• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hristiyanlar ve Yahudiler Kudüs için savaşacak TOLGA TEKİN

Hristiyanlar ve Yahudiler Kudüs için savaşacak

tolga.tekin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.01.2018, 00:00
Uluslararası Savunma Danışmanı, Araştırmacı/Yazar Erhan Altunay, Evanjelizm ve kıyamet senaryolarını anlatırken, “Hristiyan inancına göre Kudüs’ün tek hakimi Hristiyanlardır. Onlar Kudüs’ü Yahudilere bırakmaz” dedi

Evanjelistlerin kıyamet senaryosunun hedefinde Müslümanlar gibi Yahudilerin de bulunduğunu belirten Uluslararası Savunma Danışmanı Araştırmacı Yazar Erhan Altunay, "Evanjelizm, çok farklı ve sapkın bir inancın bize yansıyan yönüdür" dedi. "Paganizm", "Masalcı", "Ayasofya'nın Gizli Tarihi" gibi son dönemde çok okunan kitaplarıyla gündeme gelen Altunay, dünyanın sonunu hazırlamaya çalışan ve son dönemde çok tartışılan Evanjelistlerin kıyamet senaryolarını anlattı.
İşte Erhan Altunay'a sorularımız ve Yeni Asır'a özel açıklamaları:

TAŞERON YAHUDİLER

ABD, Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul etmekle neyi amaçlıyor?

Trump'ın büyükelçiliği Kudüs'e taşıması kararının hemen akabinde, birçok yorum yapıldı. Bunların başında, Trump'ın Yahudi lobisine göz kırptığı ya da Yahudi parasının diyetini ödediği konusunda yorumlar yapıldı.
Ben Trump'ın seçim kampanyasını bütün ayrıntıları ile bilen biri olarak bu tür yorumlara itibar etmiyorum.
ABD'de Yahudi lobilerinin etkin olduğu doğru ancak zannedildiği kadar karar alıcı olmadıklarını düşünüyorum.
Onlara sunulan sadece bir hedef. Önemli tarihi vakaları, sıralayıp aralarındaki ilişkiyi araştırdıkça bu olaylarda Yahudilerin sadece taşeron olarak kullanıldıklarını göreceğiz. O zaman burada Trump farklı dinamiklerle hareket etmektedir.

'ZAMANI GELDİ'

Birincisi diplomaside "de facto" bir durum yaratarak, Birleşmiş Milletler kararlarının aksine, Kudüs'ün başkent olarak tanınacağı bir statüyü dillendirmektedir.
Yirmi yıl öncesine kadar giden bir kararı hiçbir Amerika Birleşik Devletleri başkanı dillendiremezken, Trump'ın "Zamanı geldi" diyerek bu açıklamayı yapması zaten bir "de facto" durum yaratma isteğini ortaya koymaktadır. Kararın psikolojik etkisi İsrail'de olan ve olabilecek olayları da tetiklemektedir.

İSRAİL'İN ARZUSU

Gelecekte, bu olayların artması da buradaki Müslüman azınlığı terörist olarak göstereceği gibi, bölgenin Müslüman unsurlardan temizlenmesini gündeme getirerek İsrail'in arzuladığı bir durum yaratabilecektir. İsrail, kurulduğundan beri, Mescit-i Aksa bölgesinde arkeolojik çalışmalar yapmak istemekte ve Tapınağa ait yapı kalıntılarını bulmayı ummaktadır.
Bunun için İsrail'in bölgedeki İslam yapılarını kaldırması gerekmektedir.
Bu planı uygulaması İsrail'in sonu olacağından, bunu adı "Müslüman" olan bir terör örgütüne yaptırması olası gözükmektedir. Işid gibi bir örgütün Trump'ın bu kışkırtmasından sonra çıkan olaylar sonucu bölgede eyleme geçmesi İsrail'in bu bağlamda işini kolaylaştıracaktır. Dış siyasette yapılan bir hamlenin rastlantısal olmadığını ve birkaç hamle sonrasının planlandığını düşünürsek bu tür öngörüler hiç de temelsiz olmayacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk defa "Evanjelist tezgah" kelimesini kullandı. Evanjelizm ile Siyonizm arasındaki fark nedir?

