Her musibette bir hayır vardır

Dünyayı saran tehlikeli korona virüs salgını yüzünden yaşanan ölümler ve yayılan bulaşıcı hastalık hepimizi derinden üzüyor ve tedirgin ediyor. Hatta ölümlerin tahmini oranı dünyanın süper gücü diye tanıtılan ama bundan sonra süperliği falan kalmayan ABD'de bile milyonlarla ifade ediliyor.
Bu kabusun daha ne kadar süreceğini ise kimse bilemiyor. Bu gelişmelerin elbette birçok olumsuz yönü var ama bir de bardağın dolu tarafına bakmak lazım. Her şerde bir hayır olduğu gibi bu yaşamış olduğumuz salgın olayının da hayırlı bir tarafı olduğunu düşünüyorum. Çünkü beni böyle düşünmeye sevk eden haberler var. Bunlardan bir tanesi de ölüm vakalarının en çok yaşandığı İtalya'daki Venedik nehrinin suyunun berraklaşması oldu. Daha önce kirlilik yüzünden kapkara olan ülkenin en popüler şehirlerinden biri olan Venedik'teki nehrin suyu, insanların sokağa çıkmaması nedeniyle alışılmadık derecede berraklaştı.
Hatta bu berrak görüntüler, sosyal medyada viral oldu. Bir kullanıcı, kanallarda yüzen kuğuların fotoğrafını, "Korona virüsün beklenmedik yan etkisi" mesajıyla paylaştı.
İSLAM'A YÖNELİŞ
Hani bir önerme vardır ya, "Feminizm Koca Buluncaya, Komünizm Para Buluncaya, Ateizm Uçak Sallanıncaya Kadardır" diye...
Dünya genelinde insanlara bakıyorum da ölüm korkusu nedeniyle bir anda herkes İslam'a sarıldı. Eğer böyle bir felaket olmasaydı yine herkes Allah'ı unutmuş bir şekilde yaşayacaktı. Eğer 500 yıl sonra İspanya'da okunması yasak olan birçok camide ezan sesleri yeniden yükseliyorsa, İtalyanlar, sokak ve caddelerde namaz kılanlarla beraber Allah'ın huzurunda secdeye kapanıyorsa yine Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde ezan sesleri göğü çınlatıyorsa, ABD'nin en çok okunan yayın organlarında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) temizlik ahlakı manşetlere taşınıyorsa dünyadaki birçok şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyebiliriz.
ALKOL EFSANESİ ÇÖKTÜ
Dünya genelinde yapılan "evde kal" çağrıları nedeniyle toplumların alışveriş, yeme-içme ve eğlence kültürleri de artık eskisi gibi olmayacaktır. Vahşi kapitalizmin körüklediği tüketim toplumu olmak yerine daha dingin ve sakin bir hayat tarzı dünyada hakim olacak. Bu salgın yüzünden vücudun bağışıklık sistemini düşüren alkol ve sigara kullanımı hissedilir derecede azalıyor. En son Birleşmiş Milletler bünyesindeki UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de korona virüse karşı alkolün faydalı olduğu yönündeki efsaneyi çürütmesi bir hayli ilginç ve dikkat çekici. Dünya Sağlık Örgütü "Üzerinize alkol ve klor dökmek, eğer hastaysanız bir işe yaramaz. Aksine bu tür maddeler vücuda zarar verebilir.
Göz ve ağız bölgelerindeki mukoza zarına zarar verebilir" açıklamasını yaparak bu efsaneyi de çürütüyor. Yine buna paralel olarak alkol alınan mekanların kapanmasıyla insanların kazalara ve hatta cinayetlere varan kötü olaylara karışmasının da önüne geçilmiş oldu.
En başta yazdığım gibi her şerde bir hayır varsa bu korona virüs salgınında da bir hayır vardır diyorum.