Zekeriya Mutlu

Enflasyon, faiz ve büyüme

Son dönemde ekonomi gündeminin en önemli konularının başında Merkez Bankası'nın faiz politikası gelmektedir.
Ekonominin büyüme hızının yavaşlamasında yüksek faizlerin rolü olduğu düşüncesi bu gündemi yaratmıştır. Yani yüksek oranlı büyüme için iç talebin canlı olması gerektiği, iç talebin de ancak faizlerin düşmesiyle canlı kalabileceği ifade edilmektedir.

ÜÇ BİLEŞEN
Faiz oranlarını üç öğe doğrudan etkiler. Enflasyon oranı, reel getiri ve risk primi.
1- Enflasyon: Bilindiği gibi enflasyon mal ve hizmet fiyatlarının sürekli olarak artması durumudur. Böylesi bir sürecin ortaya çıkması ve sürekli hale dönüşmesi için devletin ekonomiye ilave ettiği para miktarının sürekli artması gerekmektedir. Bir başka deyişle sürekli ve yüksek oranlı enflasyon, bir ekonomide para miktarının mal ve hizmet miktarından daha fazla artması sonucu ortaya çıkar.
Türkiye 1970'lerden günümüze en uzun süre yüksek enflasyon yaşayan ülkelerin başında gelmektedir. Bunun nedeni para ile mal-hizmet dengesinin kurulamamış olmamasıdır.
2000'li yıllarda kamu açıklarını kapatmak için sürekli para basılmıştır. Ayrıca 2002 sonrası dönemde, ülkeye büyük miktarda sıcak para girişi olmuş, Merkez Bankası bu dövizler karşılığında piyasaya TL vermek zorunda kalmış, bu durum da enflasyonu beslemiştir.
Dolayısıyla yaklaşık son 40 yılda gerek iç ekonomik nedenlerle, gerekse sıcak para girişleri nedeniyle Merkez Bankası TL miktarını dolayısıyla da enflasyonu kontrol edememiştir.
2- Reel Getiri: Reel getiri, kazanç oranını ifade eder. Bir kişi veya kredi kuruluşu, bir diğer ekonomik birime borç/kredi verdiğinde bunun karşılığında bir kazanç elde etmeyi bekler. Bu nedenle öncelikle verilen borcun satın alma gücünün korunması, yani en az enflasyon düzeyinde faizin elde edilmesi esastır.
Ancak kredi verenin enflasyon oranının üzerinde bir getiri beklentisi her zaman mevcuttur. İşte, enflasyon üzerinde olan bu beklenti, reel getiriyi ifade eder.
Türkiye'de reel faiz beklentisi,
1- Uzun süre devam eden yüksek enflasyon ve halkın yüksek faize alışmış olması,
2- Dövizin bir yatırım aracı kimliği de kazanması,
3- Arazi rantlarının yüksek kazanç imkanları sunması gibi nedenlerle oldukça yüksek düzeylerdedir.
3- Risk Primi: Borç veren ekonomik birimler reel getiri beklentileri yanında geriye dönmeme riskini de dikkate alırlar. Borç (kredi) verilen kişi veya kurumun ödeme kapasitesi ve güvenilirliği (kredibilitesi) ne kadar yüksek ise istenilen risk primi de o derece düşük kalır.
2002 sonrası dönemde Türkiye bu alanda önemli mesafe alsa da, hala ülkemizin kredibilitesi gelişmiş ülkelere göre düşüktür.
Kanaatimizce, Türkiye'de hem nominal hem de reel faizlerin düşebilmesi için önce enflasyonun, ardından risk priminin ve daha sonra da reel getiri beklentilerinin gerilemesi gerekmektedir.
Bunlar Türkiye özelinde başarılması oldukça güç, zaman, kararlılık ve sabır isteyen süreçlerdir. Ayrıca bugünkü ulusal ekonomik ve siyasi koşullar ile küresel finans iklimindeki eğilimler dikkate alındığında, Türkiye'de faiz oranlarını hızlıca düşürmenin önemli riskler getirebileceği görülecektir.

ENFLASYONA ODAKLANMALI
Enflasyonun yüzde 8'lerde olduğu bir ortamda dış kaynak bağımlısı bir ülkenin faizleri hızlı bir şekilde, bir anda enflasyonun gerisine çekmesi;
1- Dış kaynak çıkışına,
2- Bunu takiben kurların artmasına,
3- Artan kurların ithal ürün ve girdi fiyatlarını yükseltmesine,
4- Bunlara bağlı olarak enflasyonun ve faizlerin kontrolden çıkmasına neden olabilecektir.
Bu durum Türkiye'nin odaklanması gereken asıl konunun enflasyon olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'de kamu dengeleri sağlıklı bir yapıya kavuşturulmalı ve parasal genişleme sınırlandırılmalıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.