ALL STAR YARIŞMACILARI
Yarışmacı kızlarımızın bu işi bildiklerini farz ediyoruz. Zira jüri üyelerinin de her fırsatta altını çizdiği gibi "All Star"da yarışıyorlar. Daha önceki yarışmacıların en iyileri ikinci kez yarışıyor. Yani neyin beğenilip beğenilmediğini biliyor olmaları ve aynı "hataları" yapmamaları gerekir. Dolayısıyla iyi not almaları. Madem ki yarışıyorlar, iyi giyinecekler! Ama kızlar bir enteresan. İşi o kadar ciddiye alıyorlar ki! Yoksa almıyorlar mı? Bizlerle kafa buluyorlar desem, eğleniyor olmaları gerekir. Öylesine gergin olmaz ve birbirleriyle kavga etmezler. Gerçi aralarında eğlenenler de var ama çoğu sanki dünyanın en ciddi işini yapıyormuş gibi amansız bir rekabet içindeler. "Öğreniyorum/emek veriyorum/çok çaba harcıyorum" lafları havada uçuşuyor. Neye emek veriyorsun? Alt tarafı bir mağazaya girip seçim yapacaksın? Veya gardırobundaki giysileri harmanlayacaksın. Veya moda dergilerini veya internetteki moda bloglarını karıştıracaksın. Kendine uygun giysileri bulmanın nesi emek harcamak oluyor?
NEYİN REKABETİ
Giyinmek de bir yaratıcılıktır. Bir eşarbı bağlamak veya renkleri birbirine uydurmak veya farklı parçaları birbiriyle bütünlemek. Bir-ikisi hariç bizim yarışmacıların çoğunda böyle bir yetenek yok. Hatta hiç yok. En olmadık şekilde çıkıyorlar jürinin karşısına. Şort veya pantolon giymeyi unuttukları bile oluyor. Birbirlerine olan yaklaşımları ise felaket. Nasıl küçümsüyorlar birbirlerini, nasıl acımasızca eleştiriyorlar. Laf olsun diye hem de. Hiç altını doldurmadan. Senin boyun kısa, sen yaşlısın, sen şişmansın diyerek. Ve senin hiç tarzın yok diyerek. Tarzınız olsa ne olacak o kadar şirret bir kadınsan. Karşındakini sevmiyorsan. İçinde sevgi kırıntıları taşımıyorsan. Karşındakini dinlemeyi bilmiyorsan. Dinlememek moda galiba günümüzde. Karşıdaki kişi ağzını açtığı anda cevap yetiştirmeye çalışıyorlar. Bir dinle bakalım. Belki iyi bir şey söylüyor. Belki zekice bir soru sorarak aynı zekilikte bir cevap bekliyor senden. Ama hayır. Hemen savunma. Hemen karşıdakini suçlama. Hemen laf yetiştirmeye çalışma. Baş edemeyince de gözyaşlarını akıtma. Eee tabii ucunda para var. Bir de ünlü olmak. Dizi yıldızı veya sunucu olmak... Benzer yarışmalar yabancı kanallarda da var. Mesela "Project Runaway". Orada da yarışmacılar amansız bir rekabet içinde. Birbirleriyle kavga ediyor ve atışıyorlar ama orada yarışmacılar gerçekten tarzlarını ve yaratıcılıklarını yarıştırıyorlar. Ve yarışmanın sonunda geleceğin modacıları ortaya çıkmış oluyor. Bir amacı oluyor yarışmanın. Moda sektörüne yeni isimler katmak. Bizim yarışma ise "ünlü" sektörüne isim kazandırıyor.