• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Toprak biter her şey biter

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.07.2015, 00:00
Şu aralar elimde Buket Uzuner'in yeni romanı Toprak var. Roman, yazarın iklim değişikliği ve çevre sorunlarını incelediği Su, Toprak, Ateş ve Hava dörtlemesinin ikinci kitabı. Buket Uzuner, bu romanlarla Türkler'in kadim Kamanlık geleneğindeki evrensel tabiat-insan değerlerini çağdaş Türk edebiyatına kazandırmak istiyor.
Kitapların ana kahramanı "Uyumsuz Defne Kaman". Her bir bölüm de onun maceralarını konu alıyor. Kadın cinayetleri, çocuk gelinler, hayvan ve doğa haklarına duyarlı bir gazeteci olan Defne, Su'da kadın cinayetlerini araştırırken Kadıköy vapuruna bindikten sonra kaybolmuştu. Bu kez Çorum'da ve tarihi eser kaçakçılarının peşinde ve yine ortadan kayboluyor.
Kitabın kapağında da yazdığı gibi, "Toprak, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu'da, sürükleyici bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin 'Toprak etiği ve hakkına' saygı gösterdiğini hatırlamamız için de psiko-mitolojik bellek arayışını da sürdürüyor".

TOPRAK ANA

Yeryüzünün rahmi olarak belirtilen Torak Ana'yla ilgili şu satırlar yer alıyor kitapta:
"... Başlangıçta Toprak vardı. Toprak ki; ondan geldik, ona gideriz milyonlarca yıldır borcunu ödemeyen kiracısıyız. Toprak ki; Anadır. Doğumdur. Toprak ki; Rahimdir, Su'yun da yatağı, yuvası, anası. Yerdir, yeryüzüdür. Temel ve zemindir.
Toprak ki; tohumdur, Bereket ve bolluk, esirgeyen ve koruyandır. Toprak ki; yaşamdır, candır. Tarla, kök, filiz, ağaç ve orman. Topraktır; Tohum, gıda, aş ve yemek. Evdir Toprak; yuva, yurt, vatan. Kök, köken, soy ve sop, aidiyettir Toprak.
Toprak ki; atamızın ve ninemizin külüdür, bedeni ve özüdür. Onların son yatağı, insanın geçmişi ve geleceğidir. Toprak ki; tohumun evi, yuvası, yurdu ve vatanı. Tohum ki; hayattır, candır, özdür. Toprak ki; en sadık yar, kara gün dostudur. Buğaydır, ekmektir, tokluktur, minnettarlıktır..."
"Toprak ki; Su kadar aziz, Su gibi hayattır ama ona benzemez. Su kaybolmaz. Su akar. Su gezer. Su döner. Su dolaşır. Su uçar. Toprak sabittir. Toprak dolaşmaz. Toprak giderse dönmez. Toprak sabırlıdır, bekler, affeder. Toprak anca küstü mü kaybolur. Toprak küstürülünce intihar eder, adı: erozyon olur. Toprak suya kaçar, giderse bir daha dönmez. Toprak gidince ev, yuva, yurt, tarım, gıda, aş biter. Toprak biter, her şey biter!..."

MUHAFAZAKARLIK VE KORKU
Bir alıntı da "Taşra korkusu" adlı bölümden yapmak istiyorum. Romanın kahramanları Defne ve Karaca muhafazakarlık üzerine sohbet erler. Karaca, "Şimdi muhafazakarlık, 'conserve' etmek, muhafaza etmek, korumak anlamına gelir, di mi? Ancak, konserve kutusunda, tarihi geçtiği için bozulan yemek de adamı zehirler, öldürür. Doğru mu?" diye sorar Defne'ye. Defne de "Doğru." Yanıtını verince şöyle devam eder Karaca:
"Soru: Son kullanma tarihi geçmesine rağmen, çoğunluğun kaybetmekten ölüm kadar korktukları töre, gelenek ve adetler nedir? Yani, sana çocukken su verip, sırtını okşayan tonton komşu amcanın, sen küpe takan, saç uzatan bir delikanlı olduğunda ya da ne bileyim, kendi kafasına göre takılan bir genç kız olduğunda, sana duyduğu düşmanlığın altında yatan korku nedir?
Soru: kendinden farklı olana nefret, değişime duyulan öfke neden böyle güçlü?
Soru: Yanlışlarıyla kendi gençliğini sakatlayan kuralları, kendi çocuklarının geleceğini karartmak adına aynen korumak için yeniçeri kesilenlerin hepsi mi alzaymır oluyor?
Soru: Her kuşağın kendinden sonraki gençliğe kindarlığının nedeni ne?
Soru: Bu büyük unutkanlık, akıl tutulması neden?"
Üzerinde düşünmeye değer. Hepimizin bir cevabı olmalı. Yazarın cevapları kitapta.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI