İZTİK'te dün Engelli sporcularımız, antrenörleri, destekleyicileri önünde bir gösteri maçı yaptı. Amerikalı büyük dostumuz, tüm engelli sporcuların annesi Dianne Fowler'ın yanı sıra, TE (Tenis Europe) Yönetim kuruluna büyük bir oy patlamasıyla tekrar seçilen Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç ve Asbaşkan Cengiz Durmuş da oradaydı. Ayrıca öğrencilerin teşvikiyle başlatılan Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin kapak toplama Sosyal Sorumluk projesi koordinatörü, kıymetli hocamız Prof. Dr. Nurselen Toygar, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve Beskva Vakfı Onur Başkanı Hakkı Celal Keleşoğlu'nun katıldığı, medyamız tarafından ilgiyle izlenen çok önemli toplantı yapıldı.
Günün konusu kısa sürede çok iyi netice veren plastik su şişesi kapağı toplama kampanyasının Ege Üniversitesi, Türkiye Tenis Federasyonu ve Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından Türkiye çapında bir çalışmaya döndürülmesi idi.
İZTİK kortlarında özel tekerlekli sandalyeleriyle mücadele eden pırıl pırıl engelli gençlerimizin kortlarda verdikleri mücadeleyi görmenizi isterdim. Bundan sonra, tüm tenis severlerin kulüplerinde yapacakları gibi sizler de su içerken, şişe kapaklarını toplayınız. Biliniz ki her bir kapak engel tanımayan gençlerimizin ümidi olacaktır.
Hakemlik yapmak!
Ben de hakemlik yaptım. Herhangi bir belgem olmasa da amatörce çıkardım kuleye... Büyük bir şevkle, maç bittiğinde de zoraki bir konsantrasyondan olsa gerek, en az oyuncular kadar yorgun ama mutlu inerdim kuleden.
Hakemlik hakikaten çok önemli, aynı zamanda da bir o kadar zor bir görev... Son derece dikkat, konsantrasyon ve bilgi gerektiren... Aynı zamanda gurur verici ve saygın bir görev... En küçük bir hata yaparsanız kortta ter döken oyunculardan birine haksızlık etmiş olursunuz. Hele hele bir de o puan çok kritikse... Herkes gerilir ve kolay kolay da sakinleşmezler...
Herkes hata yapabilir... Çok hakemli maçlarda bile olmuyor mu? Tabii ki ve sık sık oluyor, ancak her ne nedenle olursa olsun, hakemlik yapmayı kabul eden kişiler, o kuleye görev için çıkıyorlarsa, hakemliğin gerektirdiği dikkat ve sorumluluğu bilmeli, saygı içinde uygulamalıdır. Yeter ki hakemlik yapmayı kabul eden bu kişilere de aynı gün ve birkaç maç üst üste yönettirilmesin...
Başınıza ne geliyorsa..
"On bölü doksan" kaidesine göre "Hayatın yüzde 10'u sizin başınıza gelenlerden oluşur. Geri kalan yüzde 90'ını ise başınıza gelenlere karşı sergilediğiniz davranışlar belirler...."
Bir önemli tenis oyuncusu arkadaşım şunu söylerdi: Yanlış hakem kararları, şu veya bu şekilde kaybedilen 2 puan ile maç kaybedilmez. Galiba çok haklıKafanıza hiçbir şey takmayın ve maçınıza devam edin... Yani elinizin ve oyununuzun bozulmaması, ancak sizin sergileyeceğiniz davranışlara bağlıdır. Yani başarı, sizin elinizde...