Federer'in yeni rekoru

Federer otuz yaşında Londra 02'de "ATP World Tour Finals" sene sonu turnuvasında 100. finalini oynadı. Ve son bir haftada, Nadal'ı, Fish'i, Berdych'i, Ferrer'i ve Tsonga'yı (iki defa) yenerek müthiş bir performans sergiledi. Bunun sonucunda da Pete Sampras ve İvan Lendl'ın elinde bulunan 5'er "ATP World Tour Finals" şampiyonluğu rekorunu da kırarak, erişilmesi çok güç bir başarıya imza attı sahibi oldu.
Roger Federer 2012 için de tekrar iddialı olduğunu belirtti ve kendisine veteran diyenleri bir kez daha utandırdı. Umarım performansı aynen devam eder.
Londra'da O2'dekendimi bir anda Sinan Erdem salonunda hissettim. Bizim başarılı organizasyonumuz da böyleydi: O2'de belki ayni coşku yoktu ama yine nefis bir aydınlatma, ışık oyunları... Yine muhteşem...
Umarım artık buralarda, bir tek eksiğimizi, Türk oyuncularımızı da seyretme ve alkışlama şansını kısa sürede yakalarız.
Eddie Herr Turnuvası
Eddie Herr tenisçi gençleri hep bir araya getirmeyi düşlemiş bir vizyoner... Aslında tenise ilgisi veteranlık yaşında (40) kızından dolayı başlamış. Büyük torunu, dedesini onore etmek için, bu düşü 1987'de başlattığı Eddie Herr İnternational Turnuvası ile gerçekleştirmeye başlamış. 2000 yılında 93 yaşındayken vefat eden Eddie Herr bugün Amerika'da junior tenisinin "babası" olarak bilinir ve adını taşıyan bu turnuva da dünyanın en büyük ve en önemli junior turnuvası olarak anılır. İşte bir veteranın dünya tenisine katkısından bir örnek...
Son 20 senede bu turnuvaya 12-18 yaş arası 136 ülkeden oyuncular katılmıştır. Sevinçli haberler 12 yaşındaki Kaya Göre'nin babası Sevgili Dostum Tayfun Göre'den geldi. Arkadan gelen diğer başarı haberleriyle birlikte sevinmemek tabii ki elde değil. Kaya Göre, 128'lik fikstürde 32'ye kalmış... 12 yaş grubunda Ergi Kirkin ve 14 yaş grubunda İnci Öğüt, Berk Ilıescu ve Can Jon Erem var... Skorlar müthiş. Set değil, neredeyse hiç sayı dahi vermemiş oyuncularımız. Hepsini ayrı ayrı kutluyorum.

Medyamızı anlamak güç
Medyamız, İstanbul'da WTA Sene sonu şampiyonasına gösterdiği ilginin binde birini, ATP Sene sonu turnuvasına göstermedi. Enderesan... Londra'da oynandığı için mi? Bizden biri olmadığı için mi? Hiç sanmam. İstanbul'da da zaten bizden sporcu yoktu. Tenis yalnız Grand Slam'ler, büyük turnuvalar veya sene sonu turnuvaları değildir. Tenis devamlılıktır. Medyamızda tenisi artık ve bundan sonra boşlamamalı...
Futbol maçı olsaydı sayfalar dökülürdü her halde. Transferler zamanın da bile. Anlayabilen lütfen beri gelsin ve bu çarpıklığın neden(ler)ini hepimize bir anlatıversin

Tenis zor bir spor
Tenisin ne kadar zor bir spor olduğu, sporcuların ne kadar çok dikkatli ve özverili olması gerektiği Londra'da oynanan son ATP World Tour Finals maçlarında açıkça gözler önüne serildi. Oyuncunun yıl boyunca katıldıkları ve başa oynadıkları her turnuvada, çok fazla maç yaptıklarını biliyoruz. 11 ay boyunca değişik mevsimlerde, değişik zeminlerde ve uzun yolculuklar yaptıktan sonra birçok ülkede performans ortaya koymaya çalışan oyuncularda yıl sonlarına doğru sık sık sakatlıklar ortaya çıkıyor. Yalnız sakatlık olsa yine bir derece... Sakatlıklara bir de yorgunluk, hatta bıkkınlık, gönül yorgunluğu eklendiğinde sürekli sağlam, sürekli fit ve formda kalmak hiç de kolay olmasa gerek.