Çok klişe, çok bildik bir söylem ama "okumayan bir toplumuz". Kadını, erkeği, yaşlısı, genci okumuyoruz.
Etrafta bir sürü yaşlı kadın görüyorum:
Kocaları ölmüş veya boşanmışlar, çocuklar işlerinde güçlerinde, torunlar arada bir uğruyor, evde, bahçede, parkta, sahilde yalnızlar. Sıkıntıdan bunalıyorlar.
Konuşacak birini arıyorlar.
Bulduklarında da "eski" leri anıp, eski günleri anlatıyorlar...
Bir kitabın sayfalarını karıştırmak akıllarına gelmiyor.
Öyle bir alışkanlıkları yok.
Belki de hayatları boyunca hiç kitap okumamışlar.
Oysa kitapların dünyasına bir girseler canları hiç sıkılmayacak.
Evde, otobüste, metroda veya her neredeyseler, bir kitabın kapağını açsalar, yalnızlıklarından kurtulacaklar.
Başka hayatların içine dalacak, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaklar.
Hadi onların böyle bir alışkanlıkları yok. Çocukken büyükleri onları kitaplarla tanıştırmadı.
Ya bugünün gençleri...
Kitap okumak kendini geliştirmek demek. Ve sürekli öğrenmek. İnsan hayatı boyunca öğrenmeye açık bir varlık. Ama önemli olan insanın öğrenmeyi istemesi, kendini geliştirmeyi talep etmesi ve buna inanması. İşte bu da çocukken öğreniliyor.
OKUMANIN ÖNEMİ
Kitap severlerin ilgiyle takip edeceği "Gri Sayfalar" sitesinin yazarı "İnsanın öğrenme ve kendini geliştirme isteği zihinlerine çocukluktan itibaren bırakılan birer fidan gibidir. Zaman içerisinde insan bunları ya yeşertir ya da isteyerek veya istemeyerek bu fidanların tek tek ölmesini sağlar" diyor.
O yüzden kitap okuma arzusunun çocuk yaşta insana kazandırılması şart. Ama her yaşta da telafi edilebilir.
Gençlerin en çok takip ettiği sitelerden "onediyo" kitap okumanın önemiyle ilgili eğlenceli bir liste hazırlamış. Bir kısmını ben de sizlerle paylaşmak istedim. Diyor ki:
Kelime dağarcığınız gelişir. Ayrıca hafızanızda her duruma uygun düşen alıntılara sahip olursunuz. Tabii kitabı okumadan kimi düşünürlere/ yazarlara/şairlere atfedilen ama aslında onlara ait olmayan alıntıları da sosyal medyada paylaşmazsınız. Bu da bir fayda olarak değerlendirilebilir...
Vizyona girmemiş filmler hakkında, ahkam kesebilirsiniz. Çünkü siz kitabını okumuştunuz.
Her kitap size başka hayatlar, başka insanlar, başka karakterler hakkında yeni bakış açıları kazandıracak. Böylece empati yetiniz gelişecek ve çok daha açık fikirli bir insan olacaksınız.
OKU BAKAYIM!
Yapılan bilimsel araştırmalar düzenli kitap okumanın beyinde yeni nöron bağlantıları oluşturduğunu gösteriyor. Bu da sizin daha zeki bir insan olmanız demek.
Hediye alması kolay bir insana dönüşeceksiniz. İnsanlar size kitap alacak ve siz de son derece mutlu olacaksınız.
Hayatın gerçekleri ve rutini sıkıcı olabilir ancak, kitapların sizlere kurduracağı düşler çok canlı olacaktır...
Kitaplar dekorasyon malzemeleri değildir fakat ben kitaplardan daha dekoratif bir nesne de düşünemiyorum. Dolayısıyla evinizi dekore etmek için başka ürünlere ihtiyaç duymayacaksınız.
İlk kez biriyle buluştunuz ve birbirinizi tanımaya çalışıyorsunuz. Karşınızdaki "kitap okumam/okumayı sevmem" derse, daha fazla zaman kaybetmeye gerek yoktur. Testi geçememiştir.
Çok okumanın getirisi olarak sohbet açabileceğiniz bir dünya konu başlığı olacak.
Yoğun ve yorucu bir günün ardından sevdiğiniz bir kitaptan bir pasaj ya da birkaç şiir okumak bile stresinizi azaltacaktır.
Tüm bu saydıklarımız gerçekleşmese bile, kitap okumak başlı başına şahane bir şeydir. Çünkü bizatihi kitaplar şahanedir! Bence de... Bu tatilde bol bol kitap okuyun...