• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

194 koltuk işgal altında!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.12.2016, 00:00

Bugün 5 Aralık. Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme haklarını elde etmelerinin 82. Yılı. Kadınlara bu hakkı tanıyan dünyadaki ilk ülkelerden biri olduğumuz söylenir hep, bu konu gündeme geldiğinde.
Doğrudur, Avrupa'daki birçok ülkedeki kadınlardan önce bu hakkı elde ettik ama ilk değiliz. Atatürk'ün isteğiyle bu kanun 1934 yılında Meclis'ten geçtiğinde, kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan ülke sayısı 28 idi.
Kadınların isyanı 18. Yüzyıl'da başlamıştı.
Erkekler gibi kadınların da seçme hakkına sahip olması gerektiğini dile getiren kadınlardan biri Fransız Olympe de Gouges idi.
Fransız devrimi sırasında çok aktif olan ve makaleler yazan Olympe, Meclis'in çıkardığı "Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi" ne cevaben "Kadın ve Yurttaş hakları Bildirgesi" yayınlamıştı. Devrimi sevinçle ve umutla karşılamasına rağmen kısa süre sonra eşit hakların sadece erkeklere verildiğini, kadınların erkeklerle eşit statüye getirilmediğini söyleyerek mücadele başlattı.
"Kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır" diyen Olympe, kralın idam edilmesine karşı çıktığı ve devrimi eleştirmeye başlandığı için tutuklandı ve giyotinle idam edildi.

İLK ÜLKELER

Bu çabaların sonucu, kadınlar ilk olarak 1776 yılında Amerika'nın New Jersey eyaletinde seçme hakkını elde ettiler; ancak bu hak 1807 yılında geri alındı. 1838 yılında Güney Pasifik'te bir adada bulunan İngiliz kolonisi Pitcairn, kadın haklarını kabul etti.
1869 yılında ise, Amerika Birleşik Devleri'nin Wyoming eyaleti kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı.
Fransa, 1871 yılında da kadınların talebini kabul etti ama aynı yıl Fransız hükümet askerlerinin bastırması ile bu hak tekrar geri aldı.
Yeni Zelanda 1893 yılında kadınlara seçme, 1919 yılında da seçilme hakkını tanıdı.
1894 yılında o zamanlar koloni olan Güney Avustralya da kadınların seçme ve seçilme hakkını kabul etti.
Britanya'dan ayrılarak resmen bağımsızlığını ilan ederek kurulan Avustralya devleti de bu hakkı tanıyınca, kadın haklarını kabul eden ilk modern ve egemen devlet doldu.
Kadın haklarını kabul eden ilk Avrupa ülkesi Finlandiya. 1906 yılında kadınlar oy kullanmaya ve seçilmeye başladı. 1915'te Danimarka, 1918'de Almanya kabul ediyor. ABD'de 1920 yılında yapılan anayasa değişikliğinin ardından tüm ülkede kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip oluyorlar.
İngiliz kadınları 1919 yılında kısıtlı da olsa bazı özel durumlarda oy kullanırken, 1928'te tam oy hakkını kazanıyorlar. İtalya'da ise1925 yılında.
Fransız ve Belçikalı kadınlar bizden çok sonra bu hakkı kazanıyorlar. Medeni kanunlarını aldığımız İsviçre kadınlarına bu hakkı 1971 tarihinde tanıdı. 1984 yılında Lichtenstein, 2003 yılında da Afganistan bu hakkı kadınlarına tanıdı. 2005 yılında da Kuveyt'teki kadınlar hem seçme hem de seçilme hakkına kavuştu.

469 ERKEK, 81 KADIN

Gelelim bugüne. Sayılara baktığımıza kadınlar seçiyor ama seçilemiyorlar. 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri'nin ardından TBMM'de kadın oranı yüzde 14,73. AK Partili milletvekillerinin yüzde 10,73'ü (34 kişi), CHP'lilerin yüzde 15,04'ü (20 kişi), MHP'lilerin yüzde 7,5'i (3 kişi), HDP'lilerin yüzde 38,98'i (23 kişi) ve 1 de bağımsız milletvekili kadın. 469 erkek milletvekiline karşın, 81 kadın milletvekili var.
82 yıldır, hemen her konuda birbirini yiyen erkek siyasetçilerin uzlaştığı tek konu "kadınların siyasetten uzak tutulması" diyebiliriz.
Kadınların seçimle ve atamayla gelinen tüm karar verme mekanizmalarında ve politikada bir an önce etkili ve giderek eşit temsilini sağlamak amacıyla kurulan KA.DER'in yaptığı açıklamaya göre "194 koltuk işgal altında!" TBMM'deki Mehmet, Ali ve Mustafa isimli milletvekili sayısının toplamı bile kadın milletvekillerinin toplamından 12 fazla!
KA.DER'e göre, kadınların işgücüne katılımının artması, erkeklerle eşit eğitim hakkına sahip olması, eşit işe eşit ücret verilmesi, çocuk yaşta evliliklerinin ve kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi, yolsuzlukla mücadele edilmesi, çevre ve kadın dostu kentler için TBMM'nin yüzde 50'sinin kadın olması gerekiyor.
Bu nedenle "Yüzde 50'den azına razı değiliz, gasp edilen 194 koltuğu istiyoruz!
O koltukları alana kadar da mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!" diyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA