Her insan hayatının bir döneminde vedalarla karşılaşır. Bu kimi zaman acı bir gelişmyle kimi zaman bir elvedayla olur. Nasıl olursa olsun ayrılıklar her zaman canımızı acıtır. Kimi Rahmetli Müslüm Gürses'le birlikte "Zamansız dökülen yapraklar gibi. Ayrıldık sevgilim doymadım sana" derken, kimi de Emre Aydın'dan "Soğuk soğuk odalar. Yoksun neye yarar örtünsem kat kat yorganlar aman" ile dertlenir. Fakat böylesi ayrılıklarda geneldeTarkan gibi "Döneceğim mutlaka sabret" sözlerini duymak iyi gelir. Göztepe'de geçen sezon bol bol hareketli müzikler çalındı. Hatta taraftarda şaşkındı. Dile kolay en ünlü bestelerinden birinde kendileri diyordu, "Acıların arasından söyle 'İsyan Marş'ımızı" diye. Herkesin gözü tabi ki Romulo'daydı. Sambacı attıkça tribünler haykırdı "Çingenem Çingenem kara gözlü Çingenem" diye. Romulo'nun da çok hoşuna gitti ki düğününde bile çaldırdı bu şarkıyı. Fakat her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu hikayenin de sonu yaklaştı gibi gözüküyor. Hem de hayal edilenden daha hızlı.
ACİL TAKVİYE YAPILMALI
Sambacı yakın zamanda Avrupa'nın dev ekiplerinden birine imza atacak. Tabi Romulo'dan gelecek parayla hem altyapı tesisleri hem de transfere kaynak yaratılacak. Fakat her gol anonsunda kalplerde ince bir sızıyla Romulo hatırlanacak. Göztepe'nin acil olarak en az 3 transfer yapması gerekiyor ki taraftar acıyla değil de güzel günlerde ince bir sızıyla yüzlerinde tebessümle Sambacı'yı hatırlasın. Hazırlık maçları benim için ölçü değildir. Hatta ligin ilk 5 haftası da öyle. Geçen seneden beri aslında Göz-Göz'ün problemleri belli. Aslında reçete de belli. Şimdi önemli olan yönetimin gerekli ilaçları tedarik etmesi ve Stoilov'un da bunları aksatmadan takıma vermesi. Geçen sene sadece Bulgar çalıştırıcı 'Avrupa' diyordu. Ama bu kez herkes inanmış durumda. O zaman tribünlerin seslendirdiği o marştan kısa bir bölümle bitirelim yazıyı. "Dillere destan olan taraftarınla. Avrupa yakışır sana."
