• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kapakta ayna var

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.08.2012, 00:00
Aykut Oğut adını, "Evrenden Torpilim Var" adlı kitapla duyduk. Büyük ilgi gördü ve çok sattı. Geçtiğimiz yıl adı olmayan yeni kitabı çıktı, kapağında ayna olan. Niye adı yoktu kitabın ve niye kapağında ayna var?
Bu soruya şu yanıtı veriyor Aykut Oğut;
"Birisi bana 'Aykut, hayatında öğrendiğin ve değişmende, başarılı olmanda sana en çok yardımı olan şey neydi?' dese, şunu söylerdim: Hiç kimsenin doğrusunu körü körüne takip etmemek! Kendi doğrumu, yani kendi gerçekliğimi ve onu yaratma gücümü kullanmayı öğrenmek!
Çocukken izlediğim bir karate filminde kahraman, hayatın sırlarını anlatan kitabı bulmak için düşer yollara. Canavarlarla dövüşüp yendikten sonra bir tapınağa ulaşır. Tapınakta kitabı korumakla görevli rahip der ki: "İstersen hiç okuma bu kitabı, sadece koruyucusu ol. Çünkü içinde bulacakların hiç hoşuna gitmeyebilir."

BİZİM DOĞRULARIMIZ

Kahramanımız bir an tereddüt eder ve kitabın sayfalarını çevirmeye başlar. Gördüğü şey sadece kendi yüzüdür. Çünkü her sayfa aynadan oluşmaktadır. O zamanlar hiç anlamamıştım ama 29 Sene sonra, gerçeğin aslında bu kadar basit olduğunu öğrendim ve kitabın kapağını ayna yapma fikri çıktı ortaya.
"Ehh o zaman kapağı ayna olan bir kitaba bakıp, kendilerini gördüklerinde, ismine de okuyucu karar vermeli' dedik. Doğrularınıza siz karar verin, kitabın adını bile siz koyun."
Ardından eşi Esra ile birlikte yazdığı, "Bu Egoları Şişirsek de mi Saklasak" adlı kitabı çıktı. Ne anlatıyor kitaplarında, çekim yasasından bahsediyor, neyi düşünürsek, istersek onun olacağından. "Evren aslında bir fotokopi makinesidir" diyor ve şöyle devam ediyor: "Şimdi bir fotokopi makinesi düşünün. Elinizde bulunan ve fotokopisini çektirmek istediğiniz kağıdı 'Bu an' gibi düşünün. Makinenin üstüne kağıdı koyduğunuz anı da 'Bugün' olarak kabul edin. Kağıdı yerleştirin, düğmeye basın, hooop alt kısmından kağıdın kopyası geliverdi. Hem de çoğalmış olarak. İşte bu da yarın."

FOTOKOPİ MAKİNESİ
Yani... Evren bize her istediğimizi, istediğimiz an veriyor. Ama biz istediğimiz şeye ait değilsek, odağımız farklı yerlerde ise, verilen şey bir işe yaramıyor. Ya geldiğini fark edemiyoruz ya da geldikten kısa bir süre sonra kaybediyoruz.
Bunun için de odaklanmak gerekiyor. Peki nasıl? Bunu da şu örnekle açıklıyor:
"Kendinizi kare bir bahçenin içinde düşünün. Dört bir yanınız çiçeklerle çevrili. Tam ortada elinize bir su hortumu ile duruyorsunuz. Hortumu sağa sola çeviremiyorsunuz, siz ne tarafa dönerseniz hortum orayı suluyor. Bahçede güller, karanfiller, limon ağaçları var, yabani otlar da. Siz bu otları istemiyorsunuz. Ha bire o otlara bakıp, onlardan kurtulmayı düşünürseniz, hortum da hep onları sulayacak. Hep o tarafa döndüğünüz için de bol bol sulanacaklar ve gittikçe büyüyecekler. Halbuki istediğiniz tarafa dönseniz, istemediğiniz tarafa hiç bakmasanız, bir süre sonra o yabani otlar yok olacak."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA