden önce çok profesyonel. Mesleğinin hakkı neyse onu yapıyor. Çok çalışkan. Başka türlü de başarılı olunmuyor ama. Hangi meslekte olursanız olun, çalışmak zorundasınız. Başkaları yataklarında mışıl mışıl uyurken siz yollarda olabilirsiniz, işinizin başında, çekimde, toplantıda, görüşmede vs...
Bunun için de şikayet etmeyeceksiniz. Hakkını vererek elinizden geleni yapacaksınız. Tuğçe genelde basına pek röportaj vermiyor, ortalarda olmayı veya mikrofon her uzatıldığında konuşmayı sevmiyor. Onunla yapılmış en güzel röportajlardan biri Kırmızı'nın Aralık sayısında yayınlandı. Kırmızı yazarı Ferhat Şirin'in yaptığı bu söyleşide benim en çok ilgimi çeken "özgürlük" tanımı oldu.

ÖZGÜRLÜK

"Hayata, toplumda, sosyal hayatınızda kendinizi özgür bırakıyor musunuz?" sorusuna şu cevabı veriyor Tuğçe Kazaz: "Özgürlükten ne anladığınıza bağlı bunun cevabı. Bana göre özgürlük, her istediğini yapmak değil. İnsan sorumluluklarını yerine getirdiği zaman özgürleşir. Özgürleşmek, seviye seviyedir. İnsanın arınması için de özgürleşmesi gerekir. Her şey için özgürleşmek olabilir." Haklı değil mi?
Özgürlük ve sevgi için savaşacağını, mücadele edeceğini söylüyor. Röportajda bugüne kadar böyle birisinin karşısına çıkmadığını söylüyor ama aşkı için kariyerini bırakıp sevdiği adamın peşinden gittiğini biliyoruz. Şimdi bunun aşk olmadığını söylüyor: "Bugüne kadar yaşadığım ilişkilerden edindiğim tecrübe, o yaşadıklarımın gerçek aşk olmadığı. Ben öncelikle kendimi anlamak için çaba gösteriyorum. Örneğin kalbimin etrafındaki pislikleri temizlemeye çalışıyorum. Bu çaba, aşkı harekete geçirme çabası."

AŞIRI SEVGİ ZARARLI

Anne-babalara da söyleyecekleri var. Diyor ki: "Çocukluğumuzdan itibaren 'hayata karşı tek başına güçlü durabilmemiz' gerektiği öğretilmeli bence. Burada büyük sorumluluk ebeveynlere düşüyor. Bence hayatımıza en büyük zarar da onlardan gelebiliyor. Sevgi veriyorlar ama aşırı sevgi, fazlasıyla koruyucu sevgi, çocuğa zarar verir."
Ve kendisini örnek gösteriyor: "Kendi modellerimi yurtdışına götürmek istiyorum. Ama bir Türk kızının yurtdışında ayakta kalması daha zor. Düşünsene, ülkende yanında hep annen-baban var, hep bir ilgi-alaka var. Orada tek başınasın."
İnsan olmak için çaba gösterdiğini belirten Tuğçe Kazaz'a bundan böyle daha farklı bir gözle bakacağınıza emimim.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA