Üçlük atmak isterken güçlüklerle boğuşan takımların çabalayışlarını izledik bu hafta. F.Bahçe ve G.Saray güçlüğü yenerken, Beşiktaş ve Trabzon 1 puanla yetinmeyi seçti
Matrix serisi tadında zaman zaman aksiyonu bol, zaman zaman slow motion çabalayışlarla, üç puanı alıp yoluna devam edenlerle, üçü elinden kaçırıp güç puanlar alan takımların çetelesini tuttuk defterimizde. "Kimi yaz tahtaya al haftaya" dercesine umut verdi gelecek için, kimi de hayallerini ertelemeden doğru hamleler yaptı bugünden işi sıkı tutarak. Cumadan başlarsak, hanedeki üçlüğü güçlüğe çeviren takım olarak Beşiktaş çıkıyor karşımıza. Geçen hafta da söyledik, yineleyelim. "FEDA" derken "FENA" gelen bir takım görüntüsünde Kara Kartallar. Tempolarına diyecek yoktu da, bir de son vuruş da birazcık becerekli olsalar, Eskişehir'in yetişmesi için o son 7 dakika yetmeyebilirdi. Ve Oğuzhan, Holosko ve Almeida'nın çabasına karşılık Nuniu ile "Yihuu" diye haykıran Es-Es oldu son tahlilde.
G.Saray ise tam tersi güçlük içinden üçlük atan ekip olarak, "Hafta içindeki Avrupa galibiyetini bir kenara 'Braga'rtık" diyen hocasıyla gitti sonuca. Umut ile umutlanıp, "Kılıç" darbesiyle yaralanıp, "Yılmaz" bir oyun stiliyle, "Bulut"ların üstüne çıktı maç bitiminde. Hem de kupayı saymazsak tam da derbi arifesinde.
Güç puan toplayıcılarına pazar günü de Trabzon eklendi. Kenardan "Cleyton'u tutun, Salih 'Dursun'" mu denildi bilinmez ama durmayan Salih Dursun henüz 9. dakikada yıktı tüm planları. Trabzon'un bir ileri bir geri hallerinden, çabalarsan daha iyi 'Olcan' temennisi çıkabilir ama bu kayıplar devam ederse "Şampiyonluk treni" bir kez daha kaçabilir.
Haftanın güçlükten üçlüğe geçiş yapan son takımı ise Fenerbahçe oldu. Beşiktaş ve G.Saray gibi ilk 10 dakika içinde bulduğu golle (BJK: Holosko 6. dakika, GS: Umut 1. dakika) galibiyet ışığını yakan sarı-lacivertliler, tam da G.Saray'ın başına gelen hadise gibi skora denge gelmesiyle panikledi. Sonrasında ise bu sezonun "en iyi çıkış yapan defans oyuncusu" Bekir İrtegün, geçmiş dönemlerden Lugano ve Capone gibi isimleri andıran hamlesiyle yine takımı ipten aldı. Hoş bunun sonrasında, Ertem Şener'in literatüre geçen "Her yerinden öpüyorum" anlatımına benzer bir taraftar sevincine maruz kaldı ama olsun.
Bu dört maçın dışında liglerimizde İslam Çupi ustanın bir Kocaeli-G.Saray maçı sonrası yazdığı 90 dakikalara da rastladık. Şöyle özetlemişti usta o maçı: "Futbolu olmayan maçı ya "çift sıfırlı" bir sonuç kelepçeleyecek ya da iki takımdan biri kör bir gol atıp maçın galip şaşı padişahı olacaktı" Böyle maçta çok vardı. Ama kötü havaya rağmen hızlı futbol, gönlümüzden bir Barış Manço puanlaması gibi "10 puan, 10 puan, 10 puan" aldı.