Evanjelizm, çok farklı ve sapkın bir inancın bize yansıyan yönüdür. Evanjelizmi tek gerçek olarak görmemek gerekir. Bu inancın daha derin yönleri de vardır. Evanjelizm sıradan bir ideoloji olarak kabul edilemez çünkü dünya üzerinde parayı elinde tutan grubun inancı da Evanjelizmdir.
Hz. İsa'nın ölümünden sonra Hristiyanlık ilk oluşturulduğunda ve bugünkü İnciller kabul edildiğinde, bu kitaplara önemli bir kitap daha eklenmiştir.
Bu da Yuhanna'nın Vayhi'dir.


BEKLENEN MESİH

Bu kitap, Yuhanna adı verilen yazarın gördüğü, Dünya'nın sonuna ait vizyonlardan oluşmaktadır. Bugün "Yeni Ahit" dediğimiz kitap oluştuğunda bir de başına Tevrat dediğimiz "Eski Ahit" eklenmiş ve Hristiyanların "Kutsal Kitap" dediği kitap son halini almıştır. Dünyanın sonunun gelmesi, bu inanca göre, Mesih'in gelmesi demektir. Mesih'in gelmesi için de önce bu Kutsal Kitap'taki kehanetlerin gerçekleşmesi gerekmektedir.
İşte Evanjelist inanç, bu kehanetleri gerçekleştirmeye çalışır.

Hangi kehanetler?

Bu kehanetlere göre, önce Tevrat'taki kehanetler gerçekleşecek sonra da Vahiy bölümündekiler anlatıldığı gibi olacaktır. Tevrat kehanetleri, Babil saldırısı sonucu yıkılan İsrail devletinin ve başlayan diaspora sürecinin bir hedefle sonlanması için yazılmış stratejik amaçlar cetvelidir sadece. Bu kehanetlerde, Tapınağın ve Yahudi devletinin kurulması için olacaklar yazmaktadır. Buna göre kısaca, Babil, Asur, Mısır gibi ülkeler yıkılacak, İsrail devleti kurulacak ve tekrar yıkılacaktır. Babil ve Asur -ya da başkenti Ninova- Işid tarafından tahrip edilmiştir. Bu kehanetlerin gerçekleşmesini müteakip Tapınak kurulacak ve Mesih gelecek.
İncil kehanetleri ise çok daha farklıdır, bütün bu olaylar olduktan sorna Tanrı kıyameti bildirecek ve son savaşa giden yol açılacaktır. Son savaşta Hristiyanlığı kabul etmeyen Yahudiler öldürülecek ve Mesih gelecektir. Tabii Hristiyanlar Dünya'nın ve Kudüs'ün hakimi olacaklardır. Hristiyan inancına göre Kudüs'ün tek hakimi Hristiyanlardır.
Haçlı Seferleri de bu yüzden olmuştur. Bir başka deyişle, ne İngiliz, ne Alman ne de Amarikalı, kimse Kudüs'ü Yahudilere bırakmaz.
Önce bunu anlamak gerekir. Batı'nın İsrail Devleti'ni desteklemesi sadece kendi inancında, geçici bir tutumdur.

OSMANLI ENGELİ

Siyonizm'in kurucusu Theodor Herzl'in iyi bir Yahudi olmadığını ve bu senaryonun gerçekleşmesi için Siyonizmin bir bakıma gerekli olduğunu söylediniz. İsrail devleti dahil her şey bu amacın bir parçası...

Toplumda yaratılan algı Batı'nın her şekilde İsrail Devleti'ni desteklediği şeklinde... Bu doğru değil. Batı İsrail'i geçici bir süre ayakta tutuyor.
Bakın bunun en ilginç göstergesi 1917'de Kudüs'ü İngilizlerin işgalinden sonra olmuştur. İngilizler orada İsrail devletinin kurulmasını isterken, Almanlar direkt bir Hristiyan devleti istemişlerdir. Ssiyonizmin kurucusu Theodor Herzl de başlangıçta Kudüs'te devlet kurmayı düşünmediyse de onu "yönlendirenlerin" etkisi ile bu düşünceye girmiştir. Bunu anılarının satır aralarında çok güzel görebilirsiniz.
Tabii bu anılar size Osmanlı'nın başına gelenlerin arka planını da çok güzel anlatmaktadır. Batı'nın hegemonik güçleri Osmanlı'yı bu amacın önünde bir engel olarak görmüşlerdir.
Türkiye de günümüzde aynı şekilde engeldir.


