Yıllardır her Ramazan Bayramı geldiğinde "Şeker mi? Şükür bayramı mı" tartışması yaşanır.
Konuyla ilgili çeşitli araştırmalar yapan profesörler, insanları aydınlatmaya çalıştı. Ama insanların kafalarındaki soru işaretleri bir türlü istenen şekilde cevaplanamadı.
Ama en mantıklı cevabı sanırım Türk Tarih Profesörü İlber Ortaylı verdi.
Ortaylı bir yazısında tartışmalarla ilgili şunları anlatıyor:
Eski asırlarda, bugün de olduğu gibi Ramazan nihayete erince dinî mükellefiyetlerini yani oruç tutma vazifelerini ifa edebilenler, görevlerini yerine getirmenin verdiği memnuniyetle "Allah'a şükürler olsun, oruç ve diğer ibadetlerimizi yerine getirdik ve mübarek bir Ramazan ayını daha hayırlısı ile idrak ettik" derlerdi. İfadede geçen "şükür" kelimesi zamanla bayramın da ismi oldu ve Ramazan Bayramı'na asırlarca "Şükür Bayramı" dendi.
Derken, "şükür" kelimesi 'Şeker'e döndü ve "Şükür Bayramı" da "Şeker Bayramı" haline geliverdi!
Kelimenin değişmesinin sebebi, bir okuma hatasıydı...
"Şükür" ve "şeker" kelimeleri eski harflerle aynı şekilde yani "şın-kef-rı" ile yazılırlar. Metinde geçen kelimenin "şükür" mü yoksa "şeker" mi olduğu sözün gelişinden anlaşılır ve kelime nasıl gerekiyorsa öyle okunur.
Halkın "Şükür Bayramı" dediği eskinin "ıyd-i fıtr"ının zamanla "Şeker Bayramı" hâlini almasının sebebi, işte bu okuma hatası idi. Asırlar boyunca doğru şekilde, yani "şükür" diye okunan kelime sonraları bu hata neticesinde "şeker" zannedilince bayramın ismi de değişiverdi.
İşte bu yüzden İzmir!
Bir süre önce İzmir Tanıtma Vakfı'nın (İZTAV) İzmir'in turizm potansiyelini artırmak, şehrin ulusal ve uluslararası düzeyde çok daha fazla tanınmasını sağlamak amacıyla yeni bir tanıtım atağına geçtiğine dair bir takım haberler okumuştum.
Hatta bu tanıtımlarda harcanmak üzere milyonlarca lira bütçe ayarlanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde başta İzmir ve İstanbul olmak üzere billboardlarda "İşte bu yüzden İzmir" sözleriyle başlayan birçok reklam gördüm.
Ama nedense bu billboardlarda Sözcü, Hürriyet yazarları ve hükümete ne kadar düşman isim varsa reklam yüzü olarak kullanılmasını garipsedim dersem yalan olur.
Merak ediyorum bu Sözcü, Hürriyet gazetesi yazarları ve sanatçılara herhangi bir ücret ödendi mi?
Ödendiyse ne kadar ücret aldı? Bunu birilerinin açıklaması gerekir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'i mi tanıtıyor, yoksa kendi icraatlarını mı anlatıyor pek anlayamadım?
Bende diyorum ki..
63 numaraya binip üst üste seyahat etmek istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir" Eskiden 10-15 dakika da ulaştığınız yolu 1-1,5 saatte aşmak istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir" İzmir'e girdiğinizde körfezden imbat rüzgârıyla birlikte gelen lağım kokularını ciğerinizde hissetmek istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir" Eskiden bir otobüs ile gittiğiniz yolu aktarma istasyonlarında, metrodan İzban'a, İzbandan, otobüse 90 dakika dolmasın diye koşturmak istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir" Adaletten bahseden bir belediye başkanının, adalet arayan işçilerin ekmeğiyle oynamasına seyirci kalmak istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir" Karşıyaka'daki Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı'nın nasıl yıkıldığını öğrenmek istiyorsanız "İşte bu yüzden İzmir"
Adrese teslim söz
Alla h'ın defineleri yıkık gönüldedir.
Yıkık yerlerde pek çok defineler gömülüdür. Kırılmış, iki yüz parça olmuş gönülü yapmak, Allah'a Hac'tan da yeğdir, Umre'den de. (Hz.Mevlana)