Hangi ‘Fair-Play?’
Sabah, gazeteleri elime aldığımda, affalladım! Neredeyse kendisini, yaşadığı ülkenin futbolunda, sanırım 'racon!' kesen başkanı gördüğünden olacak, Fener başkanı, maç öncesi açıklamasıyla, her türlü centilmenlik ve saygıyı süpürüverdi, koydu kenara(!) Dedi ki; 'GS, dostumuz değil!' O şekerli başkanın, ortaya attığı bombanın patlamaması dileğiyle, tedirgin başladım maça... Şekerli başkanın söylemleri belli ki etkili olmuş GS'liler, düşündüğümden daha çok tedirgin başladılar oyuna! 'Tesbih Böceği!' misali, büzüldükçe büzüldüler, gol yememek adına... Fenerli Diego'nun attığı gol öncesi için, konuşayım... Bilal'e yapılan faulu görmemezlikten gelen, Sneijder'e kasti tekmeyi, avantaja bırakan Fırat efendinin niyetinden, herkes gibi nasıl kuşkuya düşmeyeceğiz arkadaş? Ne zamandır Saraçoğlu'nda kazanamadığı bir yana, elbette etkin oyuncuları Sneijder ile Selçuk'un hiç sorumluluk almamaları, tesbih böceği olmaktan kurtaramadı Galatasaray'ı(!) 'Gelenek bozulmadı ve Saraçoğlu'daki 'kayıp' istatistklerine, bir yenisini daha ekledi, Sarı-Kırmızılı'lar' diyordum, ilerleyen dakikalarda... Herkesin, son zamanlardaki nefret sembolü Olcay, değiştiriverdi tabelayı, bozdu ezberi... Gerçekten, oyun alanında mücadele veren Fenerli kardeşlere gereken övgüyü göndelerim... Ancaak! Burak'a yapılan hareketi penaltı olarak nitelendirmeyen ve politik düdükler çalan Fırat Hoca başta olmak üzere, gider-ayak açıklamalarında bulunan Fener başkanının sanıyorum, gelen golle, biraz da yutağında kaldı dün akşam(!)
Bukalemun gibi 'Fair- Play'den' başlayacaklar ya, konuyaya(!) Öf, öf!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.