YOK ETME HEDEFİ

İsrailoğullarının bütün kehanetlerinin gerçekleşmesi gerekiyor ki Hristiyanlığın kehanetleri gerçekleşsin" sözünüze göre Hz. İsa Mesih'in ordusunda Yahudi ve Hristiyanlar birlikte olup Müslümanlara karşı mı savaşacak?

Hayır, Yahudiler ve Hristiyanlar bu bağlamda son savaşta savaşacaklar.
Yahudiler, Hristiyanların kehanetlerinin gerçekleşmesini istemeyecekler.
Evanjelistlerin tek derdi İsrail devletini kullanmak ve zamanı geldiğinde yok etmek. Müslümanlar da onlar için yok edilmesi gereken unsurlardan;
Yahudilerle Müslümanları birbirlerine kırdırtmaktan çok zevk alacakları kesin. Zaten bugün bunu açık olarak görüyoruz; İsraillilerle Müslümanlar savaşırken, Batı seyrediyor. Evanjelistler için iki taraf da yok olması gereken...
Ancak bu şekilde, Müslümanları ve Yahudileri yok ederlerse İsa Mesihin geleceğini düşünüyorlar.

Kan koruyan şövalyeler!

Masalcı kitabınızda şövalye ideolojisinden bahsediyorsunuz...
Bu şövalyeler kimlerden oluşuyor ve neyi amaçlıyorlar?

Şövalye ideolojisi derken tamamen, Evanjelizm denilen ideolojiye kaynaklık eden ve bügün de var olan Tapınakçıların ideolojisinden söz ediyoruz. Tapınakçılar anlattığımız bu amaçlara hizmet eden fakat, İsa'nın kanının bozulmadığını da iddia eden sapkın bir ideolojiye de sahiplerdi. Bunlara göre Mesih Hz. Davut'tun soyundan gelecektir. Vaftizci Yahya, Hz.
İsa'da bu kanı görmüş ve Mesih olarak müjdelemiştir.

MARİA MAGDELENA

Oysa Hz. İsa beklenen Mesih değildir ancak Mesih onun kanından gelecektir. Hz. İsa'nın kanı Maria Magdelena ile devam etmiştir ve Fransa'ya geçmiştir. Şövalyeler bu kanın koruyucusudur.
Tapınakçılar, Evanjelist görüşü benimsemekle birlikte Kutsal Kan'ı da bu inançların arasına koymuşlardır.
Bugün bazı araştırmacıların "komplo teorisi" demelerine rağmen, ellerinde belge ve bilgi olanlar için bütün ezoterik örgütlerin kökeninde bu ideoloji vardır ve gerçekte güç hala Tapınakçı denilen grupların elindedir.

Meleklerle Ege'deki 7 kiliseye mektup

Konu dönüp dolaşıp Türkiye'ye geliyor. Evanjelistlerin kıyamet senaryosuna göre İsa Mesih gelecek son savaş olacak. Bunun öncesinde Tanrı, Ege Bölgesi'ndeki 7 kiliseye melekler aracılığıyla mektup gönderecek. Bu 7 kilise hakkında bilgi verir misiniz?

Yuhanna'nın Vayhi bölümünde, Tanrı kıyametin kopacağını 7 kiliseye, yani Hristiyan topluluğuna haber verir. Bunlar, Efes, İzmir, Bergama, Salihli, Alaşehir, Denizli, Akhisar kiliseleridir.
Burada dikkat edelim. Tanrı'nın kıyameti haber vermesi için bu yedi kiliseye melek göndermesi gerekmektedir.
Bu 7 kilise de ülkemizde ve Ege Bölgesi'ndedir. Yani söz konusu olayların olması için bu bölgede 7 kilise, yani Hristiyan topluluğu olması gerekmektedir. Bu 7 kilise bile tek başına ülkemizi hedef yapmaktadır.
Dikkat ederseniz 19.yy Megali İdea haritasında bu kiliseler Yunanlıların istedikleri toprağın içindedir. O zamanki İngiliz oyununu Atatürk bozmuştur ve planlarını geriye atmıştır. Bugün bu oyun yeniden oynanmak istenmekte bu kez bölgedeki misyonerler rol üstlenmektedir.
Bu bağlamda İzmir'deki Ayavukla Kilisesi'ne Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ilk defa 100 yıl sonra İzmir Metropoliti atanmış olması da çok anlamlıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA