• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Küresel ekonominin geldiği nokta CAHİT SÖNMEZ

Küresel ekonominin geldiği nokta

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.11.2010, 00:00
Küresel kriz, küresel ekonominin dengelerini tamamen değiştirdi. Gelişmiş ülkeler ekonomilerini yeniden büyütmeye çalışırken, gelişmekte olan ülkeler iyice ısınan ekonomilerini soğutmaya çalışıyorlar. Bir taraf deflasyonist, diğer taraf enflasyonist baskıyla karşı karşıya.
En çok ısınan ekonomilerin başında Çin geliyor. Krizde bile soğumayan ekonomi son yıllarda ortalama iki hane büyümeye ulaşıyor. Üstelik cari fazla vererek. Bütçe açıkları ise gayrisafi yurtiçi hasılasının sadece yüzde 2.2'si gibi çok düşük seviyelerde. Çin'in son 12 aylık cari fazlası da 289 milyar dolara ulaşıyor. Son aylarda ısınan ekonomisini soğutmak için bazı önlemler alıyor Çin. Bu önlemlerin başında politika faiz oranlarının yukarı çekilmesi geliyor. Aynı zamanda, mevduat hesapları üzerindeki zorunlu karşılıkları da artırıyor. Bu yıl içinde 5. artırımı yapan Çin Merkez Bankası yuan mevduatlarına uyguladığı zorunlu karşılıkları yüzde 18.5'a çıkardı. Amacı, bankaların kredi plasmanlarını belli oranda sınırlamak.
Hindistan ekonomisi Eylül ayı verilerine göre biraz soğumuş gibi görünüyor. Ağustos ayında sanayi üretimi yüzde 6.9 yükselmiş iken Eylül ayında artış oranı yüzde 4'de kaldı. Geçen yılın Mayıs ayından bu yana ilk kez böylesine düşük bir artış yaşadı Hindistan. Uzakdoğu Asya ülkelerinde de ekonomik durumun benzer olduğunu söyleyebiliriz. Sıcak paranın yarattığı tedirginlik bölge ülkelerinde devam ediyor. İhracatlarının olumsuz etkilenmesi ekonomi yönetimlerinin sıcak paraya karşı vergi gibi önlemler almalarını gerekli kılıyor.
Türkiye ekonomisini sona bırakıp biraz da gelişmiş ülke ekonomilerine göz atalım.

ABD AYNI
ABD'de işler biraz karışıyor. ABD dışından gelen "FED eleştirilerine" artık cumhuriyetçiler de katıldılar. Hatta FED'in şahinler kanadı da yeniden coşup, para saçmanın bir çözüm getirmediğini savunmaya başladılar. FED Haziran ayına kadar her ay 75 milyar dolar verecek piyasalara. O kadar dolar enjeksiyonuna rağmen Eylül ayında sanayi üretim artışında bir değişme olmadı, yüzde 5.3'de kaldı. Bunun yanı sıra, işsizlik maaşı için başvuru sayısında kısmen bir kıpırdanma oldu. Toplam başvuru sayısı, son verilere göre 450 bin civarında.
İngiltere'nin Eylül ayı verileri kısmen toparlanmanın olduğuna işaret ediyor. İşsizlik sigortasından yararlanmak isteyenlerin sayısı 3.700 azaldı, böylece işsizlik oranı da yüzde 7.7'ye geriledi. Son günlerde sıkıntıya düşen İrlanda için AB gerekli parasal yardımın yapılacağını, yaklaşık 100 milyar dolar gibi bir fonun İrlanda'nın kullanımına verileceğini açıklayınca "yeni bir Yunanistan" vakasının ortaya çıkma olasılığı düştü açıkçası. Bu arada, Yunanistan'ın da kısmen toparlanmaya başladığını ekleyelim. Üstelik, euroya geçişlerinden bu yana en yüksek enflasyon oranı ile tanıştılar geçen ay. Ocak-Ekim arasında enflasyon oranı yüzde 5.2'ye çıkarak rekor kırdı.

TÜRKİYE'DE DURUM
Son olarak Türkiye'ye bakalım... Merkez Bankası fazla belli etmemeye çalışsa da Türkiye ekonomisinin ısındığını gözlemliyoruz. Neden belli etmemeye çalışıyor Merkez Bankası? Çünkü, faiz beklentilerinin yukarı yönlü oluşmamasını istiyor. Zaten, dikkat ederseniz son aylarda aldığı önlemler "faizleri artırmadan" yoğunlaşan kredi hacmini azaltmaya çalışıyor. Zorunlu karşılıkları artırdığı gibi borç verme ve alma arasındaki faiz oranları arasındaki farkı 700 baz puana çekerek bankalara likidite vermemeye çalışıyor. OECD yeni yayımladığı "Dünya Ekonomisi Görünümü Raporu"nda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 8.2 büyüyeceğini öngörüyor. Oysa hükümetin beklentisi yüzde 6.8 düzeyinde kalıyor. Tahminler ne olursa olsun Türkiye ekonomisinin de diğer gelişmekte olan ülkeler gibi ısınmaya başladığını izleyebiliyoruz.
Çin'in böylesine önlemlere başvurduğu ve aynı zamanda tüm gelişmekte olan ülkelerin sıcak paraya sempati ile bakmadığı bir noktaya geldik. Kritik soru bu gelişmelere, daha doğrusu ayrışmaya piyasalar nasıl tepki verecek? Yerim doldu, yanıtı yarın vereceğim...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA