En kutlu yolculuk

İslam'ın beş temel esasından biri olan Hac ibadeti için vakit geldi. Hacı adaylarımız bugünlerde kafileler halinde kutsal topraklara doğru yolculuğa çıkmaya başladılar. Her Müslüman'ın en büyük hayallerinden biri olan Hac ibadetinin insana kattığı manevi değeri ve hazzı ancak gidenler bilir. Gitmeye gücü yeten her Müslüman'ın bu kutsal topraklardaki Kabe'yi ziyaret ederek Hac görevini yerine getirmesi, Allah'ın insanlar üzerinde hakkıdır. Bu kutsal görev için yola çıkan müminlere Kur'an-ı Kerim'de şöyle seslenilir: "Orada apaçık deliller, İbrâhim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnidir" (Al-i İmran/97)
KUTSAL TOPRAKLARA AKIN
Hac, Rabbimizin rızasını kazanmak için Kabe'yi tavaf etmek ve Arafat'ta vakfeye durmaktır. Kutlu bir yolculukla dünyanın dört bir yanından Mekke'ye akın eden müminler, günde beş vakit yöneldikleri Kâbe'nin gölgesinde Hac ibadeti sayesinde buluşur. Hacca niyet ederek yola düşen Mümin, Allah ve Resûlü'nün emirlerine uyacağına, her türlü günah, kötülük ve çirkinlikten uzak duracağına söz verir. Rengi, dili, memleketi farklı ama gayeleri aynı olan Müslümanlar, her birlikte telbiye getirerek şöyle niyaz eder:
"Buyur Allah'ım buyur! Emrindeyim buyur!
Senin hiçbir ortağın yoktur. Allah'ım buyur! Hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur." (Müslim/Hac 19,21).
Peygamberimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.) "müminin telbiye getiren sesine taşların, ağaçların hatta toprağın eşlik ettiğini" söyler. (Tirmizî, Hac, 14.)
MAHŞERİN PROVASI
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) hacca giden her Müslüman'a çok büyük bir müjde vererek "Allah tarafından kabul edilmiş haccın karşılığı ancak cennettir." (Buhârî, Umre, 1.) buyurur. Bu müjdeye nail olmak isteyen hacı adayları Arafat'ta mahşerin provasını yapar. Ölmeden önce kendini hesaba çeker. Müzdelife'de, Mina'da sadece Allah'ın rızasını ister ve amaç edinir. Şeytan taşlayan mümin, orada kendi nefsini de taşa tutar. Ziyaret tavafını yaptıktan sonra kesilen kurbanlarla Hakk'a teslimiyetini ifade eder. Hac ibadetinin önemini ve bu görevi yerine getirmeye niyet eden Müslüman'a verilen fırsatı Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) "Hacca gidenler ile umreye gidenler, Allah'ın elçileridir. Allah'a dua ederlerse, Allah onların dualarını kabul eder ve Allah'tan günahlarının bağışlanmasını isterlerse Allah onların günahlarını bağışlar." (İbn Mâce, Menâsik, 5.) hadisiyle bildiriyor.
HAYATIN DÖNÜM NOKTASI
Hayatın dönüm noktası olan Hac ibadetini yerine getiren her mümin, o güne kadar yaptığı tüm hata ve günahlarından temizlenerek adeta yeniden doğmuş gibi olur. Kutsal topraklardaki en önemli ibadet görevlerinden birini ifa eden her mümin, artık geri kalan hayatını ona göre dizayn etmek zorundadır. Daha önce yaptığı ve pişmanlık duyduğu hataları ve günahları tekrar yapmamak için ömrünün sonuna kadar nefsiyle mücadele etmelidir. Bu vesile ile hacca gidecek olan bütün kardeşlerimizin haclarının kabul olmasını niyaz ediyorum.