Herhalde en katı Atatürk düşmanları bile Atatürk'ün vasat bir zekaya sahip olduğunu düşünmüyordur.
O halde soruyu şöyle soralım:
Atatürk 90 yıl daha yaşasa idi, o 90 yılın sonunda aynı düşünceler ve aynı üslupla mı siyaset yapmaya devam ederdi?
O halde... Ben Atatürkçüyüm deyip, Atatürk'ü tekrar eden kimse Atatürkçü olamaz!
Bir de soruyu şöyle soralım:
Acaba Atatürk 90 yıl yaşasa, yapacağı siyasi reform veya Rönesans, kendi varoluşunun temel kodlarını yok edecek girişimler mi olurdu?
O halde... Cemaat ile ve düvel-i muazzama işbirliği yapan Atatürkçü olamaz!
Sıkıntının düğümlendiği yer şurası:
Düşünsel akımlar, politik bürokrasi ve onun devlet ve siyasette pozisyon alması ile sürdürülemez.
Doktrinin hatta kozmogoninin değişmesi, gelişmesi ve milletlerin önünü açması gerekir.
Oysa CHP'liler Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Recep Peker ve hatta Ahmet Hamdi Tanpınar'la sembolize olan CHP düşüncesinin üzerine bir tek taş koyamadılar.
Bülent Ecevit, İdris Küçükömer, Asaf Savaş Akat gibi figürlerin girişimlerini de öteledi, deyim yerindeyse tasfiye ettiler.
Geride düşünce üretemeyen, 90 yıl öncenin politik söylem ve hedeflerinden başka müktesebatı olmayan bir bürokratik dar çevre kaldı.
Atatürk'ü aşılmaz zannettiler. Atatürk'ün temel mesajının, Atatürkçülüğün tarifinin özünün Atatürk'ün aşılması olduğunu kavrayamadılar.
Atatürkçülük, Atatürk'ün aşılması demekti.
Beceremedikleri için Atatürkçülüğü bırakıp, Atatürk'e sarıldılar.
ATATÜRK FETİŞİZMİ ANTİ ATATÜRKÇÜ BİR TUTUMDUR
Dolayısıyla, Atatürkçülüğe veda edip Atatürk'e sarılan ve millete konserve bir siyaset teklif eden kadroların milletten teveccüh bulması mümkün değildi.
Ee entelektüel kadrolara kapılarını kapattıkları ve yönetim kademelerinde sadece 'eğitimli cahilleri' bulundurdukları için, CHP'ye yapacak tek şek kalmıştı:
Atatürkçülüğe ikinci ihanet!
Birinci ihaneti Atatürkçülüğü terk ve Atatürk fetişizmi ile yapıp buradan çıkar elde etmeye çalışarak yapan CHP eliti...
Entelektüel çaresizliğe düşünce ikinci ihaneti de Atatürkçülüğün anti-maddeleri ile ittifak yaparak tarihe kaydetti...
Bu milletin organik ve yerel dindarları ile Atatürk gibi iletişim kuramayınca; Cemaat'in eline düştüler....
Atatürkçülük içinden yeni siyaset üretecek akıldan yoksun oldukları için Genel Başkanları'na bozkurt işareti yaptırdılar.
Müktesebatları yetersiz olduğu için, merkez sağa göz kırpan adaylar ile oy aradılar.
ÇÖKÜŞ KAÇINILMAZDI
Dolayısıyla bu entelektüel sefalet içinde çöküş kaçınılmazdı.
CHP bir oportünist eğitimli cahiller partisine dönüştü.
Hem kendilerini 'asla iktidar olamama' havuzuna hapsettiler, hem de bu ülkenin temel ihtiyaçlarından biri olan Atatürkçü düşünce ve bunun milletteki karşılığının enerjisini heba ettiler.
CHP'YE NE OLACAK?
Şimdi CHP'nin yapması gereken ilk şey, konserve düşünce bağımlısı, eğitimli cahillerden bir an önce kurtulmasıdır.
Bugünkü CHP vitrininde Atatürkçü düşünceyi geliştirip kitlelerin arzuları ile tekrar buluşturabilecek kalibrede bir figür görünmüyor.
Belki de doğru olan, Atatürkçülerin CHP'yi ele geçirmesi ve bu kadroları kovmasıdır.
Ancak CHP'nin Atatürkçülüğe yaptığı sistematik kötülük sonucu bunu yapabilecek kişi ve örgütler de gelişemedi.
Bunu beceremezlerse...
Atatürkçü düşünce, onu içermeye başlayan AK Parti'ye akmaya devam edecek ve CHP yüzde 5'lik bir 'müze-parti' olarak yoluna devam edecek.
Atatürk'ün entelektüel mirası da AK Parti'ye tamamen ciro edilmiş olacak.
YAZIK
Oysa Türkiye'nin de milletin de, hatta AK Parti'nin bile Atatürkçü düşüncenin geliştiği bir partiye ihtiyacı var.