Bir önceki hafta, makro ekonomik verilerin iyi gelmesinin oluşturduğu olumlu görünüm sonucunda ABD, İngiltere ve Türkiye merkez bankaları faizlerde değişikliğe gitmemişti. Geçen hafta, Hindistan'ın enflasyon endişeleri nedeniyle beklenmedik şekilde faizleri yükseltmesi piyasalarda tedirginliğe yol açtı. ABD'de hafta sonu kabul edilen sağlık reformu ise borsaların satış baskılı açılışına neden oldu. Yurtiçinde ise, Anayasa değişikliği paketinin muhalefetle paylaşılması ve iktidar partisinin kapatılmasına ilişkin haber akışı takip edildi.
Geçen hafta, ABD'li teknoloji şirketlerinin yükseliş yönlü hareketi, global ekonomilerde pozitif bir havaya neden oldu. Global borsalardaki pozitif havanın etkisi İMKB'de daha da olumlu hissedildi.
GÜVENİLİR ÜLKE
Global kriz öncesinde Türk bankacılık sisteminin, krize karşı daha sağlam bir yapıda ve deneyimde olması, Avrupa ekonomilerinde yaşanan sıkıntılara karşılık pozitif yönlü daha güçlü performans sergiledi. Bu olumlu durum, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da not artışı ile onaylandı. Ülkemizin güvenilir ülke statüsünde görülmesi, Yunanistan, Portekiz, Çin gibi ülkelerde azaltılan pozisyonların uzun vadede ülkemize yönelmesi İMKB Endeksi'ne güç kazandırdı. Bu olumlu görünüm ile, Dubai Hükümeti'nin Dubai World için hazırladığı borç yapılandırma planının olumlu karşılanması, AB Liderler Zirvesi'nde Yunanistan'ın kurtarılması konusunda uzlaşmaya varılması, FED Başkanı'nın düşük faiz oranlarının sürdürülmesi gerektiği yönündeki açıklaması, Avrupa Merkez Bankası Başkanı'nın da piyasalardaki mevcut yüksek likiditenin devam ettirileceğine yönelik söylemleri global borsaların yeni zirveleri test etmesine neden oldu.
Yukarıda sayılan nedenlerle piyasalardaki risk iştahı da arttı. İMKB Endeksi haftanın son işlem gününde Avrupa borsaları ile birlikte hafif kar realizasyonu yaptı ve yatay seyir izledi. Satışlara rağmen son 27 ayın en yüksek seviyesini test eden borsa haftayı 57 bin 45 puandan kapattı.
BONODA DURUM
Yurtiçinde döviz piyasalarının sakin olması ve yurtdışı piyasalardaki olumlu hava nedeniyle, tahvil ve bono piyasasında endişeler azaldı, satış isteği zayıfladı. Yurtiçi piyasada önemli bir haber akışı olmazken, global piyasalarda Yunanistan ve Dubai ile ilgili yapılan açıklamalar yatırımcının risk iştahını artırdı. Yüzde 8.85 - yüzde 9.00 aralığında işlem gören gösterge kıymet, haftayı 8.86 bileşik seviyesinde tamamladı.
EURO DEĞER KAYBETTİ
Geçen hafta, Portekiz'in kredi notunun düşürülmesinin ardından Yunanistan'daki finansal krizin diğer ülkelere yayılabileceği endişeleri euroya değer kaybettirdi. Euor/dolar paritesi 1.33'lü seviyelere indi. Avrupa ülkelerinin IMF ile birlikte Yunanistan'a destek vermek için anlaşmalarına rağmen euro değer kaybetmeyi sürdürdü. ABD işsizlik maaşı başvurularından sonra rahatlayan küresel piyasalar ve yükselen euro/dolar ile dolar/TL 1.54'ün altına geriledi. Dolar haftayı 1.54 TL'den tamamladı. Bu hafta, ABD tarafında yükseliş hareketi korunduğu sürece zaman zaman gelecek kar satışları ile birlikte, yükseliş yönlü seyir güç kazandı. Kur ve faizlerde ise dalgalı seyirin etkili olması bekleniyor. Yurtiçinde ilk çeyrek bilanço dönemi sonuna gelindiğinden yerli yatırımcı faizlerde yukarı yönlü harekette iştahlı görünmeyecek gibi. Mart ayı enflasyon rakamları ve dış piyasalardaki gelişmeler, faiz oranlarındaki kademeli düşüşün nereye kadar devam edeceğini gösterecek. Kurlarda ise küresel piyasalardaki hareketlerin etkili olacağını tahmin ediyorum.