Geçtiğimiz hafta yurtiçinde Ekim ayı enflasyon verileri, yurtdışında ise ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının faiz toplantıları ile gelen açıklamalar izlendi. Küresel ekonomilerdeki toparlanmanın borsalardaki yükselişi destekleyecek kadar güçlü olmadığı yönündeki endişeler ve geçen hafta başında düşüş gösteren ABD borsalarının etkisi ile İMKB Endeksi de haftaya düşüş yönlü başladı. Son dönemde tutarsız gelen ABD verileri piyasalarda tedirginlik oluşturdu. Bu tedirginlik, küresel piyasalarla birlikte İMKB'de de satış yönünde etkili oluyor.
Global piyasalardaki likide fazlalığının yol açtığı balon yükselişlerin de kar satışlarına etkisi oluyor. İMKB'deki satış, kur ve faizi yukarı dalgalandırıyor. Hafta içinde, hızlı düşüş kaydeden piyasaların imdadına yine ABD yetişti. ABD konut satış rakamlarının beklentilerin üzerinde açıklanması, dış piyasalarla birlikte İMKB Endeksi'ne de alım getirdi.
Yurtiçinde endeksi yönlendirecek bir veri olmaması nedeni ile yurtdışına bağlı seyir arttı. Yurtdışında da mali sektöre yönelik kara bulutların yeniden oluşması piyasaları rahatsız ediyor.
Geçtiğimiz hafta, dalgalı seyir izleyen İMKB, haftanın son işlem gününde hafifte olsa gelen alımların etkisi ile günü ve haftayı 46 bin 969 puandan kapattı.
Geride bıraktığımız hafta, gerek ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankaları faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. İçerde Ekim ayı enflasyon verileri yüksek geldi. Piyasalar, genişleyici maliye ve para politikalarından çıkılmasıyla birlikte toparlanmanın sona ereceğinden endişe duyuyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası geçen hafta, kısa vadede genişleyici para politikası uygulamaya devam edeceğini yineledi. Böylelikle Merkez Bankası, orta ve uzun vadede faiz oranlarını sabit tutacağına yönelik verdiği mesajı zayıflattı. Buna gerekçe olarak da mali cephedeki bozulma ve emtia fiyatlarındaki artış gösterildi. Fakat, İMKB, banka hisselerindeki zayıflama nedeniyle dünya borsalarındaki sert yükselişe rağmen yatay seyretti.
BONODA TEMKİNLİ SEYİR
Geçen hafta başında sert düşüş gösteren ABD borsalarının etkisi ile iç piyasada hem faiz hem de kur yukarı yönlü seyretti. Tahvil bono piyasasında 3 Ağustos 2011 itfalı gösterge kıymetin ortalama bileşik faizi yüzde 8.7 seviyesinde başladığı haftayı yüzde 8.90 testi sonrası yüzde 8.70'ten tamamladı. mış oldu. Hafta ortasında ABD Merkez Bankası'nın kararı öncesinde yurtdışı piyasalarda yaşanan tedirginlik tahvil-bono piyasasını olumsuz etkiledi. Göstergelerdeki sinyallerin birbirini desteklememesine de bağlı olarak piyasalarda temkinli seyir hakim oldu.
DÖVİZDEKİ DURUM
ABD Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 'uzun bir süre' şu anki seviyelere yakın kalacağını bildirmesi dolar üzerinde baskı oluşturdu.
Geçen hafta başında gelişmekte olan ülkeler ile birlikte piyasamızda da yönünü yukarı çeviren dolar, ECB Başkanı'nın açıklamasının etkisi ile tekrar 1.49 liranın altına sarktı. ABD'de işsizlik verisinin beklentilerin altında gelmesi ile emtia ve petrolde yükseliş yaşanırken euro/dolar paritesi de 1.4840 seviyesinde haftayı tamamladı.
Döviz kurlarının bu hafta yurtdışı pariteleri takip edecek. Yıl sonuna yaklaşılması nedeni ile dövizde olası bir talep artışı bekleniyor. Bu da yurtiçinde dar bir bant aralığına sıkışmış bulunan dövizi yukarı yönlü bir seyire yönlendirebilir. Yatırımcıların pozisyon değişiklikleri de dövize hareketlilik sağlayacaktır. Bazı ekonomist ve yatırımcıların yeni bir varlık balonu oluştuğu ve birkaç ay içinde ikinci bir krizin geleceğine dair yorumları zaten var olan tedirginliği daha da artırıyor.
Bu hafta, yurtiçinde sanayi üretimi rakamları ve 9 aylık bilançolar izlenecek. Yurtdışında ise, global piyasalar ile ABD dış ticaret dengesine ait veriler takip edilecek. Geçen hafta ABD tahvil faizlerinde başlayan yükselişin bu hafta da sürmesi kısa vadeli faizlerin yükselmesi muhtemel.