Kıbrıslı gazeteciler endişeli
SÜRDÜRÜLEBİLİR BARIŞ
Endişelerinin nedeni de görüşmeler konusunda Türk tarafının yeterince bilgilendirilmemesi. Genellikle Rum gazetelerinden alının bilgilerin, Türk tarafının haklarının erozyona uğradığı yönünde olduğuna işaret eden Şule Aker, şunları söyledi: "Bilgi karartmasının, anlaşılmazlığı da beraberinde getirmesi nedeniyle kaygılıyız. Gelişmelerle ilgili şüphelerimiz var. Sürdürülebilir bir anlaşma iki tarafa da kazanç sağlayacaktır. Ancak dengelerin oturmadığı bir anlaşma yeni sorunlara yol açabilir." Çok kısa sürede adaya su gelmesini sağlayacak olan, "Barış suyu" ve gündemdeki "Doğalgaz Nakil Projesi"nin hayata geçmesiyle, aslında tüm adanın kalkınmasını sağlayacak bir ortamın yaratılacağına dikkat çeken heyet üyeleri Doğu Akdeniz'de de barış ve huzur ortamı istiyor.
BARIŞ VE HUZUR
T.C Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu'nun geleneksel olarak ilk ziyaretini KKTC'ye yapmasının Kıbrıs Türk halkına moral verdiğini belirterek, diyorlar ki: n Kıbrıs Türkleri'nin varılacak bir anlaşma ile mülkiyet sorununun, takas ve tazminatlarla çözülmesinin barışı getireceğinden hiçbir şüphemiz yok. n Türk halkını bezdiren 52 yıllık ambargo uygulamasının da, bu çatışmasız müzakere ortamında böylece sona ereceğini umuyoruz. n Bir türlü sonuç vermeyen müzakerelerin yerine, Beşli Konferans çerçevesinde yeni bir başlangıç yapılmasını uygun buluyoruz. n İstikrar ve huzur ortamının doğması ile Doğu Akdeniz'de barış ortamının yaratılması en büyük beklentimiz. Mülkiyet konusu önemli. Zira basında yer alan görüşmelerle ilgili haberlerden cesaret alan birçok Rum, 41 yıl önce terk ettikleri köylerine giderek evlerinde kalanları "tahrik" etmeye başlamış. Bu da Türk tarafında tepki ve öfkeye neden olmuş. Bu nedenle bulunacak çözümün barışı zedelememesi ve kalıcı barışı kaosa dönüştürmemesi gerektiğinin üzerinde duruyorlar. Kısacası her yerde barış ve huzura ihtiyaç var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.